USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

NİYE TAMPON BÖLGE?

28-06-2015

Şu ara hangi gazeteye göz atsanız, Hükümetin askere, Suriye’ye girip tampon bölge kurması için emir verdiğini, askerin ise verilen emrin yazılı olması gerektiğini ve bunun üzerine Başbakan tarafından yazılı emir verildiği yazılıp çizilmektedir.

Tampon bölge ve yeni güvenlik planlanması, PYD’nin TEL ABYAD’ı ele geçirmesinden sonra dillendirilmesi çok düşündürücüdür. TEL ABYAD iki yıldan fazla bir süredir IŞİD’in elinde ve Türkiye için herhangi bir güvenlik sorunu oluşturmamış olacak ki, şehrin el değiştirmesi ile birlikte güvenlik sorunu algısı ortaya atıldı. Oysa ki uzunca bir süredir PYD’nin kontrol etmiş olduğu bölgelerden TÜRKİYE’ye karşı herhangi bir olumsuz gelişme yaşanmamıştır.

Asıl problemin, akıl hücrelerinde hala da silinemeyen Kürt fobisinin olduğunu söyleyenler yanılıyorlar mıdır acaba? Yıllarca Irak’taki, Kürt Bölgesi’ndeki oluşum için kırmızı çizgiler belirleyip, buna var gücü ile uğraşılmasına rağmen, bugün Ortadoğu’da TÜRKİYE’nin konuşabildiği tek dostu, Güney Kürdistan Bölgesi değil midir? Diğer bir ifade ile Türk-Kürt kardeşliği sürecinde Kürtler ne zaman bu çizgiden çıkıp Türk kardeşlerine yanlış yapmışlardır? Tarihin tüm kırılma noktalarında ve en zor dönemlerinde bile, Kürtler hiçbir noktada kardeşliği bırakmamış ve arkadan hançerlememişlerdir. Tarih bunun örnekleri ile doludur.

Evet, bugün Kürtler için tarih yeniden yazılmaktadır. İlahi taktirin emrettiği her şey yerine gelecektir. Bunun önüne hiçbir kuvvet geçemeyecektir. 100 yıl önce Türkiye’nin savaştığı ülkelerce sınırları çizilmiş sınırları kutsamak ve bunun tartışılmaz olduğunu söylemek, aksi olması durumunda savaşı bile göze alabilecek duruma gelmiş olmak ne kadar İslami ve insanidir?

Bir de insan aklının almadığı bir diğer konu da, sadece kendilerini savunma amaçlı hareket eden bir taraf ile dünyanın çeşitli ülkelerinden gelmiş, insanlık dışı yöntemler uygulayan diğer tarafın aynı görülmesidir. Kürt kardeşlerimiz dediğimiz tarafı temsil eden PYD’nin IŞİD’ten daha tehlikeli olduğu manşetlerinin atılması, akabinde çoluk çocuk yaşlı denilmeden insanların hunharca katledilmesi ve aynı sert tepkinin gösterilmemesi ve sadece söylem düzeyinde bunun beyan ediliyor olması, kardeşlik hukuku ile ne kadar bağdaşmaktadır? Kardeşliği bırakalım. İnsanlık ile ne kadar bağdaşmakta.

Olayın ertesi günü Sayın Cumhurbaşkanının “Suriye'nin kuzeyinde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bedeli ne olursa olsun buna engel olacağız. Biz bölgede demografik yapının değiştirilmesine göz yummayacağız. Esad Rejimi, DEAŞ ve bölücü örgütün aynı çizgide yürüdüğünü görüyoruz." şeklindeki açıklaması olaya tuz biber olduğu, Türkiye”deki Kürtler için bir kez daha kırılmaya yol açıp açmadığı ünümüzdeki süreçlerde daha iyi görülecektir.

Kürtlerin acısını paylaşıp, kazanımlarına sevinemeyenler, ya kendilerini gözden geçirsin ya da kardeşlik edebiyatını bırakması gerektiğini düşünlerin sayısının her geçen gün arttığını söylemek ve bunun özellikle seçim sonuçlarına yansıdığını, sonuçların bunu teyit eder mahiyette olduğunu belirtmek yanlış mı olacaktır? Seçimlerde, bölgede AK Parti’nin oylarının erimesinin ana kaynağının Suriye politikalarından kaynaklı olduğu düşünmekteyim.

Kürt toplumunda şöyle bir algının oluştuğunu üzülerek belirtmek isterim. Kürt, dünyanın herhangi bir yerinde kendi kendini yönetmesin diye IŞİD’de bile keramet arıyorlar, şeklindeki söylem birlik beraberlik ve kardeşlik duygularında büyük kırılmalara vesile olacağı ve bunun Türkiye’yi idare edenlerce görülmüyor olması çok acıdır.

PYD yerine, bu savaş bizim savaşımız değildir bizi ilgilendirmiyor ve ikisi bizim için aynıdır diyen başka bir Kürt freaksiyon (muhafazakar, İslami) parti olmuş olsa, Türkiye olaya daha sıcak bakar mıydı acaba? Cevabı öyle söyleyenlerin taktirine bırakıyorum.

Uzun lafın kısası ,ülkeyi yönetenlerin bir an önce Kürt fobisinden kurtulup, tarihte de görüldüğü üzere yeniden Türk–Kürt kardeşliğinin inşası için çalışmalı, duygusal kırılmalara izin vermemelidirler. Yoksa hep birlikte bu ateşte yanarız… Evet nerdeeeennnn nereyeeeee geldik… BARIŞ UMUDU İLE DUA …

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?