USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

RİSKLİ FİRMA OLMAK

02-12-2019

Günlük ticari hayatta, firmalar tarafından mali müşavir meslek mensuplarına sorulan soruların en başında “şunu şöyle yaparsak bir şey olur mu” sorusu gelmektedir. Yapılan işlem ile ilgili kesin ve net bilgi istenmektedir. Kendi açılarından haklıda olabilirler. Vergisel konularda söz değil, evrak konuşur. Onun için yapılan tüm işlemler ile ilgili olarak, kanıtlayıcı mahiyette evrakların bulundurulması çok önem arz etmektedir.
Hangi firmanın neden, niçin, ne zaman incelemeye gireceği konusu net olamamak ile birlikte, vergi idaresi tarafından oluşturulan sistem ile firmalar gruplara ayrılmaktadırlar. Firma ile ilgili sonuçlar, firmanın birçok verisinin birlikte değerlendirilmesi yolu ile yapılmaktadır.
Yani abe “ben dekont yaparım demek ”adamı kurtarmadığını özellikle belirtmek isterim.
Risk değerlendirilmesi yapılırken birçok mesleki web sitesinde de sürekli dile getirilmiş olan bazı kriterleri aşağıda sıralamakta fayda görüyorum.
1- Bilançodaki kasa hesabında yüksek tutarda nakit bulunması,
2- Bilançolarında sürekli zarar beyan edilmesi,
3- Bilançolarında yer alan kasa ve banka hesaplarında nakit bulunduğu halde yüksek tutarlı banka kredisi kullanımı,
4- Bilançodaki banka hesapları ile fiili banka hesapları arasında fark bulunması,
5- Şirket ortağına yüksek tutarlı borç para verilmesi,
6- Şirketin bilançosunda banka kredisi ve ortaklardan alacaklar hesabının bulunması,
7- Şirket ortağına sermayenin üç katından fazla borçlanılması,
8- POS satışlarının sektör ortalamasının altında ya da üstünde olması,
9- Karlılık oranının sektörel ortalamaya göre sapma göstermesi,
10- Gelir tablosunda yer alan toplam satışlara oranla karın düşük olması,
11- Karlılık oranının diğer yıllara göre sapma göstermesi,
12- Nakit satışlarının sektör ortalamasının altında ya da üstünde olması,
13- Finansman giderlerinin yüksek olması, İşletmelerin kasa ve banka hesaplarında yeterli bakiye bulunmasına rağmen yüksek tutarlı kredi kullanımı nedeniyle oluşan finansman giderleri inceleme gerekçesi açısından risk taşıyabilir.
14- Net Satışlarına oranla yüksek tutarlı Pazarlama, Satış ve Dağıtım Gideri,  Genel Yönetim Gideri, Karşılık Gideri, Kambiyo Zararı Finansman Gideri, olması
15- Banka hesap hareketleri ve çek hareketleri ile mal satışı ya da alışı yapılan mükellefler arasında uyumsuzluk olması,
16- Alınan Çekler hesabındaki tutarlar ile toplam satış tutarlarının karşılaştırılması sonucu çekler hesabının satışlar hesabından yüksek olması,
17- Şüpheli Alacaklar İçin Dava Açılan Dönemden Sonra Karşılık Gideri Yazılması,
Kesim mizan üzerinden yapılan analizlerde davanın açıldığı dönemlerden sonra “654 Karşılık Gideri Hesabı” yazılması durumu inceleme gerekçesi açısından risk faktörü olarak değerlendirilebilmektedir.
18- Verilen Sipariş Avansları İçin Şüpheli Alacaklar Karşılığı Ayrılması ve Gider Yazılması,
Bu alacaklara karşılık ayıran ve gider yazan firmalar riskli mükellef olarak değerlendirilerek incelenmeleri istenebilmektedir.
19- Başka bir mükellef incelemesi yapılırken söz konusu mükelleften mal ya da hizmet alışı ya da satışı yapılması inceleme gerekçesi olabilmekte,
20- Ba/Bs gibi elektronik formlar arasında tutarsızlıklar bulunması,
21- Bilanço kalemleriyle ilgili yatay ya da dikey rasyo analizlerindeki sapmalar, uyumsuzluklar,
22- Devreden KDV’lerin yüksek olması ve süreklilik göstermesi,
23- 2 nolu KDV Beyannamesine konu hizmetlerin stopaj durumu,
24- Sahte fatura kullanma ya da düzenleme yönünden riskli mükellefler,
25- Teslim ve hizmet bedelini kredi kartı ile tahsil eden mükelleflerin kredi kartı işlem banka bilgileri, Ba-Bs bildirimleri ve KDV beyanname bilgileri analizine göre riskli olarak değerlendirilmesi,
Demek ki bir firmanın riskini sadece kullandığı alış faturalarının yanında diğer faktörlerinde olduğu ve “abe dekont ta yaparımın” kimseyi kurtarmadığını tekrardan hatırlatmakta fayda görüyorum

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?