Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt, torpille işe girenin kazancının helal olduğunu savundu. "İşe nasıl girdiği ile elde ettiği kazancını farklı tutmamız lazım. Yani elde edilen kazanç helaldir" dedi.
Kurallar asla değişmez. Kul hakkı her zaman değerlidir. Bunu her alanda kabullenmek gerekir. Bu benim adamım değil. Onu pas geçin. Bu benim adamım onu seçin, demenin ahlaki olmadığı tartışma götürmez.
Din işleri yüksek kurulu üyesi yorumunda torpil ile işe girenin yanlış yaptığını ancak işe girdikten sonra kazandıklarının helal olduğunu açıklamış. İyi de hakkı yenenin işe girmesi gereken şahsın işe alınması durumunda başarılı olamaması kanaatiyle mi bunlar yapılıyor. Hakkı yenen şahıs veya şahısların torpil ile işe alınanlardan daha başarılı olabileceği neden düşünülmüyor? Bu ön yargı fikir ve düşüncesi farklı diye yapılıyorsa; iki taraflı hata yapılmış oluyor. Mesele adam kayırmacılığı ise imtihanlar neden yapılıyor? Hani mülakat kaldırılacaktı?
Azerbaycan’dan Türkiye’ye vergisiz içki geliyor.
Ülkede ithal edilmeyen ürünlerin sayısı her geçen gün azalıyor. Aşırı fiyat artışları hayvancılık, tarımı durma noktasına getirdi. Bu işi devam ettirenler ise ürettikleri ürünleri maliyetinin altında satarak zarar etmektedirler. Tarım ve hayvancılık ülkesi olan ülkede iç piyasada artan fiyatlar ile vatandaşın alım gücü yetersiz olduğu için temel gıda maddelerinin tüketimi azaldı.
Peynir, zeytin, salça, yağ, ekmek fiyatları, her gün artmaya devam ediyor. Üretilen ürünlerin fiyatı yüksek olduğu zaman dışarıdan ithal edilerek sorun gidermenin de faydası olmuyor. Hangi sınıf veya meslekten olursa olsun vatandaşlar ağır ekonomik şartların baskısında şikâyet etmelerine rağmen seslerini duyuramıyorlar. Belli ki piyasada üzüm fiyatları yüksek.
Bu sorunun çözümü için söz konusu ürünleri Azerbaycan'dan ithal edilerek ülke vatandaşlarının alkol ihtiyaçları giderilmeye çalışıyor. Bu önlem üzüm üreticisinin ürettiği ürünü ülke içinde satamamasına neden olacaktır. Çok değil birkaç yıl sonra üzüm üreticileri veryansın etmeye başlayacaklardır. İktidar İslam dininin şartlarına uyarak içki fiyatlarını artırırken vatandaşların içki tüketimin azalmasını planlamıştı. İçki alışkanlıkları olanlar fiyatı yüksek olduğu için içki içmekten vaz mı geçtiler? Hayır. Söz konusu ürünler bir şekilde daha ucuza üretilerek piyasaya sürülmeye devam ediliyor.
Çeşitli uygulamalarla yasaklamaya çalışılan içki içme alışkanlığı şarap ve fermente edilmiş üzüm suyu Azerbaycan'dan gümrük vergisiz ithal edilecek. Bundaki amaç yasal olmayan içki üretiminden elde edilen gayri meşru kazancın bütçeye aktarılması sebebiyledir. Bu uygulama 10 yıl sürecek. İyi de içki haramsa ve üretimi toplunum inançlarına ters ise; neden başka ülkelerden ithal ediliyor?
Bunun adı ticarettir. Hem ucuza mal ve vergisiz ürünler alınacak, alınan ürünler KDV ve ÖTV uygulanarak bütçeye gelir sağlanacak.
Bugün ithal edilen ürünler ülkede çiftçilik, hayvancılık yapan vatandaşlara üretici destek sağlansa bütçeden döviz çakmayacaktır.
Bu uygulama ithal edilen ürünlerden birkaç kalem ürünün eksik olmasını sağlayacaktır. Bu yöntem neden uygulanmıyor? Tarım ve hayvancılıkla iştigal eden vatandaşlara üretici desteği olarak verilecek para neden verilmiyor? Bütçede üreticilere destek sağlanacak kadar döviz merkez bankasında yok mudur? Samanı dışarıdan alan iktidarın bakanı ''paramız var ki ithal ede beliyoruz.''
Düşük fiyata alınan saman kime fayda sağladı.
Çiftçiye mi?
Hayvancılık yapanlara mı? Buğday fiyatlarını düşük tutmak için ofis alım fiyatını düşük tutarak üreticiden ürettikleri ürünler almayarak çiftçilerin hububat ticareti yapanlara mahkûm edilmeleri çiftçiyi desteklemek manasına mı geliyor?
Ülkede her ürünü ithal ederek bütçe açığı asla denkleştirilemez.
Zorda kalan üretici mesleği bırakır parasını vadeli hesaba yatırır. İşte size çözüm. Medyada her zaman ihracatın arttığı haberleri yayınlanıyor. İhraç edilen bütün ürünlerin ham maddesi yurt dışından döviz ile alınıyor. İşte budur asıl sorun.
Sahi bütçe açığı neden gerçekleşir?
İthal edilen ürünlerin artarak dışarıya verilen dövizin ihraç ürünlerinin satışından elde edilen miktarın daha az olması bütçe açığına neden olmaktadır.
Ülkenin on kamyon domatesi satarak elde ettiği gelirden fazlasını teknolojik ürünleri üreterek satan ülkelerin birkaç tane telefon fiyatına denk olması iktidar tarafından asla dile getirilmemektedir.
Yabancı marka bir aneroit telefonun ithal fiyatı ile ülkede KDV, ÖTV giydirilmiş fiyatından bir kat daha fazla olması, üretmeye gerek yok, ithal et vergileri bindir bütçeye katkı sağla düşüncesinin eseridir.
