Son günlerde intihar vakalarının, tüm ülkede olduğu gibi, ilimizde de artışa geçtiği ve özellikle genç nüfusun intiharlara eğilim göstermesi dikkat çekici…

İntihar vakalarında gözlemlediğim kadarı ile bozulan ekonomik yapı ve enflasyon ile birlikte iş hayatının ödem ve geri bildirim sıkıntısı içine girmesi.

Ekonomik sistemin bozulması, finans kaynaklarının kuruması, iş dünyasının yatırım yapma meylinin değişmesi, kredilere ulaşım sıkıntısı, mal ve emtianın satılamaması ve satın alınamaması!

Bu ekonomik koşulların dengesizliği, birçok iş adamının piyasadan çekilmesine veya öz kaynağı yetersiz olan iş adamlarının ödeme sıkıntısı içine düşmesi sonucu, çareyi ya kaçmakta veya intihar etmekte bulması!

Öncelikle iş dünyasına yönelik alanında uzman psikologların iş ve çalışma psikolojisi ve mesleki travma psikolojisi üzerinde çalışarak bu alandaki iş insanlarına destek olması çok önemli.

Bir diğer ekonomik sıkıntı ise özellikle iş arayan ve işsiz gençler arasında yaygın olan intihar vakaları, bunlar çoğu üniversite mezunu ama kalifiye olmayan ve eğitim alamadıkları gibi mesleki öğrenimden de mahrum kalmış Araf ta kalan genç işsizler!

Bunlar alamadıkları akademik eğitim ve öğretimin yanında, aldıkları devasa diplomalarına güvenerek, piyasada iş aramaları ve her kapıdan eli boş dönmeleri, KPSS ve Mülakatlarda başarılı olamayanlar veya adamı olmayanlar, Genç Kız ve Genç Erkekler!...

Bunlarında gerçekten psikolojik travmalar sonucu intihara meylettikleri görülmektedir, birçok genç Erkek ve Kız bu nedenlerden dolayı intihara meyletmekte.

İkinci neden ise cinsel ihtiyaç ve ilişkilerde yaşanan sorunlar bunlarda tam bir psikolojik vakalar olarak karşımızda durmaktadır.

Bir çok genç severek ve anlaşarak belli bir süre geçirdikten sonra, iş evlenme ve ev kurma sırasına gelince bocalamaları ve işin içinden çıkamadıkları için bu sıkıntılarını kimse ile paylaşamadıklarından dolayı, intihara meyletmekte ve işin içinden bu şekilde çıkmaya çalışmaktadır.

Gençler bu aşamada yalnız kalmakta ve destekten mahrum bırakılmaktadırlar, cinsel eğilimlerini kimse ile paylaşamamakta veya bunu çevre ve tabular yüzünden, ayıplar ve utanmalar, sıkıntılar ve ayıplardan dolayı dışa vuramamaktadırlar.

Birde cinsel eğilim sorunu var ki bu tam bir toplumsal vaka olarak karşımızda durmaktadır, gençlerimizin yüzde 20 sinin cinsel tercih konusunda bir çok istenmeyen yola baş vurduğu, toplumdan dışlanmaları nedeniyle tam bir travma yaşadıklarına şahit oluyoruz.

Birçok kişi aile içinde, yalnız kalma ve cinsel duyarlılığı nedeniyle, kız ise erkek olmaya, erkek ise kız olmaya çalışması ve bir çok gencimizi maalesef pasif cinsel kişilik ve kimlik ile sıkıntılar içinde toplumdan soyutlanması yüzünden, intihar yolunu seçtiğine şahit oluyoruz.

Birçok kadın cinayetlerinin altında da bu cinsel eğilim ve cinsel sorunların yattığını bazı TV kanallarında bile şahit olduğumuz canlı kanıtları ortaya çıkmaktadır.

Bu tür cinsel olaylarda maalesef toplumsal baskı nedeniyle, Psikolog desteğine başvurmayı uygun görmemekteler ve bu sıkıntılarını içe atarak ya intihar veya cinayete neden olmaktadır.