İktidar ekonomik gelişmelerin iyiye doğru gitmesi için istikrara vurgu yaparak, iktidarlarının ve partilerinin sürekli tek başına iktidar olmasında, ekonomik açıdan yararını vurguluyor…
Bu tez ne kadar doğru, nereye kadar doğru ve ne zaman doğru olur, kimlerle ve hangi şartlarda doğru olur bunu iyi tahlil etmek lazım…
İstikrar ve huzur her zaman yatırım, istihdam, ekonomik gelişmeler ve sermayenin gelmesi için gerçekten çok lazım ve elzem olan bir şart.
Fakat bunların yanında, ekonomiyi ve istikrarı elinde tutanlar, bundan yararlanan ve zamanında bundan fayda sağlayanların önemi ve kişiliği çok ön planda…
Ülkeyi siyasal, ekonomik yönden kendine ve çevresine yarar sağlamak, çıkarları için halkın ve devletin malına göz dikenler, özel çıkarları için kamu hizmetlerini satanlar…
İşte bu niyet ve bu düşüncede olan bir iktidar ne kadar istikrarlı olursa olsun, bu iktidarın ekonomik gelişmelere imza atması ve ülke genelinde bir ekonomik gelişme ilerleme sağlaması mümkün değil.
İşte Batman örneğinde istikrarı fırsat bilen ve iktidarın güçlü partisinden olan siyasiler Batman ekonomisine ve kalkınmasına vurdukları darbe!
İhaleler istenilen şahıslara, istenilen çıkarlara oranında verilmesi, istediği zaman istediği ihaleyi istediği değere tasfiye etme yetkisi elinde olan siyasiler…
İstediği idareciyi istediği zaman görevden alması veya göreve getirmesi, istediği zaman istediği her kuruma personel alabilmesi, istediğini çıkarabilmesi…
İşte tüm bu yetkileri siyasi istikrara olduğu zaman kötü amaçla kullanan, siyasiler maalesef bu gün, çok önemli sağlık yatırımlarını tasfiye edebiliyor!
Çok önemli sağlık ihalelerini, istediğine gitmiyor diye iptal edebiliyor, daire amirlerini bazı değerler karşılığında tutup bırakabiliyor, bunun sonucunda, yatırımlar duruyor, hizmet aksıyor ve ekonomi maalesef geriliyor
Bu gün Batman gücünü yerinde ve memleket yararına kullanmayan siyasilerin yüzünden birçok yatırımın yarıda kalmasına, birçoğunun da maalesef yapılmamasına neden oluyor…
Bazılarına göre bu istikrar avantaj iken bazılarına göre ise dezavantaj olarak algılanmaktadır, bakın siyasilerin kapılarına, bu gün emanet usulü ile iş alanların siyasilere ilişkilerine ve bağlarına…
Ne demek istediğimi anlarsınız, bu yalnız siyasiler açısından değil, il valisinden tutun, sözde memleketi bölünmekten kurtarmak için tayin edilen Kayyum una kadar hiçbir şey değişmiyor…
Bu kadar can verildi, bu kadar kan döküldü, bu kadar acımasız savaş verildi, işte işin kaymağını yiyen birkaç siyasi ve yakınları ile birkaç bürokrat ve yakını…
Bu siyasiler ve bu idareciler il siyasi istikrar oldukça talan ve vurgunlar artacak, memleket kalkınmayacak ve ekonomi düzelmeyecektir…
Başbakan istikrar için ne diyor?
“2018 çok zor bir yıl olacak, büyük kriz kapıda gibi laflar söyleniyor, 2018 kolay olmayacak farkındayız ama istikrar güven sayesinde 2018'de de büyüme aynen devam edecek
*Yapısal reformlara devam edeceğiz, yatırım ortamının iyileştirilmesi için iddialı bir eylem planını hayata geçireceğiz.”
Başbakan bunu iyi bilsin bu istikrara devam ettikçe, bir kesim siyasi ve bürokrat için ekonomik kalkınma olabilir ama halkın içindeki yoksulluk, enflasyon ve ekonomik kriz gittikçe büyüyecektir.
