USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ekonomik büyüme, fiziki küçülme…

12-12-2017

Bu hafta başında açıklanan ekonomik büyüme rakamları hepimizin göğsünü kabarttı! Hatta siyasilerin naralarını arttırdı…
Ne kadar övünseler azdır, ne kadar hava atsalar yine yetersizdir, çünkü bu gün Çin gibi dünyanın en büyük ikinci ekonomisi bile bizim ekonomik büyüme rakamlarımızın yarısına bile ulaşamıyor…
Çünkü onların bizim liderimiz gibi ekonomiden anlayan liderleri ve bizim ekonomiden sorumlu başbakan yardımcıları gibi, fişek gibi Mehmet Şimşekleri yok!
Dünya bu liderlerden mahrum olduğu için ekonomik sıkıntılar yaşamaktadır, İşte Türk mucizesi dedikleri mucize bu olmalı…
Tüm Dünya ya kafa tutmanın altında yatan komik gerçekler bu olmalı! Her kes yüzde 2 veya 3 ü önemli bir büyüme olarak değerlendirdiği bir dönemde, Türkiye bir çeyrekte bile yüzde 11, 1 lik büyüme gerçekleştiriyor…
Gel de bu rakamlara inanma! İnanmayanın aklından zoru olmalı, her şey ortada, herşey piyasa gerçeklerinde görülebilir…
Sermaye birikimi için hangi sermaye birikiminden söz edildiğini anlamak mümkün değil, çünkü ekonominin büyümesinde önemli bir faktör olan sermaye birikimi ortada görülmüyor…
Teknolojik yatımlara gelince bu konuda nasıl bir teknolojik yatırımın olduğu, kimse bunun nerede nasıl? Bu gün araç motoru üretmek için bile bir türlü yatırım yapamadığımız ve iğneden ipliğe, kablodan Cip e kadar dışa bağımlı olan bir ülkede, hayalı Teknoparklar kurarak…
Maalesef bu teknoparklar sayesinde bazı iş adamları onlarında iktidar yanlısı olması şartı ile ve bazı yandaş akademisyenleri zengin etmenin ötesine geçemeyen…
Üçüncüsü ise nüfus ve işgücü artışı, buna da popüler sermaye denilmekte, yani kaliteli yetişmiş beyinlere sahip olmak…
 Bu üç alanda hangi madde için nasıl bir gelişme ve birikim olduğunu varın siz hesaplayın, piyasaya bakın, iş dünyasına ve işsizler ordusuna bakın bu yüzde 11,1 lik büyüme nasıl ve nerde siz hesaplayın…
Evet büyümenin kaynağını oluşturan sebepleri uzmanlar şöyle açıklıyor, beyaz eşya ve mobilya da aşırı üretim ve tüketim bu kalemin, yani büyümenin lokomotifi olmuştur…,
İşte büyüme ve büyümenin oluşturacağı ekonomik felaket bunun altında yatıyor. Tamamen dışa bağımlı ve ithalata, döviz borçlanmasına dayalı, ekonomi büyüdükçe cari açık ve dış borcun büyüdüğü bir ekonomik felaketten söz ediyoruz!
Bu gün övünen siyasiler, gelecekteki felaketi görüyorlar ama günü kurtarmanın peşinde, halkı Suriye de PYD ile Irak ta KDP ile içerde FETO ve PKK ile komşuda ise  Lozan ı yeniden güncelleyelim, Kudüs ü kurtaralım havası atmaktalar!...
İşte benim tezimi doğrulayan bilimsel makale:
“Ekonomik büyüme ile ilgili olan diğer bir kavram ise ekonomik kalkınmadır. Literatürde çoğu zaman karıştırılan bu kavram aslında ekonomik büyüme kavramından farklılık arz etmektedir. Ekonomik kalkınma, ekonomik büyümeden daha geniş anlamlıdır ve ekonominin büyümesi yanında sosyal, kültürel ve siyasi alanda da gelişmeyi ifade etmektedir. Ekonomik kalkınma, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi anlamda bir modernleşmeyi bir bütün olarak kapsamaktadır. 
Ekonomik büyümenin belirleyicilerine baktığımızda ise, karşımıza üç belirleyici çıkmaktadır. Bunlardan ilki sermaye birikimidir. Sermaye birikimi iktisadi büyümenin temel dinamiği olarak kabul edilmektedir. Bir ülkede gelişimin sağlanabilmesi için temel şart yatırımın olmasıdır. Yatırımda ancak yüksek gelirle elde edilecek olan tasarruf artışına bağlıdır. İşte bu noktada meydana çıkan kısır döngüden kurtulmanın yolu sermaye birikiminin arttırılmasıdır. İkinci büyüme belirleyicisi ise, teknolojik ilerlemedir. Teknoloji, üretimde gerek duyulan bilgi, organizasyon ve tekniklerin bütünüdür. Teknoloji sayesinde üretim sırasında aynı miktarda girdi kullanıp daha fazla çıktı elde edilebilecek, işgücü tasarrufu ve sermaye tasarrufu sağlanacaktır. Son belirleyici olarak nüfus ve işgücü artışı sayılabilir. Nüfus artışı ve akabinde yaşanacak olan işgücü artışı, ekonomik büyümeyi hızlandıran önemli bir uyarıcı olmaktadır.”
Ekonomimizi ve bizi yönetenler bilimden ve gerçeklerden uzak bir ütopya aleminde bu ülkeyi ve ekonomiyi yönettikleri iş işten geçtikten sonra anlayacağız! 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?