USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Göreve İadeler…

26-10-2016

15 Temmuz darbe söylentilerinin ardından başlayan, sözde vatan hainleri FETÖ cü şüphesi memur ve işçi kıyımına başlanmıştı…
Tıpkı bir selin önüne verdiği çalı çırpı gibi önüne geleni serserice ve kontrol dışı olarak, alıp götüren bu personel kıyımı, birçok suçsuz ve ilgisiz kişinin, canını yakmıştı.
Günlerdir ve hatta aylardır bu suçsuzluklarını ispatlamak için kapı kapı dolaşan ve her kese derdini anlatan 10 kişinin dün göreve iade edilmesi kamuoyunu ve bizleri sevindirmiştir…
Devlet ciddiyetine ve hukuk devleti ilkelerine uymayan bir sistemle, sorgusuz ve sualsiz alınan bu devlet memurlarının, mağdur edilmesi, çok yanlış ve hukuksuz bir uygulamaydı.
Bu uygulamalar ve bu sonuçlara göre devlet, bundan sonra yapacağı operasyonlar ve çalışmalarda, yeterli delil ve kesin kanıtlar olmadan, kimseyi mağdur etmemesi gerekir.
Bu memurların bir ailesi, eşi, çoluk çocuğu ve toplumda bir itibari olan kişilerdir, bu tür vatan hainliği ve terörist damgası ile damgalanmaları, manevi yönden de onlara zarar verecektir.
Bir banka hesabı, bir bylook şifresi, bir dua ve bir sure ile bir şikayet veya bir iftira ile kimsenin suçlanmaması ve hemen hakkında soruşturma başlatılmaması gerekir.
Devlet ciddiyetine yakışan bu tür olaylarda, eline geçen kanıtı veya eline geçen şikayeti önce kılı kırk yararcasına incelemek ve doğruluğu kanıtlanırsa işi eyleme koymak gerekir…
Aksi halde bu tür olaylarda toplumun yüzde doksanının göz altına alınması veya tutuklanması gerekir…
Hangimizin sevmeyeni ve kıskananı yok ki, hangimizin çevresinden ve ailesinden ondan rahatsız olanı yok ki veya hangimiz devletin yüzde doksanına hakim olan, kurum ve kuruluşları ele geçiren, bu cemaatle az olsa da ilişkisi olmadı ki…
Tüm bu gerçeklerden yola çıkarak, sapla samanı karıştırmamak, İt izi ile At izini karıştırmamak, yanlış tahminlerde bulunmamak için, devlet ciddiyeti ve kaynaklarına dayanarak, esaslı araştırmaların ardından, gerekenlerin yapılması lazım, hatta şarttır.
Bakın yaklaşık iki aydan beri mağdur olan ve sadece bir yasal sendikaya kayıtlı oldukları için, sendikanın talimatları doğrultusunda, demokratik bir eyleme katıldıkları için görevden alınan ve açıkta bekleyen, 700 öğretmenimizin akıbeti de tıpkı bu 10 memurun ki gibi değil mi?
Neden günlerdir aylardır bunlarla ilgili hiçbir sonuca gidilemiyor? Neden devlet iktidar bu öğretmenler hakkında bir karar veremiyor…
Bunlar terörist mi? Değillerse neden açığa alınmış ve hiçbir iş yapmadan, maaşlarının üçte ikisini alarak, evde yatıyorlar?
Neden öğrencilerimizi bu öğretmenlerin eğitiminden mahrum bırakarak, aylardır, hiçbir nedene dayanmadan bu öğrencileri eğitimsiz bırakıyorsunuz?
Şayet bunlarla yani 700 Eğitim Sen li öğretmenlerle ilgili geçerli bir kanıtınız yoksa ve bunların herhangi bir terör olayına veya örgütüne alet olmamışlarsa, bu şekilde muamele görmeleri, devletin halkına reva göreceği bir tutum mu?
Devletin bu yaptığına Çin İşkencesi denir, sessiz ve sedasız, korku ve endişe içinde, yavaş yavaş onları ölüme terk etmektir.
Bu işkenceyi devlet yapıyorsa, bu devletin Halkla ve adaletle hiçbir ilişkisi olamaz, bunun vebalı büyük ve bunun cezası çok ağır olacaktır…
İlahi adaletin gelmesi ve nasıl olacağını bilemeyiz, ama en büyük despot ve diktatörlerin başına öyle bir belalar getiriyor ki İlahi adalet, buna kimse inanamıyor…
Mazlumun ahı o kadar etkili bir silah ki, zalim in her gücüne ve kuvvetine daha üstün geldiği, bilinmektedir…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?