USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KÜRTÇE MEAL GÜZEL DE!

19-05-2015

Hepimizin şahit olduğu üzere seçim mitingleri ile birlikte meydanlar normalin üzerinde hareketlenmeye başlanmış durumda. Vaatler ve hakaretler havada uçuşuyor.

Özellikle Sayın Cumhurbaşkanı tarafından doğu illerine toplu açılış törenleri adı altında yapılan mitinglerde her ne hikmet ise ikide bir Kürtçe meal baskısı yapılmış KUR’AN-I KERİM’i alıp sallıyor. Sanki bütün Kürtler dinlerini öğrenebilmek için Kürtçe mealin çıkmasını bekliyorlardı. Görevleri gereği var olan bir haksızlığı ortadan kaldırmak ve sonrasında ikide bir bunu dile getirmek, ne kadar puan getirebilir acaba? Aslında geçmiş ile kıyasladığımızda, mesela 1940, 1955, 1982, 1993 yıllarına kıyasla alkışlanacak bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Aslında Ak Parti hükümetleri döneminde demokrasi adına ve Kürtler ile ilgili olarak az da olsa olumlu gelişmeler olmadı değil. Yani şimdi hiçbir şey olmadı demek yanlış olur.

Ancak son zamanlarda yapılan açıklama ve çıkışlara baktığımızda ise tıpkı 1993’lerin dilinin kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Yapılan iyi işler arasında sayılabilecek olan Kürtçe seçmeli ders hakkının kullanılması ve bunun için üniversitelerde bölümler açılması olumlu gelişmeler olarak değerlendirildi. Ancak şu anda bile okullarda Kürtçe ders verildiğini şahsen daha duymamışım. Acaba, seçmeli ders olarak hiç kimse seçmedi mi, yoksa seçti de bu dersi verecek öğretmen mi yok, bilemiyorum?

Kitapların her dille çevrilmelerinin ana gayesi o dili konuşan insanların, o kitabı okuyup içeriğinin ne olduğunu öğrenmelerini sağlamaktır. Şimdi soruyorum; Kürtçe meali basılan Kur’an-ı Kerim’i kaç tane okumuş yazmış Kürt okuyabilme kapasitesine sahiptir. Öncelikle o meali okuyabilmek ve anlamak için o dilin eğitimini de almak gerekmiyor mu? İşte çelişkinin tamda burada başladığını görüyoruz.

Öncellikle insanın yaratılıştan gelen ve insan olmanın en temel vasfı olan ana dili kullanma ve bununla eğitim görme hakkının az da olsa serbest bırakılmış olmasının bir lütuf olarak sunulmasının çok acı olduğunu söylemek gerekir. Şimdiye kadar bu hakkı gasp edenler bu emri hangi ilahi kitapta gördüler de şimdiye kadar buna engel olmuşlardır. Şimdi az da olsa bir miktar hak vermeyi sürekli insanın başına kakalamak ne kadar doğrudur acaba?

İşin en ilginç yanı bu tür girişimlerin olumlu yönden puan kazandırılacağı yerine daha da kötü imaja evirildiğinin görülmemiş olması ülkeyi yönetenler açısından da üzücüdür. Seçim meydanlarında dini değerlerin kullanılmasının hiç mi hiç faydasının olmadığını düşünüyorum. Hatta bu tür örneklemelerin halkı daha da kutuplaştırıp birbirinden uzaklaştırdığını söyleyebiliriz.

Çünkü dinin sanki sürekli bir tarafın diniymiş gibi algıya sebebiyet verildiği olgusu halk arasında sık bir şekilde söylendiğini görüyoruz. Özellikle bölgemizde yapılan konuşmaların ekseriyetinin din üzerinden devam ediyor olması ve aslında bu halka başkada söyleyebilecek bir sözlerin olmadığı iddiasını gündeme getirmektedir. Zaten kendilerinin de ifade ettikleri üzere bugün Türkiye’de dini yaşama anlamında en büyük kitlenin bu bölgede yaşandığı bilinmektedir.

Kürt toplumu açısından acı ve üzücü olan bir diğer hadisede, artık Kürtlerin bizatihi kendi istek ve rızaları ile Kürtçeyi konuşmayıp, çocuklarına Kürtçeyi öğretme noktasında çok uzaklaşmış olmalarıdır. Uğruna her şeyini feda etmiş ve edebilecek derecede mücadele vermiş olan halkımız, artık dilini konuşmaktan utanır hale gelmiştir. Eğer bu doğru değilse neden herkes kendi evinde, sokağında caddesinde Kürtçeyi konuşamaz olmuştur. Buna bizi zorlayan nedir? Herkes kendince bazı sebepler bulabilir.

Kısacası meydanlarda Kürtçe mealin bir getirisinin olduğunu söylemek zordur. Çünkü kitleler aşırı şekilde kutuplaşmışlardır. Herkes kendi safına çekilmiş ve saflarını sıkılaştırmaktadır. En doğrusu Kürtçe meali okuyup anlayabilmemiz için Kürtçe okumayı bilmemiz gerekmiyor mu? Bununla birlikte bu da sağlansa daha iyi olmaz mı?

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?