Bu gün 5 Aralık Dünya Kadın hakları günü bu gün ile ilgili, en önde giden ülkelerden biri olduğumuz iddia ediliyor…
Gel gelelim yaklaşık yüz yaşına giren Cumhuriyet Türkiye sinde, bu güne kadar her alanda olduğu gibi verilen tüm hakların, geri alındığı, toplumda yaygın bir görüş haline gelmiş…
Kadın hakları denilince 1934 yılında Atatürk tarafından verilen seçme ve seçilme hakkı olarak, övgü ile söz edilmektedir…
Oysa o günden bu yana bu hakların verilmesine rağmen siyasi ve sosyal alanda, Kadın her zaman haksızlığa uğramış ve her zaman hakkı alınan, hukuku çiğnen olmuştur.
Eğitimde ihmal edilen, yönetimde sembolik olarak temsil edilen, çalışma hayatında ise horlanan ve ezilen hep Kadın olmuştur…
Erkek haksızlık edince iyi hali göz önüne alınır, ama Kadın bir suç işleyince yasaların ve hukukun karşısında, en kötü hal olarak, en ağır ceza ile cezalandırılır…
Bu gün bile en fazla cinayetlere kurban giden ve en fazla hakkı elinden alınan kadının, özgür bir eş ve özgür bir anne olma hakkı elinden alındığı gibi, özgür boşanmaz hakkı hiç tanınmıyor…
Son hali ile ülkemizde Kadın hakları alanında tma bir rezalet yaşandığını iddia edebiliriz, bunun için özellikle tüm sosyal ve siyasal hayatın, hatta eğitim ve hukuk sisteminin tamamen değişmesi gerekir…
Erkek eğitimine verdiğimiz önemi Kadınlara sağlamadığımız sürece, onlara en üst düzeyde eğitim hakkı tanıyıp, iş hayatında ise onları hakkı olan miras ve mal intikal haklarına saygılı olmadığımız sürece Kadınların haklarına sahip olmaları mümkün değil…
Bu gün ile ilgili:
“Türkiye Cumhuriyeti'nin 5 Aralık 1934'te kadınlara tanıdığı seçme ve seçilme hakkına denk gelen Dünya Kadın Hakları Günü herkese kutlu olsun.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kadınlarımızın her alanda ileri bir seviyede olmasını arzu ederek bütün dünya ülkelerinden önce 5 Aralık 1934 tarihinde Türk Kadınına "Seçme ve Seçilme Hakkı" tanıdı. 5 Aralık 1934 günü dünyada kadınların yasal olarak milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olduğu ülke sayısı 28, bu hakkın kullanıldığı ülke sayısı ise sadece 17 idi. 5 Aralık 1934’de Türkiye Cumhuriyetinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınırken, o dönemde Avrupadaki bazı gelişmiş ülkelerde bile kadınların bu hakkı bulunmuyordu. Seçme ve seçilme hakkına Fransa'da kadınlar 1944, İtalya'da 1945, Yunanistan'd
1952, Belçika'da 1960 ve İsviçre'de 1971 yılında kavuştular. “
Övgü kaynağımız olan bu yasa ile her şeyi bitirdiğimiz ve Kadınlarımızın tüm haklarını verdiğimiz ile övünüyoruz…
Oysa bu gün bile istatistiklere göz atacak olursak, maalesef tüm zamanların hepsine bedel bir yıl ile Kadın cinayetlerinin yüzde bin arttığına şahit oluyoruz…
Bu tablo ile maalesef Dünya da pek başarılı Kadın haklarına sahip olduğumuz söylenemez…
Dünya da ise ilk Kadın hakları beyannamesi..
“Kadın Hakları Bildirgesi 1791’de yayınlandı
5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde “Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesi”nin özetini aşağıda hatırlarken kadınlara sesleniyoruz: Şiddeti kabul etmeyin hakkınızı arayın!
Fransız yazar Olympe de Gouges, bu bildirgeyi İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ne tepki olarak hazırlamıştı. Çünkü Fransız Devrimi sürecinde hazırlanan ilk bildirge sadece “reşit vatandaşlar” için geçerliydi, yani “erkekler” için...
Gouges hazırladığı yeni bildirgeye “Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesi” ismini verdi. Kadınların hukuki, politik ve sosyal alanda erkeklerle eşit kılınması gereğini anlatan bildirge 223 yaşında.”
Bizde Kadınlarımız sesleniyoruz, her türlü özgürlük için öncelikle eğitim hakkınızı arayın ve tüm haklarınıza sahip çıkın…
