Öncelikle raporlamanın tanımını vererek başlayalım. Raporlama; işletmenin faaliyetleri, mali durumu ve süreçleri hakkında verilerin düzenli olarak toplanıp analiz edilerek, anlaşılır ve karar almaya uygun şekilde sunulmasıdır.
Yani kısaca: Doğru veriyi, doğru zamanda, doğru kişiye ulaştırma sürecidir.
İş dünyasında en çok duyduğumuz şikâyetlerden biri şudur. Zamanımız yetmiyor, paramız eriyor, nakit akışımız bozuluyor. Aslında tüm bu sorunların temelinde çoğu kez raporlama eksikliği yatıyor.
Düşünün; bir işletmede raporlama yoksa ya da yetersizse kararlar hissiyata dayalı olarak alınır. Oysa hisle yönetilen bir şirketin rotası çoğu zaman dalgaların insafına kalmış demektir. Böyle bir ortamda para hareketleri ve nakit akışı kontrolden çıkar, yatırımlar yanlış yönlendirilir, zaman ve para kaybı katlanarak büyümeye devam eder.
Buna karşılık güçlü raporlama sistemleri olan işletmeler bambaşka bir tablo çizerler. Çünkü raporlama, sadece sayıları toplamak değildir. Geleceği görmek, riskleri önceden sezinlemek ve doğru kararlar alabilmek için birer pusuladır. Finansal şeffaflık sayesinde işletme yöneticileri hangi kaynağı nereye harcadığını bilir, kaynaklarını verimli kullanır ve sürdürülebilir büyüme avantajı elde ederler.
Unutulmaması gereken nokta şudur. Ölçemediğinizi yönetemezsiniz. Bir işletmede ölçüm yoksa yönetim sadece tahminlerle ilerler. Tahminler ise bazen tutar, bazen büyük kayıplara yol açar.
0Bugün her işletmenin kendine sorması gereken soru şudur:
Ben şirketimi hislerimle mi yönetiyorum, yoksa verilerle mi?
ÖNERİLER;
Firmanız ile ilgili Düzenli raporlama kültürü oluşturun. Haftalık ve aylık raporlar olmadan işletmenizi yönetmeyin.
Nakit akış tablosuna odaklanın. Satışlarınız artsa bile nakit yönetimi zayıfsa kriz kapıdadır. Nakit Akış Tablosu, bir işletmenin belirli bir dönemde (aylık, üç aylık veya yıllık) nakit(para) girişlerini ve nakit çıkışlarını gösteren mali tablodur.
Amaç, işletmenin nakit(para) yaratma gücünü, borç ödeme kapasitesini ve finansal sağlığını ortaya koymaktır.
Verilere göre kararlar alınmalı. Hissiyatınızı destekleyecek somut verilere her zaman başvurun.
Teknolojiden yararlanın, muhasebeye çok önem verip, raporlama yazılımlarına yatırım yapın. Bu alanda insanları yetiştirin.
Risk senaryoları oluşturun. “Ya olursa?” sorusunu sorarak farklı senaryolar için hazırlıklı olun.
Finansal şeffaflığı benimseyin. Ortaklarınıza, çalışanlarınıza ve yatırımcılarınıza doğru bilgi aktarın.
Mali müşavirlerinizden sürekli destek alın ve önerilerini dikkate alın.
Raporlama, yalnızca muhasebe departmanının sorumluluğu değildir. Bu, şirketin tüm yönetim anlayışını doğrudan etkileyen stratejik bir araçtır. Doğru raporlama yapan bir işletme, geleceğini güvenle inşa eder; raporlamayı ihmal eden ise krizlere davetiye çıkarır.
Veriyi küçümseyenler, hatalarıyla büyümek zorunda kalır. Ama raporlamayı önemseyenler, doğru kararlarıyla geleceğe yön verirler.
