AFETLER GELİNCE…

M. Şah Ayaz

3 yıl önce

Doğal afetler gelince hepsi beraber gelir, bir değil, iki değil, bu yıl yaşadığımız doğal afetlerin tamamında İnsanoğlunun ihmali ve aç gözlülüğü vardır…

 Bu sene öncelikle doğal olduğu söylenen ve benim inanmadığım, virüs, yani corona virüsü ve bunun etkileri ile tüm dünya da olduğu gibi, bizleri de sarsması…

Bu doğal virüs ile birlikte gelen doğal olduğu iddia edilen ekonomik afetler ve onun hayatımıza, yaşamımıza olan olumsuz etkisi…

Arkasından gelen, kuraklık, yani yağmurun yağmaması sonucu, içecek suyumuzdan tutun, ekinlere ve bağ bahçeye kadar göstereceği zararlarına…

Bu yetmiyormuş gibi, şimdide yaşadığımız Deprem doğal felaketi, beraberinde getirdiği, yıkım, yaralanma, ölüm ve gözyaşları ile maddi zararlar…

Bu kadar doğal felaketin hangisine kader veya doğal diyeceğimiz şöyle bir akıl ve mantık süzgecinden geçirelim…

Birinci doğal afete bakacak olursak, Corona, hala bunun doğal yollardan, doğadan kaynaklandığına dair geçerli bir kanıt ortaya konulamamıştır bilimsel olarak…

Ama bunun insanların aç gözlülüğü, kazanç hırsı ve İnsanlığa bir ayar vermeye yönelik, suni bir proje olduğuna dair onlarca kanıt ve belge ortaya atılmıştır…

Birde bu salgını fırsat bilen birçok idari yönetimler ve siyasiler, bu krizi fırsata çevirerek, tüm başarısız ve tüm soygundan kaynaklanan olumsuzlukları, bu virüse bağlayarak işin içinden çıkmaya çalışmaları!

Tamamen İnsanoğlunun yaydığı ve tamamen onun korku saldığı bu hastalığın, can kaybından çok ekonomik kayıplara neden olması çok düşündürücü…

Yeni bir doğa olayı olarak, ülkemizde görülen kuraklık ve bu kuraklığın gösterdiği etkileri ile hayatımızı olumsuz etkileyen, susuzluk ve tarımsal ürünlerin, ekim, biçim işlerinin gecikmesi…

Bu konuda da yine insanoğlunun doğa dan çok kendi müdahalesi sonucu etkilendiğine şahit oluyoruz, yani doğa ve kader değil, ihmal ve aç gözlük…

Bakın tüm akarsularımıza gem vurulması ve yeraltı sularının hor kullanılması sonucu, hiçbir yere akmayan, nehir ve akarsularımız, doğayı çoraklaştırdığı gibi, onu susuz bırakmaktadır.

Yapılan barajlarda ise şu an itibariyle birer çamur bataklığına dönüşmekte ve doğayı kirleten birer alanlar olarak, tüm canlılara zarar vermektedirler…

Son olarak İzmir i vuran ve her an çok büyüğü beklenen, deprem felaketinin oluşturduğu Afet, meydana getirdiği can ve mal kaybı…

Bu doğa olayında da, ölen ve yaralananların, kaderden ziyade yine İnsanoğlunun ihmalinden kaynaklandığı ve sebebinin ihmal olduğu ortada…

Çevre ve şehircilik bakanının çok hızlı bir şekilde yetiştiği bu doğal afet manzarasında, kendi ihmalinin tablosu ile karşılaştığı ve bunu gördüğüne eminim.

İnsanoğlu bu tür afetlerde can kaybı ve sahipsizlik anında devlete saldırmayı akıl edemiyor, oysa bu felaket te, yıkılan binalar ve enkazlar da devletin ihmali büyük…

Verilen yapı denetim raporlarına ve verilen yapı kullanım izinlerine bakılacak olursa son yirmi yıl içinde, yapılan binaların tamamında devletin ihmali çok büyük!

Her neden ise bu afet te de insanoğlunun parmağı var ve onun ihmali ortada, o halde, doğal değil, aç gözlülük, kader değil ihmal diyebiliriz bu olaylarda meydana gelen can ve mal kayıplarına!

YAZARIN DİĞER YAZILARI