Biz hayatın içinde, ekonominin gerçeklerini yaşayan ve sıkıntılarını çeken, bireyler olarak, ekonomik şartların ne olduğunu, işsizliğin ve alım gücünün nerede olduğunu çok iyi bilen…
Çevremizde her türlü tüketim maddelerinin, her türlü ihtiyacın, ne kadar fiyatının yükseldiğini, işsizlik oranının ne kadar düştüğünü veya yükseldiğini, gözlemleyen ve bilen…
Ne kadar büyüdüğümüzü ve ne kadar küçüldüğümüzü, ister mikro açıdan ister makro açıdan, üretimin ne kadar düşüp yükseldiğini…
İnşaat ve yatırımda, Ticaret ve Turizm de, ne kadar ileri veya geri seviyede olduğumuzu, işsizlerimizin kaçına iş bulup, bulamadığımızı…
TÜİK ve diğer ekonomik göstergeleri hesaplayan kuruluşlar gibi, siyasi baskı altında kalmadan ve rakamları manipüle etmeden, her şey objektif olarak değerlendirebiliyoruz…
Hem gerçekçi, hem de cesur bir şekilde, hiç kimseye hesap verme korkusu olmadan, tamamen yaşanan olaylar ışığında, bunun için uzman olmaya gerek yok…
Doğrusu yaşayan bilir, hayatın gerçeklerini, devletin masa başında, görevlendirdiği memuru ve siyasilerin emirlerini dinleyen bürokratı değil…
İşte devletin bu baskı altında olan ve emir eri olan kurumlarının başında olanların gösterdiği göstergeleri…
“Ekonomideki canlanma işe de yansıdı ve ağustos döneminde geçen yıla göre 1 milyon 355 bin kişi iş sahibi oldu. Ocaktan ağustosa yaratılan yeni istihdam sayısı ise 1 milyonu buldu. İşsizlik yüzde 10.6’ya geriledi. Güçlü büyümenin istihdama etkisinin sürmesi bekleniyor.
TÜRKİYE ekonomisinin canlı ve sağlam bir üçüncü çeyrek geçirdiği henüz büyüme , sanayi üretimi, ihracatta rakamları büyümelerin elde edildiği temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyrek için bir güzel haber de işsizlik verilerinden geldi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre temmuz, ağustos eylül aylarını kapsayan ağustos döneminde işsizlik oranı geçen yıla göre 0.74 puan gerileri ve yüzde 10.6’ya düştü. Geçen yıl ağustosta işsizlik oranı yüzde 11.3, bu yıl temmuz döneminde ise yüzde 10.7 idi. Geçen yıla göre istihdam artışı ise tam 1 milyon 355 bin kişi oldu. Ve bu artış tüm sektörlerde güçlü bir seyir gösterdi. Geçen yıla göre en çok istihdam artışı ise mevsimin de etkisiyle inşaat sektöründe yaşandı. Ama, imalatta 153 bin, ticarette 195 bin, turizmde 87 bin kişilik artışlar yüz güldürdü.”
İstihdamda artışların olduğu ve yüz güldürdüğü ifade edilen bu habere göre, bizler en parlak ekonomik devre yaşadığımız ve işsizlerimizin her geçen gün iş bularak mutlu olduklarını görüyoruz.
Bu istatistikler ve bu rakamların ne kadar gerçeği yansıttı, ve ne kadar gerçek hayatla ilişkili olduğunu biz yaşayanlar daha iyi anlıyoruz…
Hala gençlerimizin birçoğu uzun İŞKUR kuyruklarına, mevsimlik ve kurs ve iş gücünden faydalanmak için yarıştıklarını…
Son yıllarda arttığı iddia edilen iş gücünün ise maalesef yine devletin teşvik ve desteğinin olduğu iş alanlarında olduğu, yarın devlet desteği ve teşvikleri sona erdiğinde, bunların hayal ve rüya içinde olduklarının ortaya çıkacağı…
Her gün işsizler ordusuna eklenen binlerce Üniversiteli gençlerimizin ise asgari ücretle bile iş bulmalarının imkansız olduğuna şahit oluyoruz.
İnşaat sektöründe istihdam artışı olduğunu söyleyenlerin ise son aylarda duran inşaat sektörünün içinde olduğu krizden habersiz bu rakamları sıraladıklarından eminim…
