USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SARI YARINLAR…

26-10-2021

Ötekileştirme, psikolojik şiddet, cinsel istismar, fiziksel şiddet, zorbalık ve daha sayılabilecek pek çok kötü muamele insanoğlu var olduğundan beri yaşantılanmaktadır.

İnsanın bir başka insana yaptığı zulüm tarih boyunca eksik olmamıştır. Hatta gidişat göz önünde bulundurulduğunda bitmeyen bir cefa söz konusudur. Bu eziyetin tek sebebi, diğer insanın kendisine benzememesidir.

Benzemediği için öteki, azınlık ve istenmeyen olmuştur. Etnik köken, cinsel yönelim, ideoloji, dil, politik görüş, ten rengi, ekonomik durum, memleket ve cinsiyet temelinde yapılan ötekileştirmenin psikolojik çıktıları son derece travmatiktir.

Çevresinden gelen mesajlar değersizlik ve sevilmezliğe dair olduğunda insan zamanla kendisinin gerçekten kıymetsiz biri olduğuna inanır.

Omuzlara yüklenen değersizlik ve eziklik duygusu en büyük acılardan biridir. Sırf yaşadığı ve nefes aldığı için utanan bir insan için var olmak işkenceye dönüşmüştür. Sevgi alamamak yetmezmiş gibi bir de üstüne üstlük hakaret, dışlanma, cinsel istismar ve fiziksel şiddet gibi kötü yaklaşımlara maruz kalmak derin yaralar açar.

İnsanın ruhunda açılan yaralar bedenindekilerden çok daha zor iyileşir. Kor ateşe el değince nasıl yanarsa insanın acısı da için için yanar. Ruhundaki yaranın sızısı dinmeyince kişi bedenini kesmek, jiletlemek, madde ve alkol alıp uyuşmak ister.

İliklerine kadar hissettiği acı artık katlanılmaz hale gelmiş ve hiçbir şeyin değişmeyeceğine dair olan umutsuzluk ateşi körüklenmiştir.

Var olduğundan utanan insanın en hazin sonu intihardır. İntihar, o kişi için utanç duygusundan kurtulmanın yolu haline gelmiştir.

Yok olmakla birlikte artık başkalarının da onun varlığından mahcubiyet duymasına gerek kalmamıştır.

Oysaki intihar, bir insanın kendisine şu dünyada yapacağı en büyük yanlıştır.

Fakat buradaki nedenselliği anlamak çok mühimdir. Başkaları ona o kadar çok yanlış yapmıştır ki acı çekmek şöyle dursun, o insan acıya dönüşmüştür. Ama biz nefes aldığımız müddetçe umut hep var. Bazen güneş ışığını görmek çok zor olur.

Çünkü hava o kadar bulutlu, sisli ve kapalıdır ki ancak çok dikkatli bakınca güneşin cılız ışıkları görünür.

Şimdi zayıf olsa da zamanla sarı sarı parlama potansiyeli taşıyan güneş ışıklarını her zaman görmeye çalışalım. Biz kendi var oluşumuzla çok kıymetli ve yeterliyiz.

Bir başkasının yaklaşımı ancak onun ve toplumun bir ayıbı. Ötekileştirilen insanın esasında bu süreçle uzaktan yakından ilgisi yok.

O, yalnızca toplumun kendi içinde çözemediği sorunlarını akıttığı bir kanal işlevi görür. Bir insana acı çektirmek dünyadaki en büyük kötülüktür

 O sebeple bir kez geldiğimiz bu dünyada hayatı birbirimize yaşanılır kılmak varken eziyete dönüştürmek niye?

Birbirimizin ruhunda yara açmak yerine güneşin parlak ışıklarını göstereceğimiz nice sarı yarınlara…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?