Kudüs davası son bir asırdan beri Emperyalizm uşaklığı yapan İslam ülkelerinin, uzaktan kumandalı liderlerinin elinde tam bir oyuncak olmuş…
Yüz yıldan beri istikrarsızlığın merkezi haline gelen Filistin ve Kudüs, tam bir çıkmaz dava haline getirildi…
Oysa bu sorun hiçbir zaman bu kadar çetrefilli bir hale gelmemiştir, İslam komutanı Selahaddini Eyyubi bu şehri Haçlı ordusundan kurtarıp tüm ilahi dinlerin emrine verince, b u şehri en iyi imar edecek ve bakımını yapacak halk olarak Yahudileri işaret etmiş şehri onlara bırakmıştı…
Çünkü İslam inancına göre mikro milliyetçilik ve ulusçuluk yoktur, ümmet anlayışı ile hareket edilmektedir…
Bu anlayış bu gün İslam ümmeti arasında yalnız Kürt halkı içinde mevcudiyetini sürdürmektedir! Tüm Müslüman uluslar özellikle Arap Müslümanlar, milliyetçiliği İslam inancının önüne koydukları için, özellikle satılmış ve inancını yitirmiş Arap liderler! Bu mikro milliyetçilik ile sattıkları Filistin halkı üzerinde bu milliyetçilik heveslerini tatmin etmekteler…
Bu konu ile ilgili İlber Ortaylı tarih sayfasını açarken, özellikle Osmanlının çöküş döneminde, Kudüs ü nasıl İngiliz ve Fransızlara teslim ettiklerini, şehrin yıkılıp yağmalanmaması için, şehri savaşmadan orduya teslim ederek, kutsal mekanların yıkılmaması için önlem aldıklarını dile getirir…
O günlerde ve o tarihte hiçbir İslam ümmetinde ve devletlerinde bu şekilde siyasi bir tepki gösterilmemiş ve Hıristiyan alemi eleştirilmemişti…
Çünkü dört semavi dinin merkezi olan bu kutsal şehre kim daha iyi bakacak olursa ona teslim edilmesinde bir sakınca görülmemiştir…
Zaten bu son yüz yıl içinde İslam ümmeti bu Filistin ve Kudüs konusunda, siyasi liderler tarafından o kadar fazla kullanılmış ki, artık “Ümmet yorgun” halini tasvir etmektedirler…
Yani yüz yıldan beri Yahudilere teslim edilmiş olan bu kutsal şehirde maalesef çıkan olayların tamamı siyasi ve çıkara dayalı olaylar olduğu, artık tüm ümmet tarafından kabul edilmiştir.
Çünkü son olarak Trump ın verdiği kararın altında bile İslam ümmeti liderlerinin gizli bir planın içinde oldukları kısa sürede ortaya çıkmış…
Bu planın içinde olmayan liderler ise gündemi değiştirmek ve siyasi otoritelerini pekiştirmek için bu olayı kullandıklarını İslam alemi fark etmiştir…
Eskisi gibi İntifada ve sokak olayları ile terörist faaliyetler pek fazla ortaya çıkmamakta, halk biraz daha tedbirli ve temkinli kararlara yaklaşmayı öğrenmiştir.
Bu gün sokağa çıkıp birkaç sloganla farziyatı yerine getirdiğine inanan bu ümmet, siyasi liderlere fazla alet olmak istemiyor, işin sonucunu gözlemlemek isterken, realiteyi anlamaya çalışıyor…
Bazı İslam ülke liderlerinin boğazına kadar yolsuzluk! Bazı liderlerin ise iliklerine kadar, ihanetle suçlandıkları bu ortamda, Kudüs ün başkent olmasını kendileri için bir fırsata çevirerek, halkı sokağa dökerek onları başka yola kanalize edebilmektedir…
Bu halk ne zaman kendilerini esas satanların kim olduğunu öğrenince ve esas hainlerini din ve insanlık düşmanlarını tanırsa işte o zaman, gerçekten hayat tam bir krize dönüşebilir…
İşte o zaman bu sözde liderlere dünya cehenneme döner v e işte o zaman Kudüs, Filistin hatta tüm İslam coğrafyası özgürleşebilir…
Bu gün bu liderler ve bu hırsızlarla, hem ma hem din hırsızlarıyla hiçbir kurtuluş ve hiçbir zafer elde edilemez, siz sokaklarda yürüdükçe, siz sloganlar atıp can verdikçe onlar servetlerine servet, şehvetlerine şehvet katmaktalar…
Yaşasın İslam, Uyansın İslam Ümmeti, bu gün Kudüs ü bu sözde İslam liderlerine teslim edip satacağınıza bırakın Yahudiler imar etsin temiz baksın siz uyanana kadar!
Nasıl olsa onların da kutsal şehridir, güç kuvvet onlarda, biraz daha onlar bu şehre baksın İslam ümmeti emperyalizmin yönetiminden çıkana kadar!
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
