USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

“Kısa Çalışma Ödeneği”

27-12-2016

İş Kur zor durumda olan işletmelerin çalışanlarına kısa çalışma ödeneği adı altında yeni bir destek programı ile destek sunmaya hazırlanıyor.Bu desteklerin aslında KOSGEB in can suyu desteğine benzeyen bir yanının olması nedeniyle, işveren ve işçilerimizin dikkatini çekmek istedim.Kısa çalışma ödeneğinde “Bu kapsamda getirilen öneriler arasında “işyerinde örgütlü bulunan işçi sendikası ile işverenin ortak başvurusu halinde, başvuru direk onaylansın” da bulunuyor. Yetkililer ise, “İki tarafla da görüşerek, ortak noktayı bulacağız. Konu üçlü danışma kurulunda gündeme geldi, alınan karar çerçevesinde de çalışma başlatıldı. Amaç daha çok işletmeye ulaşabilmek” bilgisini veriyor.”Daha taslak aşamasında olan bu tasarı şimdiden bölgemiz iş adamları ve işletmeleri için büyük bir sorunu beraberinde getiriyor…Bu bölgede sanayici ve iş adamları, bırakın sendika, yani sendika bir yana, sigortalamaya bile imtina ettikleri işçileri için, bu tür desteklerden yararlanmak ve bu projeleri uygulamak için sendikalı işçi çalıştırmaya başlamaları gerekir…

Bu konu bile başlı başına bir sorun ama diğer şartları aramaya gerek kalmadığı inancındayım. Örneğin bu destek için aranan  şartlara bakacak olursak: “Yürürlükteki mevzuata göre kısa çalışma ödeneği, kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde devreye giriyor. Bu tür durumlarda üç ayı aşmamak üzere, çalışanlara “kısa çalışma ödeneği” adı altında gelir desteği sağlanıyor.
Çalışanların Genel Sağlık Sigortası primleri de ödeniyor.  İşverenler, genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebepleri gerekçe göstererek, başvuruda bulunabiliyor. Krizin varlığının işçi ve işveren sendikaları tarafından da iddia edilmesi ve bu yönde kuvvetli bir emarenin bulunması halinde, İşkur Yönetim Kurulu karar alıyor. Herhangi bir genel kriz olmadan işletmenin yaşadığı nakit darlığı, ödeme güçlüğü, pazar daralması ve stok artışı ise, kısa çalışma ödeneği kapsamına girmiyor.”
Taslaktan anlaşıldığı gibi bölgesel ve sektörel kriz ortamlarını ispatlamaları, bunun için işçi ve işveren sendikalarının, ortaklaşa başvuruda bulunmaları…
Bu yüzden bu tür desteklerde bölgesel ve sektörel iş alanlarının ayrıştırılması, bu desteklerde karar alınmadan önce bölge müdürlüklerinin devreye girerek, bölge işçi ve işverenlerinin faydalanacağı şartlara indirgenmesi gerekiyor…
Tıpkı İş başı eğitimi ve meslek edindirme kurslarında son olarak ağırlaştırılan şartlarla, bu projelerin yeterli ve olumlu etkilerinin kaldırılması…
Bu konuda özellikle, meslek edindirmede, sürelerin kısaltılması, ve iş başı eğitimlerinde, çalışma sürelerinin altı aya indirilmesi ile bölge insanına ve işsizine, beklenen yararı sağlaması imkansızlaşıyor.


İşte kısa çalışma ödeneğinde yapılacak ödemeler ve sürelerine bakınca bu projenin de beklenen yararı sağlayamayacağı görülüyor.
“Kısa çalışma ödeneği, sigortalının günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60’ı olarak hesaplanıyor. Bu şekilde belirlenen kısa çalışma ödeneği, aylık brüt asgari ücretin yüzde 150’sini geçemiyor. Buna göre son 12 ayda asgari ücretle çalışan bir kişiye kısa çalışma ödeneğinden 980 TL ödenirken; 5 bin TL ücreti olan bir kişiye kısa çalışma ödeneğinden yapılacak aylık ödeme de 2 bin 451 TL olabiliyor.”
Tıpkı Turizm sektörüne verilen desteklerin sulandırılması gibi
“KISA çalışma uygulaması bakımından “genel ekonomik kriz” ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olayların, ülke ekonomisi ve dolayısıyla işyerini ciddi anlamda etkileyip sarstığı durumlar olarak görülüyor.”
Burada görüldüğü gibi krizi ulusal ve uluslararası olayların, iş yerini ciddi şekilde etkilemesi, konusunda da açık ve belirleyici bir kriter ortaya konulmamaktadır…
Sonuç olarak çıkarılan tün yasa ve projeler, amacına uygun olmadığı gibi reel ekonomiyi ve istihdamı sağlayacak ölçülerde olmuyor maalesef!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?