Özgür basın, özgür toplum…

M. Şah Ayaz
M. Şah Ayaz

M.Şah Ayaz

Özgür basın, özgür toplum…
01-05-2018

Yarın yani 3 Mayıs dünya özgür basın günü olarak kutlanmaktadır, bu gün aslında dünya nın hiçbir yerinde özgürlüğü kalmamış, ülkemizde ise yaşaması sonlandırılmış özgür basın günü bizim için hiçbir anlam ifade etmemektedir…
Bir ülkede basın hür ve özgür ise, bağımlı ve muhtaç değilse, kalemlerini özgürce sallayıp klavyelerini özgürce oynatabiliyorlarsa, o ülkede İnsan hakları ve özgürlüğü var demektir.
Siz bir ülkenin Sosyal ve Politik yapısını, insanların hür ve özgür olduğunu, hukuk devleti ve demokratik bir yapıya sahip olduğunu öğrenmek için o ülkenin basınına göz atmanız yeterlidir.
Eğer bir ülkede, hakim sınıf ve sermaye sahiplerinin her dediği haber oluyor ve her yanlışları konu olmuyorsa, muhalefetin sesi kısık ve iktidarın sesi hakimse…
Doğru ve gerçek haber yorum yapan gazeteciler, muhalif ve eleştiri yaparak toplumu doğru yönlendiren gazeteciler aç, sefil, hapiste ve sürgünde ise…
O ülkede demokrasi ve yasalar değil, o ülkede, özgürlük ve insan hakları değil, o ülkede diktatörlük ve o ülkede kaos hakimdir.
Bu tür ülkelerin insanları, etik değerlerini yitirmiş, insani cesaretlerini kaybetmiş, sadece maddi çıkarlar peşinden koşan gözlüklü At lara benzemişlerdir.
Bu toplumun yani basın özgürlüğüne sahip olmayan toplumların, yaşama ve gelişmeleri mümkün olmadığı gibi, huzur ve güven sağlamaları da söz konusu değildir.
Bu gün gazetecilerimiz, iktidardan bir maddi ödün koparmak için, hem haberlerine, hem de kendilerine yüzlerce takla attırmakta, yalakalık yazıları ile gazeteleri Bitlis büryanı gibi yağ damlatmakta, salyaları da tıpkı geviş getiren inekler gibi akmaktadır.
Böyle bir basın ordusu ise ne memleket kalkınır, ne idareciler akıllanır, ne siyasiler hizaya gelebilir, onlar bu manzara karşısında baskı rejimlerini daha uzun süre sürdürmeye devam ederler…
Bizim toplum olarak özgür ve hür bir toplum olmamız, gelişip kalkınmamız için, demokratik ve hukuk devleti olmamız için biran önce özgür bir basına sahip olmamız gerekir. 
“Birleşmiş Milletler, 1993 yılında özgür ve bağımsız bir basın için 3 Mayıs’ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kabul etmiştir.
Bugün gelinen noktada basının hiç de özgür olmadığı ortada. Veriler birçok coğrafyada basın özgürlüğünü kısıtlayan gelişmelerin devam ettiğini ortaya koyuyor. Özellikle Türkiye en belirgin düşüşün yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Ülkelerin basın özgürlüğünü inceleyen Freedom House’un 2014 raporuna göre, Türkiye son 15 yıldır ilk kez "kısmen özgür ülkeler” kategorisinden "özgür olmayan ülkeler” kategorisine düştü. Bu veriler doğrultusunda Türkiye, basın özgürlüğü bakımından dünya genelinde 134’üncü sıraya gerilerken, Avrupa sıralamasında da basını özgür olmayan tek ülke oldu. Diğer yandan, Türkiye’de basın, Bangladeş, Endonezya, Uganda, Tanzanya, Kenya gibi ülkelere kıyasla da daha sınırlı… 
Basın özgürlüğünün bir diğer ayağı hiç kuşkusuz basın emekçilerinin örgütlülük düzeyidir. Ülkemiz bu açıdan da sıkıntılıdır. Basın emekçilerinin büyük bir çoğunluğu örgütsüz, sendikasızdır. Sendikalaşmaya yönelik adımlar, işten atmayla, baskıyla sonuçlanmakta, ya da yandaş sendikalar devreye sokularak örgütlenme ve toplu pazarlık hak ve özgürlükleri kısıtlanmaktadır.” 

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?