USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KİRALIK İŞÇİ DÖNEMİ

22-05-2016

    İsminden de anlaşılacağı üzere çok itici ve küçük düşürücü bence… İnsanları tıpkı bir emtia, demirbaş veya makine gibi kiraya vermek… Bunun toplumdaki algısının nasıl olacağını önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz.
    Bu kanunun daha öncede meclise geldiğini ve dönemin cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından iade edildiğini hatırlıyoruz. Bu dönemde, sendikaların yoğun tepkisi olmuştu. Ancak her geçen gün, adlarına sivil toplum kuruluşu denilen ve kendi üyesinin haklarını savunmakla görevli olan sendikalar bu sefer herhangi bir tepki vermediler.
    Çünkü günümüz sivil toplum kuruluşları artık her biri bir siyasi partiye tam anlamıyla angaje olmuş ve bu partilerin bir yan kolu durumuna gelmişlerdir. Angaje oldukları siyasi partinin, işçiler ile ilgili yaptığı veya yapacağı değerlendirmelerde taraflı olma durumuna gelmişlerdir. Yani işçiyi değil de kendilerini yakın gördükleri partinin yanında durma noktasına gelmişlerdir diyebiliriz. Sendikaların geçmişte sergiledikleri karşı tutum bu sefer olmadı ve gösterilmedi. 
    Bir işveren kuracağı özel istihdam büroları ile yanında sigortalı işçi çalıştıracak. İşçiye ihtiyacı olacak olan diğer firmalar bu istihdam bürolarından ihtiyaç duyacakları işçi sayısı kadar temin yoluna gidecekler. Bu şekilde işverenler işçileri kendi yanlarında çalıştırmayacak, bundan dolayı üstlendikleri risklerden kurtulmuş olacaklardır. Kamu kurumları ve yer altı maden iş yerleri dışındaki tüm iş yerleri ve işverenler işçi kiralayabileceklerdir. 
    Kiralık İşçi Kanunu, bazı durumlar için işverene işçi kiralama imkânı veriyor. Yani bu durumlardan birisinin varlığı hâlinde işveren, normal işçi yerine kiralık işçi bulma yoluna gidebiliyor. Bunlar;
1.    Doğum izni de dahil olmak üzere ebeveyn izinleri süresince,
2.    Askere giden işçinin yerine,
3.    İş sözleşmesi askıda olan işçilerin yerine,
4.    Mevsimlik tarım iş yerlerinde (her zaman),
5.    Ev hizmetlerinde (her zaman),
6.    İşletmenin günlük rutin dışı işlerinde,
7.    İş sağlığı ve güvenliği açısından acil durumlarda,
8.    İşletme kapasitesindeki beklenmeyen artışlarda,
9.    Dönemsel olan iş artışlarında. 
    Kiralık işçi sayısında normalde sınırlama bulunmuyor. “İşletme kapasitesindeki beklenmeyen artış” durumunda, kota sınırlaması var. Bu tür durumlarda, 10 ve daha az işçi çalıştırılan iş yerlerinde çalışan sayısının yarısı kadar,diğer iş yerlerinde toplam işçi sayısının yüzde 25’i kadar işçi kiralanabilecek. Diğer durumlar için işçi kiralama açısından herhangi bir sınırlama bulunmuyor. Bununda kılıfına uydurulması çokta zor olmayacağı görülmektedir. Çünkü ifade itibari ile muğlaklıklar söz konusudur. 
    Kiralık işçinin işvereni,  özel istihdam bürosudur. İşçiyi fiilen çalıştıran işveren ise sadece özel istihdam bürosuyla kiralama sözleşmesi imzalayacak, kiralık olarak çalıştırdığı işçinin işvereni sayılmayacak. 
    Kiralık işçinin ücretini ve sigorta primlerini özel istihdam bürosu ödeyecek. İş sağlığı ve güvenliği açısından da temel sorumluluk yine özel istihdam bürosunda olacak. Yani davul özel istihdam bürosunun boynunda, tokmak ise kiralama yapan işletmenin elinde olacak. 
    Kiralık işçi çalıştığı iş yerinin değil, kendisini kiralayan özel istihdam bürosunun işçisi sayıldığı için, kiralamayı yapan firmanın yanında çalışan işçilerle eşit olmayacak. Dolayısıyla fiilen çalıştığı iş yerinde İş Kanunu’ndan doğan hakları bulunmuyor. Örneğin yıllık izin, sendikaya üyelik, grev, işe iade davası açma gibi haklar kiralık işçi için söz konusu olmayacak. Kiralık işçi, çalıştığı iş yerinde aynı işi yapan normal işçiden daha düşük ücret alsa bile buna itiraz edemeyecek. 
    Kiralık işçi ile taşeron işçi aynı şey değildir. Taşeron işçisi, bir işyerinde alt işverene bağlı çalışan işçidir. Taşeron işçisi ücret, tazminat vb. konularda, alt işverenle birlikte asıl işverene de başvurabilir, gerekirse dava açabilir. Fakat kiralık işçi, çalıştığı iş yeri ile işçi-işveren sözleşmesi bulunmadığından, hakları için hiçbir talepte bulunamaz.
    Toplumu ilgilendiren birçok meselede duyarsızlaşmış, neme lazımcı hale gelmiş ve vicdanlarını kiraya vermiş insanların çoğalmış olduğu bir toplumda, işçinin emeğinin kiralanması hiçte garipsenmeyecek gibi gözüküyor… YA SİZCE…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?