Bilindiği üzere okulların açılması gerekirken, pandemi nedeni ile açılmayacakları yada sürecin zamana yayılacağı belirtildi.
Özel okullar açık, dershaneler açık, AVM’ler açık fabrikalarda işçiler çalışıyor, cafeler lokantalar açık, sosyal hayat canlı, caddeler tıklım tıklım, ama okullar kapalı…
Neymiş pandemiden dolayı…
Bunun yanında unutmadan söyleyeyim, üniversitelerde kapalı…
Efendim, EBA ile eğitim yapılacakmış, çocuklar virüsten korunacakmış, öncelik çocukların sağlığı imiş. Sonra üniversitelerde birer birer uzaktan eğitim safsatası ile açılmadı.
Hatta uzaktan eğitimin nasıl ve ne şekilde verileceği bile belli değil.
Bilgisayar fiyatları başını alıp gitti, piyasada bilgisayar bulunamaz oldu. Özellikle uygulaması olan bölümlerin bile açılmamış olması…
AMAN YARABİM akıl ve fikir…
Yani tıp öğrencisi, diş hekimi öğrencisi, mühendislik öğrencisi vb. gibi bölümdeki öğrenciler uygulama görmeden mezun olacak. İnsanlar korona yerine bilgisiz, eğitimi tam almamış meslek mensupları yüzünden ölecekler.
Örneğin, inşaat sektörü durdu mu ki, mühendislik bölümü öğrencisi eğimden mahrum bırakıldı, hastaneler kapatıldı mı ki, tıp öğrencisi uygulama görmekten mahrum bırakıldı. Biraz samimi ve vicdanlı olmak lazım. Yazıktır ve günahtır.
Ülkenin bir kuşağı yapılan hatalı karardan dolayı çok büyük bir yara almış olacaktır.
EBA ve uzaktan eğitim hikayedir.
Virüsten korunma bilinci en yüksek kesim olan gençlerin üniversitelerden mahrum bırakılmaları, en basit ifade ile cahilliktir.
Tüm bunlara hakikaten üzülmemek elde değil.
Özel okullar ve dershaneler açık iken, devlet okulları ile devlet üniversitelerinin kapalı olmasını anlamak mümkün değildir. Çocuklar arasındaki eğitim seviyesi düzeyi açılacak ve bu uygulama haksızlığa vesile olacaktır.
Korona virüsüne karşı bağışıklık en güçlü olan kesimler olan, çocuk ve gençlerin bu sebeple eğitim-öğretimlerinden uzak kalmaları anlaşılır değildir. Okula gitmeyen çocuk ve gençler, sanki sosyal hayattan izole halde mi yaşamaktadırlar?
Tabi ki hayır…
Cadde ve sokaklara bakıldığında bu rahatlıkla görülecektir.
Bu virüsten korunmanın ana ögesi olan maske ve dezenfektan ihtiyacı karşılanamaz mıydı?
Örneğin, üniversitelerde yapılmakta olan birçok fuzuli harcama yerine, öğrencilerin eğitim hayatına dönüşleri sağlanabilirdi.
Kaldı ki, bu insanlar zaten sosyal hayatı dışarda dolu dolu yaşamaktadırlar.
Birde bu insanların ana-baba, kardeşleri yani aile bireyleri işe, çarşıya, pazara gitmiyorlar mı?
Amaç, virüsün çocuk ve gençlere bulaşmasını önlemek ise, ailelerinden de kapmaları daima en büyük olası olduğu bilinmiyor mu?
Yada şu ana kadar bu hastalıktan ölenlerin istatistiği yapıldığında, bunun ne kadarı okul ve üniversite çağındaki insanlar olduğu belli değil midir?
Virüsten dolayı acaba AVRUPA ve diğer dünya ülkelerinde eğitime ara verildi mi?
En kısa sürede çocuk ve gençlerin okullarına olan özlemlerini gidermeli, normal hayata dönüş sağlanmalıdır. Eninde sonunda virüsün dermanı bulunacaktır.
Ancak, eğitimini yarım almış mühendis-doktor-öğretmeni tedavi etme çaresi yoktur.
ATALARIMIZ NE DEMİŞ? ” Yarım doktor candan eder, yarım hoca dinden eder” CANIMIZDAN VE DİNİMİZDEN OLMADAN, AÇIN ŞU OKULLARI…
