İdareci olmak, birde seçilmiş olmak arasındaki en önemli fark, karar vermede ve işi planlamada ortaya çıkar, kendini gösterir…
Batman belediyesi sürekli başkanlar tarafından yönetilip idare edildiği için, oradaki insan kaynakları tamamen körelmiş ve tam birer, biyonik insana dönüşmüşler…
Hiçbir zaman bir daire müdürü veya o bölümün şefi kendi aklı mantığı ve gördüğü ile hareket etmez, illaki emir verilmesini bekler…
Örneğin İtfaiye müdürü, bütün şehri yangın sarsa ve şehir alevler içinde olsa, kendisine emir verilmeyinceye kadar veya kendi görevi, başkan tarafından hatırlatılmadığı sürece, kendi akıl edip, batman Çayından su almaya gitmez illaki su vanasından su almaya çalışır…
Kanalizasyon müdürü, şehri lağım suyu alsa, her tarafı, pislik götürse yine de kendi düşüncesi ile bir boruyu kırıp, bir rögarı açmayı akıl etmezler…
Her şeyi ve her hizmeti illaki Kayyum dan beklerler ve kendi sorumluluklarını kendi yetkilerini, bu halkın hizmeti için kullanmayı akıl etmezler…
Olaya şu merkezden bakmak isterim ki, son günlerde yani yaklaşık bir aydır, Diyarbakır caddesi çevre düzenlemesi için, üçüncü etap çalışmaları nedeniyle, Basın kavşağı tam bir inşaat alanına ve moloz yığınına dönüşmüş.
Daha önce bu yol asfalt iken ve toz toprak yokken, Kayyum emir verdi diye, günde üç kez sulanırdı…
Ama bu inşaat süresince, her taraf toz toprak, her araç geçtiğinde toz bulutu içinde kalan yolun sağı solundaki esnaf, iş yerleri ve konutlar, tozdan göz açamıyorlar…
Buna rağmen bir idareci akıl edip günde birkaç kez bu yolu sulamayı düşünmüyor, insanları çevreyi bu eziyetten kurtarmayı akıl edemiyorlar…
Geçen gün ziyaretimize gelen Başkan vekili camın önünde oturup dışarıyı seyir edince işin vahameti ve olayın boyutunu hemen fark etti…
Yanındakilere emir vererek, basın kavşağına acilen yolların sulanması içşn emir verdi ve şükürler olsun düşünebilen birinin belediyede olduğuna şahit olduk…
Bu kadar görevli ve yetkili bunca zaman bu yoldan gelip geçmekte Erezoz şefi ve yetkili kişiler bu manzarayı görmelerine rağmen, her gün asfalt üzerin sularken, akıl edip bu toz, duman ın üzerine su sıkmayı akıl edemediler…
Bu kadar vurdumduymazlık, bu kadar anlayışsızlık ve bu boş kafalılık olmaz, Kayyum emir verdi vermesine ama, maalesef ne kadar sulayacakları konusunu söylemedi!
Ama bu sefer de kafaları ile iş yapmayan ve bu düşünceye sahip olmayan Belediye idarecileri ve yetkilileri, bu sefer sanki inadına sulama yapıyor ca sına, her tarafı çamur içinde bıraktılar…
Yani bir emir verilirken bunun ölçüsünü de Kayyumun vermesini bekleyen bir anlayıştan ne kadar hizmet beklenir…
Sulama yapın derken, Çamur lama da yapmayın demediği için, her tarafı çamurda bırakan idareci zihniyete pes olsun doğrusu…
Tıpkı altına işeyen çocuğuna muska yapan baba gibi, Muskadan sonra çocuğun akşam bu sefer altına dışkı yapması üzerine yine imam gider ve derki İmam efendi biz çocuk altına işemesin diye sizden Muska yapmanı istedik…
Yaptığın Muskayı taktıktan sonra, çocuk hem işemeye, hem de pislemeye başladı, lütfen çocuğu eski seviyesine getiriniz.
Bizimde Kayyum a bu tozdan kurtulmamız üzerine yaptığımız şikayet üzerine toz yerine şimdide çamur ile uğraşmaya başladık…
Kayyum ve Belediye başkanımız bu yolun normal seviyede sulanması için sulama metreküp ölçüsünü verse iyi olur, nasıl olsa belediye dekiler bunu akıl edemiyor!
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
