Bu gün Aşk denilince en çok üzerinde durulması gereken başka bir alanda yorum yapmak istiyorum, Vatan Aşkı veya memleket Aşkı…
Bu Aşk gurbette kalanlar veya yaşadığı yerin kıymetini bilip, gelecek nesillere, iyi bir ortam bırakmak isteyenler için çok önemli bir Aşk, memleket aşkı…
Kimisi bu aşkın kıymetini bilmez, ona elinden geldiğince zarar vermeye çalışır, suyunu, toprağını, havasını, zenginlik kaynaklarının tamamını birkaç kuruş menfaat için satar…
Bu tiplerde hiçbir duygu olmadığı için diğer ilahi ve beşeri aşklardan da uzaktır ve bunların dünya da en zararlı varlıklar olduğunu iddia edebiliriz…
Ben bu memleket aşkı ile dolu olduğum için sürekli yaşadığım il Batman da herkesin mutlu olmasını, anlayışlı ve karşılıklı hoşgörülü olmasını, tüm çalışmaların İnsan kaynaklı ve fayda odaklı olmasını isterim.
Örneğin bir yatırım yapılacaksa en verimli yere ve en yüksek fayda sağlayacak her kesin ulaşabileceği bir yere yapılmasını isterim…
Benim semtim, benim kapım, benim faydam… gibi takıntılarım yoktur, bizim ve memleketimizin faydası benim için ön plandadır.
Devlet bir yatırım yapacağı zaman, araya yüzlerce el ve yüzlerce menfaat, çıkar parmakları girdiği için, yüksek düzeyde halk yararı gözetilmez…
Örneğin, bir hastane yapılacaksa, devlet yetkililerinin gözü gördüğü, yakın çevrelerine ve siyasi çevrelerinin çıkarını gözeterek, yatırımı gerçekleştirirler…
Bakın yakın zamanda, devlet yatırımlarına, sağlık, adliye, spor… gibi yatırımların tamamında, halkın ulaşılabilirliği ve genel faydası gözetilmemiştir.
Gültepe ye, tüm okullar, Gültepe ye tüm sağlık kuruluşları, Gültepe ye adliye sarayı…vs, şimdi Gültepe trafik ve yoğun iş yükünden dolayı yaşanılamaz bir hal aldı, o semt gelişirken diğer semtler ihmal edilerek, Gültepe ye doğru yoğun bir göç başladı…
Bu semtler arası, gelişmişlik farkını daha da derinleştiriyor, varoşların ve merkezin ıssızlaşmasına neden oluyor…
Kayyum ise bu kafadan farklı bir kafa ile düşünmediğine şahit oluyoruz… Bakın geldiği günden beri Diyarbakır caddesinden ayrılmayan Kayyum, tüm çalışma ve etkinliklerini bu cadde ye özellikle Valilik çevresinde yoğunlaştırarak, şehrin diğer kısımlarını karanlığa gömüyor…
Özellikle Ramazan ayı boyunca tüm davet ve etkinliklerini, Atatürk parkına yoğunlaştıran ve bu caddeyi bir ay boyunca tam bir karnaval havasına çeviren Kayyum, diğer semt ve parkları çok ihmal ederek, sahipsiz leştir di…
Tüm çalışmalar, temizlik ve sulama bu yola yapılırken, hemen arka sokakları ise çöp ve toz altında kalmasına göz yumdu…
Tüm esnafın iş yerlerini kapatarak, Atatürk parkı ve etrafına yerleşmesine, şehrin diğer yerlerinde ise alışverişin durmasına neden oldu.
Oysa planlı ve programlı, memleket aşkı ve sevgisi ile dolu olan bir yönetici, devlet kafası değil, millet gözü ile değerlendiren bir başkan olsa…
Memleketin diğer yerlerini semtlerini, alışveriş merkezlerini, parklarını ve caddelerini düşünür, bir akşam bir etkinlik bir parkta yapılıp, İftar yemeği verilecekse, diğer akşam şehrin farklı semtinde ve farklı parkında farklı bir etkinlik gerçekleştirilirdi.
Hem o mahalle sakinleri faydalanır ve eğlenirdi, hem de Batmanın diğer semtleri arasında bir kaynaşma ve gidiş geliş sağlanırdı…
Atatürk parkında elini kolunu sallayarak dolaşan Kayyum ve Vali, Şerzan Kurt parkında ve Kine Em parkında da vatandaşla kol kola girerek halay çekebilirdi…
Ama bunun için yürekte vatan aşkı ve kafada, iyi bir planlama yeteneğinin olması şarttır, ben şimdi Kayyum olsam ve ben geleceği düşünen bir olarak, öncelikle, her gün önünden geçip gittiği, Atatürk parkının köşesinde bir ucube gibi duran, Yılma Güney sineması enkaz yerini doldurur ve yeşil alan olarak memleketimin insanlarına kazandırırdım… Buna Vatan aşkı lazım!
