USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

EĞİTİMLİ SANDIĞIMIZ EĞİTİMSİZLER…

16-06-2022

Günümüz tüm gelişmiş dünya ülkelerine baktığımızda, tamamının eğitim ve öğretim alanında çok büyük başarılar elde ettiklerini ve bu alanda büyük harcamalar yaptıklarını görmekteyiz.

Bir toplumun kalkınmasının ana motoru eğitimli insanlar olduğu bilinci ile hemen hemen tüm idarecilerimizde ellerinden gelen çabayı göstermiş, bir kısmında başarılı olunmuşsa da tümüne genel baktığımızda ise tam anlamda başarılı olduklarını kabul etmek mümkün olmadığı görüşündeyim.

Özellikle liselerin 4 yıla çıkarılmış olması ve sabahçı ve öğlenci dediğimiz sistemin kaldırılmış olmasını faydalı görmediğimi belirtmek isterim. Bence bu sistem, öğrenciler üzerinde çok büyük olumsuz etkiler bırakmıştır.

Birincisi; Öğrenciler sabah okula geç gidip, öğleden sonra 2-3 ders daha görmek adına evlerine gelememekte ve öğle yemeği ihtiyaçlarını okul kantinlerinde gidermek zorunda bırakılmışlardır.

Ekonomik durumu olmayan bir öğrencinin günümüz fiyatları ile bir tavuk dürümün bile 15 TL olduğunu kabul ettiğimizde aile bütçesine verdiği yükü siz hesap edin. Birde bunun 1 veya 2 kardeşinin daha okula gittiğini düşündüğümüzde ise aile için tam bir çıkmazın ortaya çıktığı bir gerçektir. Birde bunun öğrencinin psikolojisi üzerinde yarattığı olumsuz etki çabası…

İkincisi de; lise 4.cı sınıf dediğimiz dönemde zaten öğrencilerin büyük çoğunluğu çeşitli yöntemler ile okula gitmedikleri görülmektedir. Tam bir başıboşluk ve düzensizlik ve daha çok dershaneye odaklanma gibi durumlar sonucunda 4.sınıfın çok gereksiz kaldığını çok net söyleyebiliriz. Yani boşa geçen bir yıl…

Öğrencilere sabah geç okula gitme imkanının tanınması sonucunda, geceleri çok geç saatlere kadar cep TL veya bilgisayarla üzerinden, ders çalışmaktan ziyade, sosyal medya hesaplarına girdiklerini ayrıca not etmek isterim. Buda onların uyuşuk ve tembel bir ruha sahip olmasına vesile olduğu çevremizdeki öğrencilerden anlamak zor değildir diye düşünüyorum.

Birde, bizdeki eğitimin temel gayesi ve çocuklara aşıladığımız temel mantık iyi okulda okuyup nasıl daha çok para kazana bilirimin düşünülmesidir. Buna bizi iten en temel faktör gelecek korkusudur.

Çünkü sosyal devlet düzenini tam kurmuş toplumlarda gelecek korkusu olmadığı için insanlar daha çok kendilerini en başarılı gördükleri yönlere kanalize etmektedirler. Bizde ise nasıl daha çok kısa yoldan zengin olabilirimin yöntemleri üzerine yoğunlaşmaktayız.

Para ve zenginlik hırsı yüzünden çocuklara ağır bir baskı ve yönlendirme yapmamız sonucunda ikili ilişkilerde sorunlar yaşanmaktadır. Başta kendimi örnek vermem gerekirse, bu yazının tüm olumsuzluklarını kendim yapmaktayım… Ancak toplumsal gerçekler ve algılar ister istemez bizleri buna sevk etmektedir.

Bizler okul ve eğitimi, iyi bir insan olmak yerine, nasıl daha çok para kazanabilirizin üzerinde kurmuş bulunmaktayız. Günümüzde biz insanları yanlışa sevk eden en büyük bela paraya olan hırs ve teveccühtür. Yani dünya malıdır. Zenginliği temsil eden en önemli simgede paradır.

1-Baba ile oğlu, kardeş ile kardeşi birbirine düşman edersin,

2-Vicdanları köreltip insandaki merhamet ve acıma duygusunu zehirlersin,

3-Din, dava, vatanseverlik, yurtseverlik duygularını bir çırpıda yok edersin,

4-Birçok zengin insanın kendine cehennemi satın almak için kullandığı bir araçsın,

5-Milyonlarca aç ve sefil insanın ulaşmak isteyip de bir türlü kısmetleri olmayan bir metasın,

6-İnsanları kibre ve şımarıklığa sevk ettiğin gibi birçoklarını perişan edersin,

7-Bazı İnsanlarda ne söz, ne haysiyet, ne şeref bıraktın,

8-Senin için insanlar bir birine düşman olup birbirlerini katlederken haberi olmayan bir naletsin,

9-Ne yuva bıraktın ne huzur, günümüz boşanma olaylarının, aile birliğinin yıkılmasının baş aktörüsün,

10-Gençlerin hayallerine girip onları bin türlü tuzaklara sevk edersin,

11-En iyi arkadaşlık ve dostlukların arasına girip dağılmalarını sağlarsın,

12-Eşlerin kocalarını, çocukların babalarını iyi veya kötü olma kriterlerini değerlendirme aracı olmuşsun,

13-Ne ilim bıraktın ne irfan, herkesin gözünü karartan en büyük şeytansın,

14-İnsanların kimyasını o kadar bozdun ki insanları insanlıktan çıkaran bir afyonsun,

Aslında dünyada bu anlamda kendini kanıtlamış ve eğitim sistemi üzerinde otoriter diyebileceğimiz ülkeleri taklit edebilsek daha iyi olacaktır.

Çünkü taklitçilik bakımından bizim üzerimize kimse yoktur. En azında bunun düşünülememiş olması bile çok utanç vericidir.

Okullarda sınıfta kalmanın olmadığı tüm öğrencilerin sınıfı geçtiği ve günümüz teknolojik gelişmelere tamamı ile kendini kaptırmış şu anki nesillerden eğitimli ve başarılı bir nesil beklemek ne kadar gerçekçi olur acaba?

Bu konuda çok umutlu olmadığımı ifade ederek, inşallah yanılırım umudu ile eğitimli, demokratik usulleri kabullenmiş, hak, hukuk adalettin önemini kavrayabilmiş, insan haklarına saygıyı önemsemiş bir gençlik umudu ile...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?