USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İş arabuluculuğu, yargı yükünü hafifletir mi?

02-11-2017

Yılbaşından sonra, ihtilaflı işlerde Arabuluculuk sistemi denilen bir sistemle karşılaşacağız, bu sistem sayesinde iş mahkemelerinde görülen birçok davanın, bu sistemle çözüme kavuşması bekleniyor.
 Arabuluculuk sisteminden kimler nasıl faydalanacak ve hangi ihtilaflı davalar faydalanacak bunların iyi bilinmesi gerekir…
Adliyelerde kurulacak, arabuluculuk ofislerinde çözüme kavuşturulacak bu davalar, özellikle: 
İşçi tarafından talep edilebilecek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, eşitliğe aykırılık tazminatı, sendikal tazminat, mobbing tazminatı, ücret, prim, ikramiye, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve benzeri alacaklar için arabulucuya gidilmesi zorunludur. 
Yani bu konularda, yılbaşından sonra, dava açmadan önce, arabuluculuk sisteminden arabuluculuk dosyası açılacak ve bu konuda arabulucuya gitmek zorunlu olacak.
Daha sonra yani arabulucu tarafından çözüme kavuşturulamayan bu konular için dava açılabilecek, bu konuda arabulucu ücreti ve detayları ile ilgili:
Anlaşma sağlaması halinde arabuluculuk ücret tarifesi üzerinden, işe iadede anlaşma sağlanırsa işçi alacakları üzerinden hesaplama yapılarak taraflar eşit şekilde ödeme yapacaklardır.
Anlaşma sağlanamazsa iki saatten az görüşme süreleri Hazine tarafından karşılanacak, iki saatten fazla süreli görüşmelerde ise iki saati aşan kısımlar taraflarca eşit şekilde karşılanacaktır.
Toplantıya katılımın sağlanması için masrafların toplantıya katılmayan üzerine bırakılacağı belirtilmiştir. Toplantılara mazeretsiz olarak katılmayan taraf masrafların tamamını karşılayacaktır
Denilmekte ve özellikle işçilerin dikkat etmesi gereken bu konu yani arabuluculuk masrafları ve arabulucu ücretlerinde, tam bilgili olmaları gerekir.
En önemli konu ise arabuluculuk yapabileceklerde aranan şartlarda, kanun koyucuların, bazı kesimlere fazla tolerans gösterdikleri ve özellikle bu konularda yani işçi ve işveren alacakları ile hak ve sosyal ücretlerde, en etkili olan meslek mensupları, yani Bağımsız denetçilere bu konuda yetki verilmemiş olması haksızlık olarak değerlendiriliyor.
Birde sadece Hukuk mezunlarının başvurması da haksızlık, çünkü iş ve sosyal güvenlikte en etkili akademik eğitimi alan, İktisat ve İşletme fakültesi mezunlarının da arabuluculuk için başvuruda bulunmasının yolu açılmalıdır.  
Hem SGK nunda, hem İş sağlığı ve güvenliği kanununda, hem de, işverenlerin hakları konusunda alanında uzman olan bu meslek mensuplarının değerlendirilmesi, uzlaşmazlıkların çözümünde daha yararlı ve etkili olacağını düşünüyorum.
İş yükünün hafifletilmesinin yanında, birde hak sahiplerinin erken hakkına kavuşması nedeniyle arabuluculuk süresi çok kısa tutulmuş ve sonuca gidilmesi düşünülmüştür.
  İşe iade talebiyle yapılacak başvurular iş sözleşmelerinin feshinin tebliğinden itibaren 1 ay içinde arabulucuya yapılacaktır. Arabulucunun atanmasını takiben 3 hafta içerisinde uzlaşıldığına ya da uzlaşılamadığına dair karar verilmelidir. Bu süre zorunlu hallerde en fazla 1 hafta uzatılabilmektedir.
Uzlaşmaya varılamaması halinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir.
Dava dilekçesinin ekine arabulucu tutanağının eklenmesi gerekmektedir.
Bu sistemde ise kısa süreden işçinin işine dönmesi veya gerekli ücret ve haklarını alarak, yeni bir işe girmesinin önü açılmaktadır.
Kısa sürede arabuluculuğun, olumlu veya olumsuz sonuçlanması sağlanmış, olumsuzluk halinde ise yeniden dava açma yolu açık tutulmuştur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?