Biz oruç tutarken, vücuda giren ve çıkan besinlerden hep söz ederiz, oysa oruç tutmak demek bazı eylemler ve söylemlerden de uzak durmamızı gerektiriyor!
İslam alimleri bunu pek söylemezse ve diyanet bu konuda sessiz kalsa da bazı ilkeli ve dürüst düşünce insanları şöyle demektedirler.
Biz Müslüman olarak tutmakla görevlendirildiğimiz bu oruç ibadetinin asıl sosyal ve toplumsal gerekleri nedir bunları bilmemiz gerekir.
Yemekten ve içmekten kesildiğimiz, cinsel ilişkilerden uzaklaştırıldığımız gibi, daha nelerden uzak durmamızı emretmektedir?
Bunlardan en önemlisi, dilimiz, bu organı başkalarına zarar vermeden kullanmak, yani dedikodu, iftira, yalan atmamak bunlarla başkasına zarar vermemek.
İnsanların arasına açacak onların içine kin ve nefret tohumları saçacak laflar ve dedikodular, namuslu dürüst yaşamak ve haddini bilmek.
Kişinin kendisini bilmesi, kendini tutmak ve dürtülerine sahip çıkarak kontrol altına almasından geçer, yani bu şekilde zararsız olmak.
Yani dürtülerini tutmak, oruç tutmak anlamına gelmektedir, tutmak demek kendini her türlü zararlı şeylerden uzak tutmak anlamındadır.
Tutmak yani bir gün boyunca insanın kendini tutması, eliyle, diliyle, beli ile tutmak bunlardan zararlı eylemlerden uzak durmaları emredilmiştir.
Ünlü âlim, Eli açık diyor ki, Oruç tutmamanın hiçbir cezası yoktur, Kuranda oruç tutmayana ceza verileceği yazılmıyor diyor, tutmayanı ayıplamak ve onu kınamak dinen vacip değildir.
Oruç tutanlar ile tutmayanlar yeryüzü sofrasında bir araya gelmeli, bu sofra oruç tutan için iftar tutmayan için ise akşam yemeği olmalı.
İnana ile inanmayan, bir sofrada bir araya gelmeli ve kendi ekmeğini bölüşebilmelidir, bu şekilde yeryüzüne barış ve huzur gelir.
Oruç tutanların tutmayanlara, tutmayanların da tutanlara öfke ile bakmaları, orucun ruhuna aykırıdır, bunlardan sakınmak lazım.
Ramazan ayında başkasına sen niye oruç tutmuyorsun diye kızmak öfkelenmek doğru değildir, bu tür
Eylem ve söylemler yasaklanmıştır.
Oruç tutana Ramazan gününde büyük bir görev verilmiştir, oruç tutmayanlara karşı hoşgörülü olmak ve onlara nazik yaklaşmak gerekiyor.
Oruç tutan kişinin etrafında yiyip içenlerin olması onu daha çok nefsine hâkim olmaya ve bu ulvi ibadeti daha sağlıklı yapmaya neden olur.
Oruç tutanın sabrı ve metaneti, insanlarla olan güzel ve tatlı ilişkileri, hoşgörüsü ve müsamahası hayırlarının artmasına neden olur.
En mükemmel oruç tutan kişi, her türlü ortamın olmasına rağmen iradesi ile kendini tutması ve bu arada insani ilişkilerini, hiçbir sorun yaratmadan yürütmesidir.