USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YÜZDE DOKSAN DOKUZ’U AÇ OLAN ÜLKE!

07-12-2025

Bu günler asgari ücret ve emekli maaşlarının belirleneceği günler, bu ülkede çalışanlar ile emeklilerin gözünün ekranlarda olduğu günler, kulakları ise meclis ve komisyonlarda!

İnanın bu bekleyiş ve bu umutlu dinleyişler hiçbir sonuç vermeyecektir, bu ülkeyi yönetenler ve bu ülkenin siyasilerinin yoğun aç halk kitlesinden haberleri bile yok!

Bu kitle yokmuş gibi hareket ediyorlar, özellikler onları meclise ve saraya gönderen bu kitleyi kimsenin hesaba kattığı yok!

Siyasiler kendi maaşları bir yana birde emirlerinde çalışan idarecileri bile bu halktın ekseriyetinden daha önemli tutuyor ve sayıyorlar!

Düşünün bu devlet bütçesine dolaylı ve doğrudan verdiği vergilerle büyük destek sağlayan, çalışan ve emekli olan insanları kimse dikkate bile almıyor.

Bu günlerde asgari ücret pazarlıklarının görüşüleceği günler ama daha başından her şey belli ve ücretler belirlenmiş bile, sadece bir tiyatro, öncesinde senaryosu hazırlanmış bir oyun oynuyorlar!

Asgari ücret komisyonları oturup kalksın, ama işçilerin kalbi hep yüksek atıyor, bu önümüzdeki yıl nasıl geçinecekleri ve ne yapacaklarının endişesinde.

Bakın komisyonlara rağmen Türkiye de fiilen çalışan işçi 32 Milyon 772 bin kişi olduğu tahmin ediliyor bunların tamamı için bu yıl yani 2026 yılı için yıl boyunca alacakları ücret tahmini olarak, 28.500 olarak açıklanıyor.

Beş aşağı beş yukarı fark etmez ama bu yıl belirlenen açlık sınırı 30.000 TL olduğu bunun 2026 yılında daha da artacağı hesaplanmaktadır.

Birde buna bu gün emekli olan sayısını ekleyelim, yine istatistiklere göre Türkiye de 16 milyon 859 bin emekli hak sahibi mevcudu var.

Bu emeklilere ise tahmini verilecek en düşük emekli maaşı ise 19. Bin liranın biraz üstünde olacağı tahmin ediliyor, bunların ise açlık sınırının ne kadar altında olacağını siz tahmin edin.

Emekli ve işçi nüfusunu toplasanız bu ülkenin toplam nüfusu 86 milyon olarak tahmin ediliyorsa, bu iki sınıfın toplamı, 49.631 kişi çalışan ve emekli asgari ücret ve maaşları ile açlık sınırının altında bir yaşama mecbur ediliyorlar.

Bu sayıya birde 3 milyon üç bin işsizi de ekleyecek olursak, bu ülkede nüfusun yarısından fazlası açlık sınırının altında ve birde bunlara bakmakla zorunlu oldukları aileleri ve çocukları ekleyecek olursak, Türkiye’nin yüzde doksan dokuzu açlık sınırının altında yardıma muhtaç.

Kalan yüzde biri ise bu ülkenin tüm zenginlik kaynaklarını aburca ve acımadan sonsuza kadara sömüren, iktidar yanlıları ve saray yalakaları.

Böyle bir ülkeye demokrasi, hak ve hukukun gelmesini bekleyenler, barış ve huzurun adının geçeceğini sananlar sanal alemde yaşıyorlar!

Bu ülkenin siyasileri ise kimisi bir süreç peşinden meşgul edilirken, bir diğer cephesi ise mahkeme koridorlarında adalet dileniyor, ama tüm siyasiler, saray karşısında ağızları açık mutlu mutlu sırıtıyorlar!  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?