USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BAYRAM TOPLUMUN BAYRAMI OLMALI...

15-07-2021

Eskiden bayramlar güzeldi denerek başlanan bayram sohbetleri yaşı ilerlemiş büyüklerimizden dinlerdik. Benim dönemimde anlatacaklarım var. Bir sonraki jenerasyonun anlatacakları olmayacak. 78 yılında İstanbul'da askerdim.

Bayramda şehir iznine çıkmıştım.

Akraba ziyaretine gidecektim. Evi bir binada oturuyordu. 5 katlı binanın üst katının birinde olduğu aklımda kalmış Merdivenleri adımlarken her katta daire kapılarına bakarak ilerliyordum. Dairenin birinin kapısında bir yazı gözüme ilişti.

Bayram tatili nedeniyle sakin, sahili olan bir beldeyiz.

Bayramlar dostların bir birlerini ziyaret ettikleri günlerdi tatile gitmeyi tercih ediliyorlardı. Uzaklar yakınlaştıkça dostluklar bitiyor demiştim kendi kendime. Bir binada oturanlar bir birini tanımaz hale gelmişti.

Çocukların bayram şekeri toplamak için kapı zillerini çalmalarından rahatsız olur hale geldik. Bu hale nasıl geldik bilmiyorum.

Bildiğim tek şey varsa gelenekleri yaşam tarzlarına kurban ettik. Bir başka sebep ise toplumun bencilleşmesiydi. Yoksullar görülmezken israf tavan yapmıştı. Kişilikler çıkar için değişime uğradı.

Benim hayatım benim dünyam dönemi başladı.

Haksızlıklar şahsına yapılmadığı sürece. Benim sorunum değil dendi. Toplum yoksullaştıkça tasarruf tedbirler devreye sokuldu.

İtibar makamların denerek tasarruf tedbirlerine dahil edilmeyen bölgeler olarak değerlendirildi. Lokmalarımızı küçültelim tavsiyelerinde bulunuldu. "Komşu aç iken tok olanların bizden değildir" nasihati unutuldu.

Toplumlar yoksullaştıkça zenginler daha fazla kazandı. Huzurlu muydular? Hayır.

Güç sarhoşluğu insanın doyum bulmayan isteklerini uyandırır.

En çok saygıyı isterler. Yalanlarının doğrulanarak ihya edilmekten hoşlanırlar. Güç artıkça daha fazla saygı isterler. Onlar insanın doyumsuzluğunun durdurulamayacağını bilenlerdir.

Ancak! Bu gerçeği unuttular.

İnsanüstü olduklarına inanırlar. Unuttukları insan olduklarıydı Tedavisi imkansız hastalıklara yenilebilir olduklarını unuturlar. Acının ve huzursuzluğun ona farklı davranmayacağı güne kadar zalimliklerini devam ettirirler.

Hiç akıllarına getirmedikleri ölüm geldiği an; insan olduklarını anlarlar. Hey hat pişmanlıklarla son nefeslerini vererek tüm canlılar gibi ölümün zorluklarını yaşarlar.

Bayramlar tatil günlerinin beklendiği günler olarak algılanır hale geldi. Bayram günleri de benzer günlerdi. İnançlarımıza göre yoksula yardım edilmesi gerekiyordu. Yoksul ve çaresiz insanlar yardım edecek birilerinin kapılarını çalması beklediği günlerdi. Unutulmuşlardı.

Sofrasına onlarca çeşit yemek koyarak selfi çekenler, bir lokma ekmek için çöpten beslenip geçinenler. Oluşmuştu.

Bedenimizin bütün uzuvları beyin sistemine bağlı senirlere ve duyu sistemine bağlıdır.

Bir uzvumuz ağrıdığı zaman bedenimizin her noktasının etkilendiğini bilmeyen yoktur.

Toplumlarda da durum böyledir. Yoksulu çok olan ülkelerde zenginlerde huzuru bulamaz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?