USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YENİ NESİL EĞİTİM

16-06-2021

Yeni kuşakların toplum yaşamında yerlerini alabilmeleri için alınan oksijen kadar zaruri bir ihtiyaçtır eğitim.

Buğdayın değirmende un olup fırında ekmeğe dönüştüğü sistem gibi insanın da harmanlanıp pişirildiği, mayasından hamuruna yoğrulup topluma şekil veren sistemin adıdır eğitim. Söz konusu değirmende öğütülen insan olunca bu değirmenin sistemi, yapısı ve kalitesine çok dikkat edilmeli teknik bakımları vakti yerinde yapılmalıdır.

Aksi halde ortaya kaliteli bir un çıkmayacağı gibi fırındaki ekmekten de lezzet almayacağımız garanti...

Değişim ve dönüşümlerle eğitim sistemimizin geldiği nokta, çocuklarımıza ve ebeveynlerine geleceğe dair bir umut vermemektedir. Her gün yeni bir değişim yeni bir sınav sistemi ile mücadele eden çocuklarımız, gençlerimiz pandemi süreci ile beraber tam bir belirsizlik sendromu yaşadılar. Küresel bir vaka olan pandeminin etkileri ve sonuçlarının da küresel olduğunu biliyoruz lâkin, bu süreçte yaşanılanlar bize gösterdi ki; DEĞİRMENDE SORUN VAR.  Vakaların başladığı 2020 yılının Mart ayından sonra pandemi sürecine hazırlıksız yakalanan Milli Eğitim Bakanlığı önce EBA TV ile sonra da canlı ders, online sınav derken süreç uzadıkça uzaktan eğitimin altyapısını güçlendirip öğrencilerin derslerinden ve sınavlarından geri kalmamaları için yoğun bir çabanın içine girdi. Ancak  yoğun çaba ve çalışmalara rağmen bazı eksikliklerin, sorunların ve de haksızlıkların önüne geçilemedi. Şöyle ki uzaktan eğitim ile canlı derslere başlandığında Köy okulları başta olmak üzere merkez okullarda okuyan bir çok öğrencinin evinde internet, tablet ve bilgisayarlar yoktu. İlgili bakanlık bu sorunu gidermek için de bir hamle yapmış olsa da çoğu ihtiyaç sahibi aileye internet erişimi verilememiş, dağıtılan tabletler de sadra şifa olamamıştır. Süreç böyle devam ederken maddi imkanlara sahip zengin aileler çocuklarının bu süreçteki ders açıklarını ÖZEL OKUL, ÖZEL ÖĞRETMEN ile kapatmaya çalışırken bu imkanlara sahip olmayan fakir ve yoksul aileler de maalesef çocuklarının eğitimlerini eldeki yetersiz imkanlarla sürdürmeye çalışmışlardır. Sınav tarihlerinin bir gün belirlenip diğer gün iptal edildiği bir zaman diliminde çocukların en çok merak ettiği de sınavların ne şekilde olacağıydı. Çünkü süreç normal bir süreç değildi ve buna göre de sınavlarda bir esneklik bir kolaylık bekliyorlardı ki, LGS Sınavı ile beraber acı gerçeği öğrenmiş ve tatmış oldular. Zorlu sürece aksaklıklara rağmen  öğrenciler öyle zor sorularla karşılaştılar ki bu sorular  YENİ NESİL SORULAR'. Evet Köy okulunda internet, tablet, bilgisayar görmeyen bir öğrenci ile Özel Okulda Özel Öğretmen nezdinde ders gören bir öğrenciye de aynı sorular soruldu. Hem de YENİ NESİL SORULAR...

Çocukların akademik başarıyı yakalamak için çocukluğunu yaşamadan yarış atı gibi koşturulan, gençlerin, yeni çıkmış sakal ve bıyıklarını ağartan, Lisans mezunu birçok anne babanın ilkokula giden çocuğunun ödevlerinde yardımcı olmaya çalışırken çözemediği soruların adıdır YENİ NESİL SORULAR...

Amaç Nasa'ya adam seçmek mi topluma insan kazandırmak mı bilmiyorum? Fakat görünen bir şey var ki; bu sistemde çocuklarımız ve gençlerimiz çok yoruluyor ve çok yıpranıyorlar. Üzülerek görüyoruz ki kendilerine has yeteneklerini de bu sistem sayesinde kaybediyorlar. Nitekim öğrenciler; düşünme, öğrenme, hayal kurma, araştırma, kendi yeteneklerini sergileme, geleceğe dair plan yapmak yerine, tamamen bir okul ve meslek kazanma derdine düşüyorlar. Hak ve hukuk ülkemizde en çok tartışılan mevzu iken en azından EĞİTİMDE ve İNSAN YETİŞTİRME’de eşitliğin sağlanması ütopik hayaller olmamalıydı. Öğrenciler yeteneklerine göre sınıflandırılmalı kaderleri sadece bir sınava bağlanmamalıydı. Zeki ve yetenekli oldukları halde fakir olan öğrenciler sistemin çarkları arasında kaybolmamalıydı. Eğitim tek bir sistemden verilmeli özel okul ve özel öğretmenler ile diploma ve meslekler parayla satılmamalıydı. Mesleki yerleştirmelerin KPSS'siz yapıldığı bir iki alan olarak kalan TIP ve DİŞ HEKİMLİĞİ Bölümlerine de muhtemelen önümüzdeki süreçte yeni uygulama ve düzenlemeler getirilecek, şuan ilk ve ortaokulda okuyan çocuklarımız üniversitelere giriş sınavı çağına geldiklerinde muhtemelen onlardan da yeni nesil sınav ve yeni nesil sorularla beraber uçmaları istenecektir. Böylesi zorlu bir sınav maratonunda çocuklarımıza, gençlerimize sınavlarda uçmayı öğrenecek kurs ve dershaneleri tedarik etme telaşına düşerken onlara AHLÂK ve ERDEMİ’de yetiştirebilecek miyiz acaba...

Büyüklerimiz çok iyi bilir; eskiden elle çevirmeli taş değirmenler vardı. Buğday bu taş değirmenlerde öğütülür, tandırlarda yapılan ekmeğin tadı bir başka olurdu. Oysa şimdi gelişmiş teknolojiye fabrikasyon değirmenlere rağmen ne un ne de ekmek eski tadını vermiyor.  Sebep mi? eskiden: İÇİNDE YİĞİDİN HARMAN OLDUĞU EL VE YEL DEĞİRMENLERİ vardı, şimdi ise:  DİPLOMA ve BELGELERİN SATILDIĞI TEKNOLOJİK FABRİKALAR...   Sonuç mu? Mevcut fabrikalarımızın mahsulü olarak: Namaz kılmayan imamlar, organ mafyası olan doktorlar, anne babalarını huzur evlerine atan mühendis ve avukatlar ürettik...

Bitti mi?  Hayır.  Dahası var. Yeni nesil sınavların Yeni nesil fabrikaların ürettiği yetiştirdiği bir de YENİ NESİL İNSANLAR olacak. Bu nesil yarın öğretmen, memur, bürokrat olup memleketin yönetiminde geleceğimizin teminatı, memleket gemisinin birer kaptanı olacak…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?