Son günlerde FETO muammaya dönüştü ve korkulu rüya haline geldi, anneler çocuklarını, kadınlar kocalarını, memurlar amirlerini bu tehditle korkutuyor!
Öyle karışık bir hale geldi ki, bundan sonra kime FETO cu, kime değil demek için adeta bulmaca çözmek kadar zor bir işe döndü…
Geçenlerde çok trajikomik bir olay yaşanmış iki aile arasında, neredeyse iş adliyeye kadar gitme seviyesine gelmiş…
Eşini döven adam, eşinden şöyle bir tehdit almış ve ciddi bir olay haline gelmiş, dayak yiyen kadın, kocasını FETO cu olmakla suçlayarak, kendisini jandarmaya şikayet etmekle tehdit etmiş, dayakçı koca ise dayak yiyen kadının kendisine ve eşine bir sürü para teklifi ve ricacılar göndererek, olayı zor ve güç bir şekilde kapatabilmiş!
Düne kadar azılı FETO cu, Baylok kullanıcısı, vatan haini ve paralel devlet suçlaması ile tutuklanan yüzlerce kişi birden özgürlüğüne kavuşuyor ve elini kolunu sallayarak dışarda dolaşıyor…
Ama hakkında hiçbir suçlama olmadığı halde, Bylok ve örgüt ilişkisi olmayan, vatan hainliği yapmayan, paralel ilişkilere bulaşmamış bir çok kişi hale tutuklu ve işinden kovulmuş, kapı önüne bırakmış, devletle ilişkisi kesilmiş…
İnsanlar suçsuz yere esaret altında, aileleri dağılmış aç ve sefil bir yaşama mahkum edilmişken, bu suçu gerçekten işleyen kim, bunların bir delili kanıtı yok mu?
Muhalif siyasetçi FETO suçlaması korkusu ile konuşamıyor, muhalif gazetecinin bir yazısı bile FETO cu olması için yeterli oluyor!...
Kim muhalefet o FETO cu, kim harcanmak isteniyorsa, o FETO cu, kim yalakalık yapamıyorsa, o FETO cu, kim sahipsiz ise o FETO cu…
Ama işini bilen, arkası ve sırtı olan, parası ve adamı olan, hemen yırtıveriyor bu vatan hainliğinden, bu paralel devlet yapılanmasından, bu darbe girişiminden…
Bir çok kişi Bylokçu diye yakalandı, aylarca cezaevinde tutuklu kaldı, kısa bir süre sonra, kullanmış, kullanmamış diyerek bir çok kullanıcı dışarı bırakıldı…
Daha sonra yeniden ayıklama için bu sefer kontrol dışı yükleme adı altında yine binlercesi serbest bırakıldı, bir çok kişi şüphe üzerine aylarca içerde hayatı karartıldı…
Şimdi yani bu günlerde hakim karşısına çıkan hemen, hemen herkes serbest bırakılıyor ve onlardan özür bile dilenmeden, zararları telafi edilmeden, suçsuz oldukları söyleniyor…
Peki adalet, hak ve hukuk, kamuoyu vicdanı, mağdur aileler, sokaklarda sürünen eşler ve çocukların, günahını kim çekecek?
Her önüne gelen, her ispiyoncu, her muhbir sevmediği ve çekemediği garibanları bu tehdit ile korkutuyor ve hatta onları bilerek süründürüyor…
Devletin görevi ise adaleti sağlamak ve suçsuzu suçludan ayırt etmek değil mi? Düne kadar APO culukla tehdit edilenler, bu gün FETO culukla tehdit edilerek, susturuluyor ve haksızlığa uğruyor…
Havada uçan uçaktan, karada seyreden araçtan, dağda uçan kuştan, hastalıklı doğan bebekten, yurt dışında konuşan gazeteciye kadar her taşın altında, her suyun dibinden, FETO şüphesi ile şüpheleniyor…
Deprem olsa, FETO, Sel kalksa FETO, hava bozulsa, FETO , kuraklık olsa FETO dan biliniyor, ama daha kim FETO kim değil bunu bilemiyoruz…,
Bu gidiş ile hepimizi şüpheli olarak göz altına alıp, tutukladıktan belli bir süre sonra, FETO su değil temiz sicili verilerek topluma bırakılacağız!...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
