USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

AYNI ADRESTE İKİ FİRMANIN VERGİ KAYDININ TESİS EDİLMESİ MÜMKÜN MÜ?

06-12-2016

Günümüzde vergi kanunları ve mevzuatı o kadar hızlı değişiyor ki, bazen de takip etmek mümkün olmuyor. Son günlerde özellikle muhasebeciler arasında, şöyle bir sözün dolaştığına şahit oluyoruz.Aynı adreste iki firma için vergi kaydı tescili yapılıyor mu yoksa yapılamaz mı şeklinde ki bu soru, aynı zamanda bazı mesleki sitelerde de gündeme geldiğini bu konuda makaleler yazıldığını  görmekteyiz.

Zaman zaman dile getirdiğim üzere,vergi mevzuatı tam anlamı ile anlaşılır ve açıklayıcı olmadığı için ,bazen idareciler tarafından işi daha sıkı tutmak adına ,kendilerince yorumlar getirerek engellemeler çıkarabilmektedirler.Bu konu ile ilgili olarak,bazı vergi daireleri aynı adreste ikinci bir vergi mükellefinin faaliyette bulunmasını zaman zaman kabul etmemekte ve geri çevirdikleri yönündeki, yazılı ve sözlü anlamda duyumlar almaktayız. Oysaki aynı adreste duruma göre, iki mükellef veya daha fazla mükellefin iş yapması işe başlama bildirimi ile işe başladıklarını vergi dairesine mükelleflerce on gün içerisinde bildirilmesi zorunludur. Aynı adreste, iki ayrı işyeri gibi iki ayrı mükellefin faaliyette bulunabileceğine ilişkin gelir idaresi tarafından verilmiş bazı özelgeler de mevcuttur. Uygulamada aynı işyerinde iki mükellefin faaliyette bulunması halinde sonradan vergi kaydı açılan ikinci mükellefe odaşık vergi mükellefi denilmektedir .Odaşık vergi mükellefi kira tutarının belli bir bölümünü diğer kiracıya öder, bu kira ödemesi ilk kiracı ile ikinci kiracı arasında sözleşme  ile gerçekleştirilmektedir.İki kiracı kendi aralarında faturalaşmak suretiyle kontratta uygun belgelendirme yapabilirler. 

Konu ile ilgili olarak maliye bakanlığı tarafından çıkarılmış olan 21.04.2015 tarihli 2015'e / 21 sıra nolu sürkü de de konu ile ilgili olarak tam açıklayıcı bir izahat yapılmıştır.

Vergi uygulamalarında esas alınan işyeri tanımı, Vergi Usul Kanununun 156. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır. Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir." olarak tanımlanmıştır.
Söz konusu hükmün incelenmesinden de fark edileceği, Vergi Usul Kanununa göre mükelleflerin ticari, sınai ve zirai faaliyetlerini yaptıkları yerlerin işyeri özelliğini taşıyabilmesi için, ticari, sınai ve zirai faaliyetlerini yaptıkları mağaza, yazıhane, idarehane muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi yerlerin
- Faaliyetin icrasına tahsis edilmesi veya
- Faaliyetin icra edildiği yer olma özelliklerini taşıması esastır. Öte yandan, vergi mevzuatımızda herhangi bir işyerinde birden fazla mükellefin faaliyet göstermelerini engelleyici bir hüküm ya da düzenleme bulunmamaktadır.
Buna göre, mükelleflerin ticari, sınai ve zirai faaliyetlerini yaptıkları yerlerin "faaliyetin icrasına tahsis edilmesi" veya "faaliyetin icra edildiği yer olması" durumunda bu yerlerin işyeri olarak kabul edilmesi zorunlu olduğundan ve aynı işyeri adresinde birden fazla mükellefin faaliyet göstermesini sınırlayan yasal bir düzenleme bulunmadığından, aynı iş yeri adresinde birden fazla mükellefin faaliyet göstermesinde ve mükellefiyet tesis ettirmesinde yasal bir sakınca bulunmamaktadır. Çünkü, aynı  adreste duruma göre iki veya daha fazla mükellefin  iş yapması  ya da faaliyet göstermesi olası bir durumdur. Ancak, bunun için iş yerinin birden fazla kişi ya da şirketin faaliyet gösterebilecek nitelikte olması gerekir.
Ancak, genel uygulama bu şekilde olmakla birlikte, aynı işyerinde birden fazla mükellefin bulunduğu durumlarda Vergi idaresi;
- Gerçek bir ticari, sınai, zirai ve mesleki  faaliyette bulunulup bulunmadığını,
- Muvazaalı işlemlere zemin oluşturmak amacına yönelik olup olmadığını,
- Gerçek durumu yansıtıp yansıtmadığını vb.
hususları her zaman inceleme ve yoklama yapmak suretiyle her zaman tespit edebilecek ve buna göre işlem yapabilecektir.
Konu hakkında Maliye Bakanlığı  tarafından verilen bir özelgede de"Aynı işyeri adresinde birden fazla mükellefin faaliyet göstermesini sınırlayan yasal bir düzenleme bulunmaması nedeniyle vergi dairelerinde mükellefiyet kaydınızın yapılmasında mevzuatımız açısından bir sakınca bulunmamaktadır. Bu nedenle, oto komisyonculuğu işini yapmak üzere aynı işyerinde birden fazla mükellefiyet kaydının yapılması mümkün bulunmaktadır. şeklinde idari görüş bildirilmiştir. (MB. GİB. Denizli VDB.nin 19/07/2012 tarihli ve B.07.1.GİB.4.20.15.02-105[156-2012/1]-451 sayılı özelgesi.
Anlaşılan o ki ,iş keyfiliğe açık  bir konu olup kimin ne kadar keyfi davranıp davranmayacağı hususu idareciden idareciye değişkenlik arz edecektir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?