BEYİNLERİN ÇÖLLEŞMESİ…

M. Şah Ayaz

4 yıl önce

İnsanoğlu gün geçtikçe, daha fazla kazanayım, daha rahat olayım düşüncesiyle, daha fazla doğayı tahrip etmek ve doğal zenginlikleri yok etmektedir!

Sanayi devrimi ile birlikte, doğayı ihmal eden insanoğlu, doğayı aşırı tüketim ve aç gözlülüğe feda etmektedir.

Dün dünya çölleşme günü olarak kutlanan ve bu alanda doğanın daha fazla tahrip olmaması için, farkındalık yaratan bir gündü.

Ancak bu alanda pek farklı görüş ve düşüncelerin ortaya atılmaması, duyarlılık gösteren fazla kişinin olmaması, beni üzmüştür…

Her yıl sulama ile ilgili birçok açıklama duyarız, her yıl Anız yakma ile ilgili birçok haber okuruz, her yıl fenni gübreleme ve ilaçlama ile ilgili birçok habere şahit oluruz…

Ama bu yanlışları her zaman daha fazlası ile yapmaya devam ederiz, bu doğa katliamına, bu çevre duyarsızlığına, bir türlü dur diyemiyoruz…

Bir mevsimde daha fazla ürün alayım da, gelecek yıl ne olursa olsun, inancıyla, fenni gübre ve kimyasal ilaçlara yüklenen, ürünü çabuk gelişsin diye, suya toprağa suyu vahşice salan, fazla yakıt harcamamak için toprağını doğayı ve bitkileri ateşe veren…

İnsanımızı çölleşmeye karşı bilinçlendiremediğimiz ortada, bu kadar çaba ve bu kadar çalışmaların hiçbir etkisinin olmadığı, farklı yollardan bu soruna yaklaşmamız gerekir.

Yapılan sulama ve enerji barajları, yapılan altın ve maden aramaları, birde çıkarılan orman yangınları, bunların tamamı çölleşme ye sebep olan insan faaliyetleridir.

Biz çölleşme ile mücadele ederken yanlış yöntemler ve yollar kullandığımız ortada, öncelikle beyinleri çölleşmekten kurtarmalıyız, beyinleri canlanması için, sulamalı ve yararlı tohumlar atmalıyız!

Bu gün bu çölleşme tehlikesinin nelere mal olduğunu hep beraber bu bilimsel makaleden anlamaya çalışalım:

“Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü'nün her yıl insanların çölleşmeyle mücadele konusundaki uluslararası ve ulusal çabalara yönelik farkındalığını arttırmak amacıyla yapıldığını belirten Şaylan, bu yıl çölleşme ve toprak bozulmasının önlenmesinde insanların davranışlarını dönüştürmeye odaklanıldığını vurguladı.

Nüfus arttıkça daha fazla gıda üretme ve beslenme talebi ortaya çıktığını dile getiren Şaylan, "Bu durum mevcut ekilebilir arazilerin sağlık ve üretkenliğinin azalmasına neden olmakta ve buna ilave olarak ekilebilir arazilerin durumu iklim değişikliği nedeniyle de daha da kötüleşebilmektedir." dedi.

Şaylan, çölleşmenin günümüzdeki en büyük çevresel problemlerden birisi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Çölleşme, iklim değişikliği ve topraktaki besin maddelerini azaltan sürdürülebilir olmayan tarım, madencilik, aşırı otlatma, ormansızlaştırma ve benzeri insan faaliyetleri ile kurak arazilerin sürekli olarak bozulması sonucu meydana gelir. Çölleşme ve kuraklık doğayı, nüfusu, ekonomiyi gibi bir çok alanı etkiler. Bu nedenle biyolojik çeşitlilik, yoksulluğun ortadan kaldırılması, gıda, sosyo-ekonomik istikrar ve sürdürülebilir kalkınma üzerinde ciddi etkileri olan küresel bir konudur. Çölleşme ve kuraklık arttıkça, insanlar, hayvancılık ve çevre üzerindeki etkileri yıkıcı olabilir. Çölleşme ve kuraklık dünyada 169 ülkeyi, yaklaşık 1,5 milyar insanı ve dünya kara alanlarının yaklaşık yüzde 25’ini etkilemektedir. Çölleşme, önümüzdeki 10 yıl içinde dünyada yaklaşık 50 milyon insanı yerinden edilebilir. 2030 yılına kadar, gıda üretimi için 300 milyon hektar daha fazla arazi gerekecek."

YAZARIN DİĞER YAZILARI