USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İŞVERENLERE, DİKKAT ÜSTÜNE DİKKAT….

06-06-2017

Mesleğimiz gereği sürekli güncel mevzuatı takip etmekte ve son değişiklikleri işverenlerimize aktarmaktayız.Geçen bir yazımda yine,her gün işverenlere yönelik yeni angaryaların devreye girdiğini ,mevcut yasların tam anlamı ile uygulanması durumunda işverenlerin çok büyük  sıkıntılar ile karşılaşacaklarını,bu yükü kaldırmalarının zor olacağını belirtmiştim.Buna mukabil ,yürürlüğe giren bu uygulamaların üretim ve istihdam üzerinde olumlu anlamda etki yapmadığını ve bir çoğunun gereksiz olduğunu defalarca dile getirdiğimi hatırlıyorum.

Uzunca bir süredir tehlikeli ve çok tehlikeli işyerleri için devreye girmiş olan iş sağlığı ve güvenliği yasası az tehlikeliler içinde 1 TEMMUZ itibari ile devreye girecektir.Yasa ile işyerlerine iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğu getirilmektedir. Son duyumlara göre 50 işçi altı az tehlikelilerde 2020 yılına erteleneceği yazılıp çizilmektedir.Zaten o kadar önemli olsaydı her seferinde ikide bir niye erteleniyor ki? Diye sormak yanlış mı olur sizce?...

İşverenler bu hizmeti  iş yeri hekimleri ve uzmanları ile sözleşme yaparak almak zorundalar. Ancak bir veya iki kişinin çalıştığı çay ocağı, kundura tamircisi gibi yerlerin sahiplerinin bu hizmeti alması kazancı belli olan bu kişilere önemli bir külfet getirecek.Bu zorunluluğun tehlikeli ve çok tehlikeli işyerleri için uygulanması anlaşılır olur ancak,tehlikeli olmayan ve küçük ölçekli işletmelerinde zorunluluk kapsamına alınmaları gerçektende anlaşılır gibi değildir. Yasadaki bu yükümlülüğü yerine getirmeme cezası ise 13 bin liraya olduğunu düşündüğümüzde ,uygulamayı zorunlu hale getirenlerin ellerini vicdanlarına koyup tekrardan düşünmelerini dilemekten başka çaremiz yok gibi…

Daha doğrusu işveren temsilcileri,dernekleri konu hakkında ne düşünüyorlar gerçekten de çok merak ediyorum.
        Konuyla ilgili açıklama yapan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken,  "İş Sağlığı ve Güvenliği için alınacak tedbirler bir maliyet olarak görülmemeli. Çünkü maddi kayıplar telafi edilse de kaybedilen yaşamların telafisi mümkün olmamaktadır" . Esnaf ve Sanatkarların yerine getirmesi gereken yükümlülükleri sıralayan Palandöken, "Esnaf ve sanatkarlarımız, işyerinde risk değerlendirmesi yapmalı, acil durum planı hazırlamalı veya bu hizmetleri ilgili yerlerden temin etmelidir. Yangınla mücadele ve ilk yardım konularında önlem almalıdır. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutmalı ve belirlenen süre içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirmelidir. Çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitim almalarını sağlamalıdır. Çalışanlarının, işyerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini dikkate alarak, sağlık gözetimine tabi tutmalıdır" dedi.
Palandöken, az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri sahiplerini bilgilendirerek, "1 Temmuz'dan itibaren işyerlerinde iş güvenliği uzmanı bulundurmak zorunlu hale gelecek. Bu tarihten itibaren denetimler de başlayacak. Bununla birlikte 10'dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri gerekli sertifikaya sahip olmaları halinde (işe giriş ve periyodik muayeneler hariç) iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini kendileri yürütebilecek" şeklinde konuştu.
Palandöken, iş sağlığı ve güvenliği için alınacak tedbirlerin önemini vurgulayarak, "İş sağlığı ve güvenliği, işyerinin daha huzurlu, çalışanların daha mutlu ve işletmelerin daha verimli olabilmesi için bir gerekliliktir. İlerleyen günlerde iş sağlığı ve güvenliği kültürünün daha da yaygınlaşmasını umuyor, esnaf ve sanatkarlarımıza sağlıklı ve güvenli bir işyeri ortamında kazasız günler diliyorum" dedi. 

Esnaf ve sanatkarlarımızın  mutlaka bu açıklamadan haberlerinin olması gerektiğini düşündüğümden ,bu açıklamayı yazıya ilave ettim.Durum ortada.En büyük esnaf kuruluşunun temsilcisi  işlemi bu kadar savunuyor iken ,o zaman bize ne olmuş ki diyelim…İşverenlerin kayıtlı oldukları odaları üyelerinden bu kadar aidat alıyorlarken belli bir limitin altında olan işletmeler için bu hizmeti vermeleri daha mantıklı olmaz mı acaba desem mi,demesem miiii?Boş verin ondan da bize ne deyip geçelim.

Bir işletme için en hayati nokta olan muhasebe ve mali müşavirlik işlemleri iken, bir kısım işverenin bir çok gereksiz angaryaya ücret verirlerken,verdikleri ücretin  güzlerine  gelmediğini ve iş muhasebe ücretine geldiğinde ise işi sıkı pazarlığa döküp, tadında çıkardıklarını bir çok meslek mensubundan duymakta ve görmekteyiz. 
Oysaki; kendi bağlı oldukları meslek odalarının yapması gereken bir çok konuyu, mali müşavirlerine taşıdıklarını ve çözümü onlardan beklediklerine hep şahit olmaktayız…
Neyse, 1 TEMMUZ itibari ile işverenlerimizin tümünün  ticari hayatlarına ,yeni doğan bir yavru misali gibi giren  yeni  uygulamayı  seve seve yapacaklarından dolayı hepsini tebrik ediyor,birlikte uzun bir ömür geçirmelerini diliyorum…Nasılsa alan memnun ,satan memnun….BİZE NE OLMUŞ Kİ?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?