USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

6736 SAYILI YASA VE İŞVEREN ODALARI

17-11-2016

Meslek odalarının asıl amaç ve gayelerinin kendi üyelerinin haklarını savunmak ve üyelerinin karşılaşabilecekleri olumsuzluklara karşı önlemler almak, bu konuda hükümetler  nezdinde  diyalog kurarak çözümler bulmaktır.

Geçende de bir yazımda da belirttiğim üzere, 6736 sayılı yasa ile çıkarılmış olan vergi barışı, matrah artışlarıyla ilgili yaşanan bazı olumsuzlukları dile getirmeye çalışmıştım. Öyle anlaşılıyor ki, bu süreç içerisinde konu ile ilgili olarak ortaya çıkan belirsizlikler ile ilgili olarak herhangi  olumlu bir gelişmenin yaşanmadığı görülmüştür. Maliye bakanlığı matrah artışlarıyla ilgili olarak çıkarmış olduğu kanun ve Tebliğ  metninde net ifadelere yer vermemiş, tüm yıl beyannamelerini vermiş olmakla birlikte bir veya  birden  fazla dönemde hesaplanan  KDV si olmayanlar açısından çok büyük bir belirsizlik ve kargaşanın yaşanmasına neden olmuştur. Şayet, öyle bir çelişki ve tereddüt olmamış olsaydı,  mevzuatı iyi bilen Yeminli mali müşavir  ve mali müşavirler arasında ,iki aydan fazla bir süredir bu tereddüt ve tartışmalar ile birlikte  kargaşaya yaşanmazdı. Eminim ki,  maliye bakanlığına da bir sürü mail ve telefon gitmiştir. Maliye bakanlığı  görüşünü değiştirmemiş , gelir idaresinin internet sitesinde soru-cevap bölümünde  konuya açıklık getirmeye çalışmıştır. Tartışmalar sürer iken, TÜRMOB tarafından 03.11.2016 tarihinde maliye bakanlığına konu ile ilgili olarak bir yazı gönderilmiş ve maliye bakanlığının  ısrarından vaz geçmesini ,geri adım atmasını talep etmişti.
Asıl konunun muhatabı  olan ,bundan  zarar  görecekler işverenler ve işletme sahipleridir .Maliye bakanlığının görüşüne göre hareket edilir ise ,işverenlere büyük bir maliyet bindirmiş olacaktır.Sonuçta  bu maliyet de işverenlerin cebinden çıkmış olacaktır.
İşveren odalarının olup bitenler hakkında  bilgilerinin yada girişimlerinin olup olmadığını duymuş değilim.Türkiye de ki en büyük, adına sivil toplum kuruluşu denilen  TOBB  un  konu hakkında nasıl bir girişimde bulunmuştur acaba?Merak ediyorum doğrusu..Haksız bir  uygulamaya maruz kalan üyelerinin haklarını ne kadar savunmuştur?

TÜRMOB  tarafından maliye Bakanlığı’na gönderilen yazıda şu hususlara değinilmiştir. “6111 sayılı kanun uygulanması sırasında başkanlığınız tarafından yapılan açıklamalar ,gelir idaresi sitesinde 6111 sayılı kanun ile ilgili soru cevap bölümünde yapılan açıklama ,gerekse 2011 /4  Sayılı iç genelge de yapılan açıklamalarda, bu durumda bulunan mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisi açısından matrah artırımı yapmalarının ve ilave kıyaslama yapmalarının zorunlu olmadığı belirtilmiştir. Gerek kanun düzenlemesi gerekse Tebliğ düzenlemeleri 6111 sayılı kanun ile aynı iken 6736 sayılı kanunu uygulamasında bu şekilde bir farklılık yapılması kanundan beklenilen amacın oluşmasını engellemektedir. Konunun 2011/4  sayılı iç genelge hükmü çerçevesinde tarafınızca yeniden değerlendirilmesi hususunu bilgilerinize arz ederim.”DENİLMİŞTİR.

Yani anlaşılan o ki, asıl mağdurun sahipleri olan işveren odaları, yukarda da dediğim gibi konu ile ilgili olarak nasıl bir girişimde bulunmuşlar bilemiyorum. Ancak ,TÜRMOB ın bu konudaki girişimi çok takdir edilecek bir  girişim  olmuştur.Ancak öyle anlaşılıyor ki ,bunun gereği maliye bakanlığı tarafından yerine getirilmemiştir.

75 günden bu yana, bazı dönemlerde hesaplanan  KDV si olmayan firmalarca EK-14 kapsamında beyanname verilmiş ve sistem beyannameleri kabul etmiştir.75 gün sonra bu türden olan firmaların beyannameleri sistem tarafından oluşturulmamakta ,EK-17 kapsamında beyanname vermeleri gerektiği söylenmektedir.75 günden beri sistem tarafından  hatalı oldukları  uyarılmamış  olan mükellefler için şimdi tam da bir kaos yaşanır hale gelmiştir.Uzunca bir süreden  bu yana herhangi bir uyarı ile karşılaşmamış olan bu mükellefler, şimdi nasıl ,hangi yolu izleyeceklerdir? Ya, daha önce beyan ettikleri beyannameleri iptal edecekler ,yada EK-17 kapsamında  yeniden  beyanname  vereceklerdir. Öyle önemli bir konuda bile gerekli ve açıklayıcı bir Tebliği ve yasanın yapılamamış olması maliye camiası  için çok hüzün verici bir durum olmuştur.
 Asıl işin acı tarafı ise ,işveren  kuruluşları,  TÜRMOB un  göstermiş olduğu  çabanın binde biri  kadar emek harcamışlar mıdır dersiniz?Ben bu konuda emin değilim.Çünkü geçmişten günümüze gelen ve daha önceki uygulamalarda da görüldüğü üzere, meslek odaları daima  hükümetlerin yanında yer almışlardır.Yine bu işin cefasını biz mali müşavirler ,yükünü ve maddi boyutunu ise işverenler  karşılamaya devam edecekleri görülmektedir. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?