USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

HANİ SPOR KARDEŞLİKTİ…

27-05-2025

Spor, en saf haliyle birleştirici bir güçtür. Tribünlerde yan yana oturan binlerce insanı aynı heyecanla buluşturan, farklı kökenlerden gelen bireyleri ortak bir sevinçte kucaklaştıran bir dildir.

Ancak son yıllarda özellikle bölgemizde bu dilin giderek sertleştiğini, birleştirmekten çok ayrıştırmaya başladığını üzülerek gözlemliyoruz.

Bölgemizin futbol takımlarına yönelik yapılan ayrımcılık, sadece sahadaki mücadeleyle sınırlı değil.

Karar mekanizmalarında, hakem tutumlarında, medyada yer alış biçiminde bile açık ya da örtülü bir ötekileştirme hissediliyor. Bu adaletsizlikler, sadece takımları değil, o takımların arkasında duran binlerce insanı da yaralıyor.

Çünkü bu takımlar, sadece futbol kulübü değil; bir halkın umudu, sesi ve direncidir.

Bazen bir galibiyetle bir şehrin morali düzeliyor, bazen bir şampiyonlukla yılların sıkıntısı bir nebze olsun unutuluyor.

Kimilerine göre “abartılı” görülen bu sevinç gösterileri, aslında derin bir yokluğun, görmezden gelinmişliğin, yılların özleminin dışavurumudur. Bu coşku, sadece bir skorun değil, ait hissedilen bir kimliğin onaylanmasıdır. Anlamaya çalışmak gerekir; yargılamaya değil.

Ancak bu duygular bazen yanlış yönlendirildiğinde, sonuçları da ağır olabiliyor. Son olarak Vanspor ile Elazığspor arasında oynanan ve çıkan olaylar nedeniyle iptal edilen maç, bunun çarpıcı bir örneğidir.

Tribünlerde yükselen milliyetçi ve kışkırtıcı söylemler, sporun ruhunu adeta boğarcasına ortalığı gerdi. Sanki iki düşman ülke karşı karşıya gelmiş gibi bir atmosfer oluşturuldu. Oysa her iki takım da bu ülkenin evladı, her iki şehir de bu ülkenin parçasıdır.

Bu tür gerilimlerin, futboldan çok daha fazlasını tehdit ettiğini görmek zorundayız. Çünkü bu sadece bir maç değil, toplumsal huzura dair bir sınavdır.

Sporun milliyetçilikle değil, kardeşlikle; öfkeyle değil, rekabetle; ayrışmayla değil, dayanışmayla anılması gerekir.

Futbolun birleştirici ruhuna sahip çıkmak hepimizin sorumluluğu.

Sahadaki oyuncudan tribündeki taraftara, karar vericilerden medya mensuplarına kadar herkesin taşıdığı ortak bir yük bu. Çünkü sporun dili nefrete değil, dostluğa alan açmalı.

Hani spor kardeşlikti? Hâlâ olabilir.

Yeter ki buna gerçekten inanıp öyle davranalım.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?