Son zamanlarda ülkemizdeki işsizliği önlemek adına hükümet,işverenlere çok güzel seçenekler sunmaktadır.Amaç işverenlerin üzerindeki yükü hafifletmek ve işsizliğin azalmasına yardımcı olmaktır.
Ama maalesef, gel gör ki, işverenleri daha fazla işçi çalıştırmaları konusunda ,onları caydırıcı diyebileceğimiz o kadar mevzuat yavaş yavaş yürürlüğe konuluyor ki, insanın aklı durası gelmektedir.
Bunlardan bir tanesi de 2018 ocak ayında yürürlüğe girecek olan meslek kodu uygulaması olacaktır.Sigortalı çalışan her işçi için işe giriş esnasında bir meslek kodu girilmektedir.Güya ,bu kod uygulamasında asıl amacın ,kayıt dışı istihdamla mücadele, hem de herkesin mesleğine uygun bildirilmesini sağlayarak gerçek ücretleri üzerinden prim ödenmesinin sağlanması olduğu belirtilmektedir.
1 Ocak 2018 tarihi itibarıyla meslek koduna uygun bildirim yapmayanlar için SGK idari para cezası uygulamaya başlayacaktır. Toplamda aylık asgari ücreti aşmamak üzere hatalı bildirilen her işçi için 1/10 asgari ücret tutarı kadar ceza uygulanacaktır.
Bu nedenle bu konuda eksikleri olan, her aldığı işçiyi vasıfsız olarak bildiren veya terfi ve iş değişikliğine ilişkin güncellemelerini yapmayan işverenlerin bu konuda dikkatli olmalarını hatırlatır ve bu konuda işçi meslek bilgilerinin güncellemeleri gerektiğini hatırlatmak isterim.
Yapılacak güncellemeler için şu an için herhangi bir ceza uygulanmamaktadır.
Bunun yanında daha öncede defalarca dile getirdiğim üzere uygulamaya girmiş olan ,zorunlu BES, tüm sigorta dosyası olan işyerlerin mecburi iş güvenliği kapsamına alınmaları , işçilerin hastanelerden aldıkları raporlarının bitim tarihi itibari ile 5 iş gününde sisteme girilmemesi durumunda işverene ceza kesilmesi,gibi uygulamaların işverenler üzerinde sürekli bir strese ve baskıya dönüştüğünü belirtmek isterim.Çıkarılan bu uygulamaların üretim ve işsizliğin azaltılması üzerinde çok büyük olumsuzluk kaynağı olduğuna inanıyorum.
İşverenin yaptığı her fiilli para cezası ile cezalandırmaya kalmak ,hali ile işveren üzerinde bir tereddüttün oluşmasına ve baskı unsuru olarak bunu kendi benliğinde his etmeleri sonucunu doğurduğunu söylemek ve bununda verim üzerinde olumsuz etki yaptığını belirtmek yanlış olmaz sanırım.
Örneğin; her hatayı doğrudan ve tespiti halinde hemen cezalandırmak yerine,yapılan hatanın bir seferliğine düzeltilmesi şansının verilmesi daha iyi olmaz mı?Devleti ,sanki vatandaşının hatasını kollama noktasından çıkarmak ve yapılan yanlışın düzeltilmesi için bir şans vermek ,işvereni daha büyük projelere imza atmaları konusunda fazla cesaretlendirileceğini düşünüyorum.
Bence devleti ,işverenin açığını kollama noktasından çıkarıp,Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu da göz önünde bulundurarak ,daha gerçekçi ve uygulanabilir mevzuat hazırlamak ,işverenleri daha fazla cesaretlendirecek ve daha fazla yatırım yapmalarını teşvik edilmesine vesile olacak buda işsizliğin azalmasına neden olacağı sonucu çıkacaktır.Her seferinde işverenlerden daha fala işçi çalıştırmalarını beklerken ,devletinde uygulamada gereksiz olduğu düşünülen bir çok işlemden vaz geçmesi gerekmez mi?
