USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MECBURİ GÖREVE SON

26-02-2019

Özellikle bazı devlet kadrolarında ki memurluklar için zorunlu görev diye tabir edilen uygulamalar mevcuttur.
Bunların başında ,öğretmenler,polisler,hemşireler vb diğer memurluklar  gelmektedir.Genelde görev yerleri kura ile belirlenir.

Geçenlerde okuduğum bir kitapta, mecburi görev icabı ülkenin ucra bir köşesine tayini çıkmış bir bayan öğretmenin gerçek yaşam hikayesine rastladım.İlgimi  o kadar çekti ki ,o akşam kitabı bitirmeden bırakmadım.Yaşananların gerçek olması nedeni ile ,olayların çok hemde çok etkisinde kaldım.Gerçi çevremizde belkide okuduğum hikayeye benzer onlarca örnek olmuştur,ancak bundan kim ne kadar haberdar olmuştur bilinmez.

Görev yerinin belirlendiği bir doğu ile giden öğretmeni ,ilçelerden birinin , bir köy okuluna  atarlar.Köyde okul ,kullanılamaz bir haldedir.Onun gibi bir bayan öğretmen daha vardır.1 hafta hiç kimse çocuğunu okula göndermez.İki kadın öğretmen  köy imamına gidip ,köylülere telkinde bulunması  ricasında bulunurlar.Ertesi hafta pazartesi okula geldiklerinde karşılarında 100 ün üzerinde öğreciyi görürler.İmamın nasihatlarında sonra  köylüler çocuklarını okula göndermeye başlamışlardır.Çocuklar Türkçeyi bilmezler.Öğretmen batı illerinde çok zor şartlarda büyümüş ve başından  bir çok olay geçmiştir.Öğretmen bayağı güzel ve alımlı bir kadındır.Öğrencilerine ,babanızın,ailenizin hayatını geçmişini anlatın diye vermiş olduğu bir ödevde ,bir çok veliden kendisne ilanı aşk yazıları çıkmıştır.

Görev süresince güzelliği yüzünden başına gelmedik bela ,kendisine takılmayan veya rahatsız etmeyen ilçe idarecisi kalmamıştır.Hepsi ile mücadele etmiş ancak ,en sonunda kendini bir devlet memurun yanında bulmuş,kendi aralarında imam nikahı kıymış ve bu birliktelik 2 yıl sürmüştür.Erkek memur ile birlikte olunca ,onun desteği ile tayini ilçeye alınmış ve bir nebze olsada rahatlamıştır.Daha sonra kocası olan zatın tayini çıkmış ve bu alçak bayan öğretmeni oracıkta ortalıkta bırakmıştır.Öğretmen erkekeğe aşık olmuş ,ancak erkek ,zorlu  görev bölgesinde tayin süresince kadın öğretmenden faydalanmak için beraber olmuştur.Öğretmenin  eski kocasından olma çocuğuna annesi bakmaktadır.Görev için ,belkide ideallaeri yada hayatta tutunmak adına çocuğundan ayrı yaşamak zorunda kalmıştır.

Kadın öğretmen zaman zaman o kadar bunalmıştır ki ,akşamları kendini hep içkiye vererek dertlerini bir nebze unutacağını zan etmiştir.Birlikte olduğu ve imam nikahı kıymış olduğu erkek memur gittikten sonra tacizler artmış ve ismi kötü anılmaya başlanmıştır.Kensine bir çok idareci ,siyasi parti ilçe başkanları tarafından teklifler yağmakta, o ise dik durmaya çalışmaktadır.O sıralar kadın öğretmen müdür yardımcısı yapılır.Tacizlerden kurtulmak adına kaldığı öğretmen evinden, işe gelip gitmek için taksit ile bir araba alır.

Belli bir süre sonra arabasını satmak ister.Alıcı pazarlık için onu bir otelin lokantasına çağırır.Oda buna anlam veremez.Ama yinede yanında ,ilçe milli eğitimde çalışmakta olan iki bayan arkadaşı ile gider.Araba pazarlığı esnasında kendisine ahlaksız teklif sunulur.Oda yanında olan bayan arkadaşları ile birlikte otelden ayrılarak yola koyulurlar.O kadar morali bozulmuştur ki ,aracı bayağı hızlı sürer.Yolda askeri devriye yapan askerlerden bir tanesine çarparak kaza yapar ve kaza onucunda  asker şehit olur.Hapse girer.Hapiste kalan kadınların türlü türlü olaylarını, neden hapse girdiklerini duyunca,onun acısı onların acılarının yanında hafif kaldığını düşünür.54 gün sonra hapisten çıkar.

Olayı daha fazla uzatmak istemiyorum artık.Demem o ki;kadın memurlar  için uygulanan zorunlu görev mantığı acilen terk edilmelidir artık.Özellikle zorunlu görev nedeni ile kadın memurlara pozitif ayrımcılık yapılmalı ,zor ve ücra yerlere gönderilmemelidirler.Aileler yıkılmamalı ,çocuklar annesiz ve babasız büyümemeli….Bir çok yuvanın zorunlu görevler nedeni ile yıkıldığına ,bir çok çocuğun anne ve baba sevgisinden mahrum kalarak büyüdüklerine şahit olmaktayız.
Eskilerde bizim bölgede  okuma oranı çok düşüktü.Bu neden ile ücra yerlerde, devlet hizmetleri verebilmek için uzak bölgelerden memurlar atanırdı.Artık günümüz Türkiye’ sinde ailesinde üniversitenin herhnagi bir bölümünü bitirmemiş kimse kalmamıştır.Eğitim seviyesi yükselmiş ve her bölge kendi ihtiyacını kendi bölgesinden karşılayacak dereceye ulaşmıştır.
Ufak derecedeki memurlukların atanmasının  hala ANKARA’dan yapılıyor olmasının bir mantığı yoktur.Artık biraz insafa gelip , kadın memurları aillerinden ve çocuklarından ayırmayalım…..YUVALARI YIKMAYALIM…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?