USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

VARLIK KUYRUĞUNDAN VARLIK VERGİSİNE!

12-11-2019

Siyasiler tarafından yıllardır söylenen “Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi” alınmasını masalı tekrar gündem oldu ise eğer işin özeti şudur ekonomide işler iyi gitmiyor. Vergi de çok kazanandan çok az kazandan az vergi almak için çok kazananın vergi oranını artırmak yerine az kazananın vergi oranının düşürülmesi gerekir.
Bilindiği üzere bugün hayatta olan insanların sadece ismini bildiği 12 Kasım 1942 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4305 sayılı Varlık Vergisi Kanunun amacı, İkinci Dünya Savaşının oluşturduğu ağır ekonomik şartlardan yararlanmak suretiyle spekülatif ve karaborsa gibi yolları kullanmak suretiyle elde edilen vergilendirilmemiş büyük kazançları vergilemekti. Bu kanun kapsamında yüksek gayrimenkul sahipleri ve şirket ortakları ve büyük çiftçiler vergilendirilecekti. Bugün benzer bir uygulama vergi sistemimize eklenecektir!
YENİ VERGİ PAKETİNDE UYGULAMAYA KONULAN;
-Dijital hizmet,
-Değerli konut
-Konaklama vergisi
kapsam ve oran olarak ilk başta vatandaşı etkilemese de gelecekte önemli bir tutarda vergisel yük getirecektir.
Bu yazımızda Türk vergi sistemine yeni eklenecek olan “Değerli Konut Vergisi”ni değerlendirmeye çalışacağız.
TBMM plan ve bütçe komisyonunda görüşülmekte olan “Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” teklifinin “Değerli Konut Vergisi” ihdas edilmesine ilişkin kanunun 33.maddesinin gerekçesinde “Genel refah düzeyindeki vatandaşlar tarafından sahip olunması güç olan, yüksek değerli bir veya daha fazla mesken nitelikli taşınmaza sahip olunmasının, mali gücün yüksekliğinin ölçütü olarak dikkate alınabileceği açıktır.” cümlesi yapılan düzenlemenin mutat bir vergi işlemi olmadığı bunun bir varlık vergilendirilmesi olduğunu ortaya koymaktadır.
Değerli Konut Vergisi ile ilgili yapılan düzenlemenin vergi tekniği açısından yanlışları TÜRMOB tarafından hazırlanan raporda vergilerin yasallığı ilkesi başta olmak üzere kapsamlı olarak çok net bir şekilde ifade edilmiştir. (Yasal düzenleme Emlak Vergisi Kanununda yer almakta. Vergi matrahı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenmekte. Hesaplanan vergi tutarı ise bütçe geliri olarak gelir idaresine ödenmekte. Ayrıca emlak vergisi kanununda yer alan bina/mesken yapılan düzenleme de yer alan  taşınmaz/konut kavram çelişkisi vb. gibi)
Yapılan düzenlemeyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce yapılacak olan değerleme sonrasında belirlenen değeri 5 milyon TL’nın üzerinde bulunan mesken nitelikli konutlar için (Kanunun taslak metninde bu vergi sadece konutlar için öngörülmektedir)
5 Milyon TL ile 7,5 Milyon TL’sı arasında olanlar için Binde 3
7,5 Milyon TL ile 10 Milyon TL’sı arasında olanlar için Binde 6
10 Milyon TL üzeri için Binde 10
Oranında değerli konut vergisi ödenmesi uygulamaya konulmaktadır. (Bu tutarlar her yıl 213 sayılı VUK hükümlerine göre yeniden değerleme oranında artırılacaktır.)
Mesken nitelikli taşınmaz sahibi bulunan ve bina vergi değeri Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değeri bu yasada belirlenen tutarı aşan mükellefler tarafından hesaplanan verginin, Gelir İdaresi Başkanlığınca belirlenen yetkili vergi dairesine izleyen yılın şubat ayının 20 nci günü akşamına kadar beyan edilmesi ve Şubat ve Ağustos aylarının sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir. İzleyen yıllarda da aynı şekilde beyan edilerek ödenecektir. Beyanname verme ve hesaplanan verginin ödenmesine ilişkin uygulamayı belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Kanun teklifine göre değerli konut vergisi değeri 5.000.000 TL olan bir konut için hesaplanacak. Beher değeri 4.9 milyon TL den 20 konuta sahip olan bir mükellefin konutlarının toplam değeri 98 milyon TL olsada bu kişi değerli konut vergisi ödemeyecektir. 30 BÜYÜKŞEHİRDE DEĞERLİ KONUT VE EMLAK VERGİSİ
Uygulamadan büyükşehir statüsündeki iller daha çok etkilenecektir. Bilindiği üzere; 1319 sayılı Emlak Vergi Kanununda emlak vergisinin hesaplanması ve ödenmesi ile ilgili hükümler yer almaktadır. Emlak vergisi arazi, arsa ve binalar için farklı oranlarda ödenmektedir. Bu tür taşınmazı olan vergi mükellefleri aşağıda belirtilen oran üzerinden emlak vergisi ödemektedir.
NORMAL YÖRELERDE,  
-Binalarda Binde 2
-Meskenlerde Binde 1
-Arazilerde Binde 1
-Arsalarda  Binde 3
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OLAN YERLERDE,
-Binalarda Binde 4
-Meskenlerde Binde 2
-Arazilerde Binde 2
-Arsalarda Binde 6 şeklinde uygulanmaktadır.
Değerli Konut Vergisi uygulaması ile birlikte belirlenen tutarların üzerinde mesken nitelikli taşınmaz sahibi bulunan vatandaşlar büyükşehir belediyesi sınırları içinde toplam binde beş oranında (emlak+Değerli konut) vergi ödemek durumunda kalacaklardır.
Geçmiş yıllarda gündeme gelen emlak değer artış kazancının vergilendirilmesi yerine ihdas edilen Değerli Konut Vergisi bugün için belirlenen limit nedeniyle konut sahiplerini fazla etkilemese de belirlenen bu tutarın her yıl 213 sayılı VUK hükümlerine göre yeniden değerleme oranında (YDO) artırılacak olması bir çok konut sahibinin bir anda sisteme dahil olmasına yol açacaktır.
Özetle değerli konut vergisi için belirlenen 5 milyon TL. enflasyon karşısında eridikçe, kapsamda olan konut sayısı artacak ve bugün için sayısı 150 bini bulan bu mükelleflerin sayısının bir anda 500 bine akabinde milyonlara ulaşması kaçınılmaz olacak ve bir süre sonunda bütün konutlar bu vergiye tabi olacaktır.
Uygulamaya konulmak istenen “Değerli Konut Vergisi” basit ifade ile bir varlık (servet) vergisidir. Verginin tabana yayılması ve vergide adalet devletlerin ve hükümetlerin sosyal sorumluluk görevlerinin başında gelir. Gelir dağılımında adaleti sağlamadan asgari ücreti vergi dışı bırakmadan varlık ve servet üzerinden alınacak vergilerin konulması mevcut olan oranların artırılması belki bir dönem bütçe açıklarını finanse edebilir. Fakat vergide adaleti sağlamaz.
Yıllardır yapılan yanlış bugünde yapılmaya devam ediliyor. Çağdaş ve gelişmiş ülkelerde olduğu gibi harcama üzerinden vergi alınmadığı sürece bu tür vergisel düzenlemeler yeni vergi kayıp ve kaçaklarına neden olacaktır. kayıt dışılık oranı yüzde kırka ulaştığı vergi sistemimizde sorun vergisel değil siyasi ve ahlakidir. Vergide adaleti sağlamamız için toptancı anlayıştan vazgeçmeliyiz.
Sonuç olarak zenginden alınan bir vergi algısı oluşturan bu “Değerli Konut Vergisi” kalıcı bir vergidir. Adaletsizdir ve vergi hukukuna aykırıdır

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?