USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

GELDE ÜRETİM YAP, İŞÇİ ÇALIŞTIR…

26-06-2022

Tüm dünyada ekonomik ve siyasi krizin olduğu bir dönemde, ülkenin enflasyon ve hayat pahalılığında dünya genelindeki sıralamanın en yüksek olduğu, ilk 10 ülke arasında olmasına rağmen, iş hayatı ile ilgili öylesi akıl almaz uygulamalar yapılıyor ki, insanın çileden çıkmaması elden değildir.

*Bunlardan son bir tanesi de, 17 Haziranda resmi gazetede yayımlanan KİMLİK BİLDİRME

KANUNUNUN UYGULANMASI İLE İLGİLİYÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK oldu. Yönetmeliğe göre işverenlerin çalışanların kimlik bildirimlerini kolluk kuvvetlerine yapmak zorundadırlar.

1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu gereğince her çeşit ticaret ve sanat amacı güden iş yerlerinin sorumlu işleticileri; buralarda sürekli veya geçici olarak çalıştırılanların kimlik bilgilerini, iki örnek ÇALIŞANLARA AİT KİMLİK BİLDİRME BELGESİ (Form: 2)'ne yazarak en geç üç gün içinde en yakın yetkili genel kolluk örgütüne vermekle yükümlüdürler.

Her türlü ticarethane, tüccar yazıhanesi, ocak veya şantiye, fabrika ve imalathane ve atölye, depo, antrepo, ardiye, mağaza ve dükkân, banka ve banker dairesi, ikraz ve istikraz müessesesi, imtiyazlı ve imtiyazsız anonim, kooperatif, limited, komandit ve kolektif şirket gibi çalışma konusu mal veya para ticareti olan, dolayısı ile belirli yerinde para veya mal bulunduran veya hizmet arz eden ve amacı doğrultusunda maddi iş yapan özel veya kamu kuruluşları bu kapsamdalar. Peki, bildirilmemesi durumunda ne olacak?

Cezası ise 76 TL olacak.

Örneğin; bir tekstil fabrikasını veya işçi yoğunluğu çok olan başka bir işletmeyi düşündüğümüzde, firmanın insan kaynakları veya ön muhasebe çalışanları işini gücünü bırakıp yok efendim işe girdi –çıktı hemen kolluk kuvvetlerine bildirimde bulunsunlar…

Ya, ALLAH aşkına, devletin hemen hemen tüm sisteminin e- dönüşüm kapsamında elektronik veri tabanına kavuştuğu bu dönemde, böylesi ilkel uygulamalar ile işvereni uğraştırmanın ne manası var. Aslında bu zorunluluk çoktan var.

Ancak, şimdiye kadar bir ceza uygulamasını duymadım şahsen. Ama kanun ve yönetmelikte ceza konulmuş. Yani istendiği zaman ceza uygulanabilir…

*Diğer bir önemli angarya ve riskli konu ise zorunlu BES (Bireysel emeklilik)mecburiyetinin olmasıdır. Bilindiği üzere en son işçi sayısı limiti 5-9 arasında olanların bile 2019 yılı ocak ayından itibaren sisteme girmeleri mecburiyeti getirdi.

4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu geçici 2. maddesi kapsamında çalışanlarını bireysel emeklilik planına dâhil etmeyen işverenlere, her çalışan bakımından dâhil edilmeyen her ay için 163 TL (2021 yılı için) idari para cezası getirilmişti.

Bu ceza işçi başına her ay için 163 TL…

Öyle bir yıl için değil…

İşverenlerin nasıl zor şartlarda üretim yaptıklarını bilmeyen bazı altı kurular tarafından firmalara getirilen bu zorunlu uygulamalar ve cezaların fiili olarak uygulanması durumunda ortada fabrika veya işletmenin kalıp kalmayacağını düşünmek bile istemiyorum.

*Üçüncü önemli konulardan bir tanesi de, özellikle vergi iade sürecinde yapılması zorunlu olan karşıt inceleme tutanaklarının hala devam ediyor olmasıdır.

Uygulama on yıllar önce başlamış. O dönemlerde devletin vergi sistemi elektronik alt yapısı güçlü değildi.

Oysaki tüm faturaların artık elektronik olarak takip edilebildiği bir zamanda, tüm veriler sisteme yüklendiği ve yüklenen verilerin yine sistemdeki bilgiler ile karşılaştırma olanağı olduğu halde iade sürecinde karşıt inceleme tutanaklarının hala yürürlükte olması ve bunun neden kaldırılmadığını anlamak mümkün değildir.

Hani işverenlere, iade sürecinde kolaylıklar yapılmaktaydı. Bazen bir karşıt inceleme tutanağına aylarca cevap verilmediği için, iade de aylarca gerçekleşememektedir…

Bunun gibi onlarca angaryayı sırlamak mümkün.

Angaryaların kaldırılması için birazda işveren temsilcilerinin de konuyu ilgili merciler nezdinde dile getirmelerinin başlıca asli görevleri arasında olduğunu hatırlatmak isterim…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?