USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İLİŞKİLER!

20-08-2022

İnsanın psikolojik gelişimi açısından oldukça önemli olan güven duygusunun şekillenmesi bebeklik döneminden itibaren başlamaktadır.

Bakım vereni (anne-babası) tarafından beslenme, korunma, temizlenme gibi ihtiyaçları giderilen bebekler temel güven duygusunu kazanırken ihtiyaçları göz ardı edilen bebekler yaşamlarının ileriki yıllarında başkalarına güvenme konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar.

Güven duygusunun kazanılması yalnızca sosyal ilişkilerimiz açısından bize katkı sağlamamakta aynı zamanda kaygılandığımızda, strese girdiğimizde ya da öfkelendiğimizde kendimizi sakinleştirebilme becerisini de beraberinde getirmektedir.

İnsan yavrusu büyüdüğünde ve romantik ilişki kurmaya başladığında geçmiş dönemde edindiği güven ya da güvensizlik hisleri dinamiğini korumaktadır.

Ebeveynine güvenli bağlanan kişiler partnerleri ile daha rahat iletişim kurmakta, sıcaklık hislerini daha rahat gösterebilmekte ve kıskançlık davranışlarını daha az oranda sergilemektedirler.

Öte yandan güvensiz bağlanan bireyler daha yüksek oranda ilişki problemi yaşamaktadırlar.

İnsan, yaşam boyu gelişme ve dönüşme potansiyeline sahip bir varlıktır.

Güven duygusu her ne kadar kökenini bebeklik çağından alsa da bu durumun ömür boyu değişmez olduğunu söylemenin dar bir yaklaşım olacağını düşünmekteyim.

Güvensiz bağlanan bir kişinin partneri ona güven verdiğinde ve birbirlerine anlayışla, ilgiyle yaklaştıklarında güvensiz bağlanan birey partnerine yönelik güven hisleri besleyebilmektedir.

Önemli olan kişinin ilişkisi için çaba harcamaya istekli olması, eşine karşı gerçek hislerini gizlemeden açık olması ve psikolojik açıdan olumlu yönde değişmeye yönelik olan yüksek motivasyonudur.

Unutulmamalıdır ki yaşamda her yönde olduğu gibi romantik ve sosyal ilişkilerde emek ve mücadele tohumlarından filizlenmektedir.

Birbirimize karşı gerçek anlamda dürüst olduğumuz, zaman zaman biraz zorlansak da güven duygusunu inşa etmeye istekli olduğumuz ve ilişkilerimiz için çaba sarf ettiğimiz nice yarınlara…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?