Bazı insanlar verilen görevin etki alanını bilmediğinden ve bu görevin yüklediği yükün ağırlığını fark etmeden, o görevin ve o yükün altında kalmakta, hatta ezilmektedir…
Allah bazı insanlara gücünün ve bilgisinin üstünde yük yükleyerek onu denemek istiyor, her zaman bu fırsat ve imkan insanların eline geçmez…
Bazılarına Cumhurbaşkanlığı, bazılarına, bakanlık, bazılarına milletvekilliği! Bazılarına valilik! Bazılarına ise başkanlık! Vermektedir…
Dönüp dolaşıp eski mahallede, eski mahalle arkadaşları ile eski çocuksu oyunları oynamaya devam ederse bu unvanlı kişiler, maalesef dönüp dolaşır ama eski noktasında kalır…
Bu tür insanlar hiçbir santim yol almazlar, yani kısacası işin ehli olmak işinin ve görevinin bilincinde olmak herkese nasip olmuyor!
Yüklenilen görevin, verdiği yetkileri yerinde kullanmasını bilmek ve yetkilerini başkalarına kullandırmamak gibi…
Günümüzde birçok üst makam ve rütbedeki kişiler maalesef işi etrafındakilerin görüş ve düşünceleri ile yürütmeye çalışarak, hep davul boyunlarında tokmak başkasında oluyor!
Bir milletvekili, özellikle günümüz devlet başkanlık sisteminde, cumhurbaşkanı bile partili ise ve parti başkanı ise o zaman devletin tüm memurları aynı zamanda siyasilerin memuru olurlar!
O zaman il genelinde vali den önce milletvekili ve il başkanının söz hakkı sahibi olması gerekir yeni devlet hiyerarşisine göre…
Bir üniversite rektörünün ise görevinin akademik çalışmalar ve akademik kadrolarla, bilimsel çalışmalara imza atması olmalıdır…
Her gün bir akademisyeni kovması, her gün bir fakülte ve birimi kapatması, sonra da, il protokolünde cübbesi ile caka satması, hiçbir akademik yayın ve patenti olmayan, boş cübbe ile caka satana, bilim adamı değil olsa olsa, palyaço denir!
Bu görevini ona hatırlatmayan ve ona bu konuda gerekli uyarı ve aynı zamanda dersi vermeyen vali ve milletvekili görevlerinin bilincinde olduklarını sanmıyorum!
Bakın siz etrafınızdakileri birçok şaklabanlıkları ile oynadıkları farklı rolleri ile hoş görürseniz gün gelir sizin yetkilerinizi de kullanır, sizi saymazlar bile…
Bu gün tıpkı eskiden FETÖcu abilerin yaptığı gibi, Rektör durmuş her toplantıda ve her halk görüşmesinde, cübbesi ile herkesin önüne geçerek, halka poz veriyorsa!
Bu gün o verdiği pozları ve oluşturduğu vitrini kullanma cüretini göstererek, kendini vali ve milletvekilinin yerine koyarak, onların adına haddi olmayan işlerde proje üretmeye çalışıyor!
Akademik ve bilimsel açıdan tamamen bitmiş birinin yapacağı en son iş kamuoyunda kendi adından söz ettirerek, saraya mesaj verip, farklı alanlarda, ikinci kez rektörlüğü kapma politikası peşinde olur!
Ekmek yoktur yemağa, atla gidi sıçmağa; yani Üniversitesini batırmış rektörlüğü ayakaltında, ama halkın içinde poz vermekten geri kalmıyor!
Yani deveden düşmüş HOPHOP tan olmayan garip köylü gibi!...
