USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Emekçiler, İşsizler ve Sosyal haklar…

01-05-2017

Dün dünya emekçiler dayanışma günü olarak, dünya da ve Türkiye de çeşitli etkinliklerle kutlandı. Özellikle ülkemizde ve genelde dünya da, emeğin kutsallığı ve değeri gittikçe düşen bir çağda, bu bayram ve etkinliğin kutlanması çok farklı önem arz etmektedir.
Özellikle globalleşen ekonomi ve sanayi dünyasında, yatırımlar ve iş istihdam olanakları eskisi gibi değildir.
Sanayileşmiş ve kalkınma yönünden dünya nın en gelişmiş ülkeleri, sanayi yatırımlarını iş gücünün daha ucuz ve üretimde iş gücünün minimize olduğu bölgelere kaydırmaktadırlar…
Örneğin Amerika daki bir fabrika, daha ucu bir iş gücü olanağı olan Çin gibi bir uzak ülkeye fabrikasını taşıyarak, orada üretim yapmakta bir sorun görmüyor…
İngilizler ve Almanlar da bundan farksız davranmıyor, emeğe saygı ve emeğe verilen değer her geçen gün biraz daha geriliyor…
Sanayi ve ticarette, üretimde kalkınmış zengin ülkeler bile kendi ülkesinin iş gücünü ve istihdamını hiç düşünmeden, üretimini başka yoksul ve iş gücü ucuz ülkelere kaydırabilmektedir.
Bu Global dünya ve Global ekonomi, emek ve işçi haklarının en yoğun olduğu ülkelerde bile çok büyük ekonomik ve sosyal sorunlara yol açmaktadır.
Son zamanlarda kimse, siyaset, politika, din, inanç ve sistem sorunu dinlemeden, işçi hakları ve sosyal hakları dikkate almadan, yeter ki bir işim olsun, yeter ki fabrikam taşınmasın veya kapanmasın, diyerek, emeğin kutsallığı ve sosyal hakları dikkate almıyor.
Bu ekonomik yapının sonucu, bir çok emekçi ve proleter sınıf, sosyalizm ve komünizm yerine milliyetçilik ve ırkçılık gibi, siyaset adamlarının peşinde koşmaktadır…
Özellikle gelişmiş ve kalkınmış ülkelere bakacak olursak, son seçimlerde seçim sonuçları çok korkutucu ve ürkütücü olmaktadır.
Sırf kapanan fabrikalar ve maden ocaklarından dolayı işsiz kalan, milyonlarca seçmen, onlara iş vaadinse bulunan ve korumacı, muhafazakar bir ekonomi vat eden siyasilerin peşine takılarak, Trump gibi bir lideri ABD nin başına getirdi.
İngiltere bu ekonomik yapı sonucu Brexit oylaması ile Avrupa birliğinden yarılmak ve ulusal kimliğine kavuşarak, Global ekonomiden çıkmak amacıyla muhafazakarları iş başına getirdi, ve onların puanlarının her geçen gün artmasına neden oldu.
Son olarak Fransız seçimlerine bakacak olursak, yine aşırı milliyetçi lider Le Pen, kapanan fabrikalar ve çürümeye terk edilen sanayi tesislerinin bulunduğu illere giderek Proleter sınıfı ile kucak kucağa tatlı pozlar vermektedir…
İşçilere sökülüp başka yere taşınacak fabrikalarının geri getirilme vaadinde bulunarak, onlardan oy alıyor ve çok takdir topluyor…
Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa… Bu kalkınmış ülkeler bir zamanlar, işçi cenneti ve proleter sınıfın en mutlu olduğu ülkelerdi, ama bu gün işçilerin cehennemine dönüşmüş, hak değil iş için inim inim, inliyorlar…
Türkiye de bu gelişmelerden ve proleter sınıfın olumsuz yapısından nasibini almış şöyle veya böyle işsizine iş arayan ve her geçen gün işsiz oranının yükseldiği bir ülke…
Artık kimse emeğin kutsallığı, emeğin karşılığı şu veya bu olsun değil, yeter ki beni sömürecek birileri ve sömürüleceğim bir işim olsun diyor…
Kimsenin eşit işe eşit ücret, sosyal çalışma koşulları veya çalışma saatleri hesabını yaptığı yok, yalnız iş olsun, çalışayım diyor emekçi…
Bu gidişle tüm işçi ve işsizlerin, çok kısa sürede, siyasi meydanı milliyetçi ve radikal ırkçıların yönetimine bırakarak, dünyayı yeniden çok uluslu ve çok sınırlı bir yapıya teslim ederek, Irkçı savaşlara neden olacaklar…
Artık İşçi sınıfı ve Proleter sınıfı yok, İşsiz sınıfı ve iş arayan emekçiler var…. Tüm işsiz ve iş arayan emekçilerin 1 Mayıs  emek bayramını kutluyorum…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?