USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KURUMSALLAŞMA!

27-07-2020

Bu sözcük kulağa çok hoş gelir. Hemen hemen tüm işverenler bu sözcüğü duyduklarında ayrı bir heyecan duyarlar.

Herkes firmasını daha ileriye götürebilmek için bazı eski kuralları değiştirmesi gerekliliğinin bilincindedir. Ancak, bunu kim, nasıl hangi maliyet ile yapacak sorusu ile karşılaşıldığında ise, yelkenler hemen indirilmektedir.

İşin içinde olan mali müşavirlerden gerekli desteği alıp, onlar ile koordine içinde olmak ve bunu gerçekten de istemek yolun ilk basamağını teşkil etmektedir.

İşin bir ekip işi olduğu ve herkesin bulunduğu konumunu iyi kullanmaması gerektiği bilincinde olmak çok önemlidir.

Yani herkes görevini iyi yapacak ve olayı önemseyecektir. Süreçte karşılaşılan maliyet elbette ki önemlidir.

Ancak, hedefine ulaşmak ve doğru insan ve ekipler ile hareket etmek maliyetin çok çok üstünde firmaya getiri getireceği hiç unutulmamalıdır.

Bugün birçok firma hem kurumsallaşma, hem de diğer mali ihtiyaçlarını farklı kişi ve kurumlardan sağlama peşinde oldukları görülmektedir.

Aynı işlevi, sürekli iletişim içinde olduğu mali müşaviri ile yapabilirken, farklı arayışlara kanalize olmuş olması, ya kendi hatası ya da çalıştığı mali müşavir veya muhasebe servisinin yetersizliğini ifade etmektedir.

Muhasebeyi sözde değil, özde önemsemek çok önemlidir.

Geçen gün bir arkadaşım şöyle bir olay anlattı.

Aile şirketi olan bir mükellefi, bir gün yanında 2 kişi ile ofisine gelirler. Yanında gelenler, şirketi kurumsallaştırmak için geldiklerini söylerler. Arkadaşım olaya hakim olduğu için bunlara çok güzel bir ders verip gönderir.

Oysaki gelenlerin tüm masrafları aldıkları ücretler çok yüksek tutarları bulduğunu öğrenir. Oysaki aynı işi rahatlıkla mali müşaviri yapabiliyor iken, farklı kanallardan medet ummak farklı arayışlara girmek ne kadar mantıklı olur anlayabilmiş değilim.

Türkiye’deki işletmelerin birçoğu aile şirketi hüviyetindedir. Genelde aile şirketleri, sürdürebilirlik bakımından bir nesilden sonra yok olma ile karşı karşıya gelmektedirler.

Bu şirketler ya batmakta, yada parçalanma yolu ile ayrılmaktadırlar.

Aile şirketlerinin, bir kuşaktan sonraki devamlılık oranları çok düşüktür.

Aile şirketlerinde büyüğün sözüne sıkı sıkıya bağlı bir yönetim anlayışının olduğu ve büyük sözünün çok geçerli olduğu bir gerçektir.

Yani, büyük bireyin aldığı kararlar ve tavırlar belirleyici olmaktadır.

Böyle olunca da, şirket içerisinde profesyonel yöneticiler etkin olamamakta, aile üyeleri içerisindeki yetki karmaşasının yaşanması ve yetki dağılımının sağlıklı yapılamaması, olaylara daha çok duygusal yaklaşılması gibi faktörler olumsuz yönde etki etmektedir.

 Ayrıca, aile bireylerinin çocuklarının olaya müdahil olmaları, bu çocuklar arasındaki eğitim ve kabiliyet farklılığın ortaya çıkması sonucu, bireyler arasındaki kıskançlıklar, bir birini çekememezlikler devreye girmektedir.

Çocuklar arasındaki çeşitli farklılıkların göz ardı edilmesi sonucu, aile değerlerinin aktarılması konusunda yaşanan iletişim kopuklukları da sürdürülebilirliği engellemektedir. Bu da aile üyeleri arasında mülkiyet, aile ve iş kavramları ile bağlantılı rollerinde çatışmaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Aile şirketlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için çeşitli adımlar atmak mümkündür.

Bu adımların ana kavramı “kurumsallaşma”dır.

Kurumsallaşma kültürünün aile şirketlerine adapte edilebilmesi için aile üyelerinin bir araya gelerek birtakım kuralları önceden belirlemeleri ve bu kurallara uyma konusunda istekli olmaları gerekmektedir.

Aile şirketlerinin esas sözleşmelerinin gözden geçirilmesi ve aile üyelerinin şirketlerden elde ettiği doğrudan ve dolaylı menfaatlerin belirlenmesi gibi ön çalışmaların yapılması gerekiyor.

KURUMSALLAŞMA ADINA;

1- Yönetimde görev alan/alacak aile üyelerinin ve yöneticilerin yetki ve sorumluluklarına dair süreç ve sınırlar tarif edilmiş mi, yada bu işi yapacak kapasiteleri var mıdır? 2- Belirli ve öngörülebilir bir kar dağıtım politikası mevcut mu?

3- Pay sahibi olmaya, paydaş çevresine ve pay devrine ilişkin kurallar belirlenmiş mi?

4- Vefat, miras veya boşanma durumlarına ilişkin bir hazırlık var mı?

5- Aile üyesi olunması şirkette çalışmak için yeterli mi?

6- Gelecek nesiller için külfet değil fırsat yaratmak için yapılması gereken atılımlar neler?

7- Aile işinde çalışmak yerine yeni işlere girmek isteyenler için ne gibi düzenlemeler yapılabilir?

8- Aile işini öğrenmek isteyenleri nasıl bir eğitim sürecinden geçirmek gerekir? Aile şirketlerinin nesiller boyu varlıklarını korumaları ve büyümeleri ancak kurumsallaşabildikleri ölçüde mümkündür. Şirketler ancak bu şekilde gelişen ve değişen dünyaya ayak uydurabilecek, ihtiyaçları olan yetenek ve iş gücünü istihdam edebilecek, tüm bunları yaparken aile değerlerini koruyarak aile içi ihtilafları aşabilecek ve şirketleri gelecek nesillere aktarabileceklerdir.

BİZDEN HATIRLATMASI…

SEVGİLER İLE…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?