Ülkenin sorunları çözülemediği zamanlarda vatandaşın sıkıntılarını hissetmemeleri veya düşüncelerinin geçim sıkıntısından uzaklaştırılması için algı operasyonları yapılır.
Bunu medya veya sosyal medya gerçekleştirilir. İktidarlar medyayı kendi politikalarını onaylayan basına dönüştürürler.
Oskar ödülleri sırasında bir aktörün sunucuya tokat atmasını haber yapmak buna en iyi örnektir. Yetmez haberlerde iktidarı ve icraatını dile getirirken muhalif partilerin eleştirilerini bertaraf etmek için ellerinden gelen her algıyı kullanmaktan çekinmezler.
Yanlı medyanın kural dışı davranışları görmezden gelinirken muhalif medya haber ve açık oturum programların birçoğunda yasalara aykırı konuşma veya yorumları yapmaları sebebiyle RÜTÜK tarafından para cezası ile cezalandırılırlar.
Yayının program ve sunucusunun icra ettiği programlar bir süreliğine yayın yasağı getirilir.
Medyanın görevi nedir?
Halka doğru ve gerçekçi haberler vermek değil midir?
Elbette hatalı programlar veya açıklamalar yaparak vatandaşı yanıltan programlara ceza verilmelidir.
Ancak!
Muhalif medyanın sürekli ceza verilmesi sesinin kısılması amacına mı yöneliktir?
Bu baskı söz konusu kanalların kapatılması manasına getirmez mi?
Medya sektöründe çalışanların çoğuna iki seçenek sunulur. Ya yanlı ya da muhalif olacaksınız. Yanlı olursanız işinizden olmazsınız.
Dolgun ücretler alırsınız.
Yaşamın ağır yükü altında ezilmezsiniz. Muhalif medya çalışanlarına da bunun tersi anlatılmak istenir. Bu uyarıyı her uygulamayla muhalif medyaya hatırlatılır.
Ülkede sorunlar bir anda açığa çıkılmaz. Yanlış uygulamalarda ısrar etmek idare edilen ülkenin sorunlarının artmasına neden olur.
Ülkemizin bu günkü durumu bir anda oluşmadı.
Hukuktaki kısıtlamalar vatandaşların elini kolunu bağlarken haklarını arama yolları kapatıldı.
