Son ekonomik tablo, düşmeyen kurlar, müdahalesi sonuç vermeyen merkez bankası, düşmeyen ve her gün yukarı giden fiyatlar ile yükselen enflasyon…
İşte bu tablo asgari ücretli, çalışan, emekli, memurun ve çiftçinin köylünün belini kırmaktadır, bunun için iktidarın hiçbir reçetesi yokken, tek kurtarmaya çalıştığı ihracatçı ve kapatmaya çalıştığı cari açık.
Peki, bu yolla bu sistemle bu plan turamı, bu proje çalışır mı? Bunu iktisat ve ekonomi dili çalışmaz diyor, bilim tamamen ret ediyor.
İktidar ve onun saray rejimi ise hem bilime, hem sermaye ye savaş açmak üzere bazı yeni, tedbirleri devreye koyacağı konuşuluyor…
Yorum ve analizlerine güvendiğim Turan Bozkurt dün yayınladığı videosunda iktidarın hazırlık içinde olduğu bazı planlarını tahmini olarak ortaya atınca Eyvah dedim, tarlayı ateşe verecekler, kaçmak şart oldu!
İşte beklenen bazı önlemler, merkez bankasının son günlerde piyasaya müdahalesi ile döviz satışı gerçekleştirmesi, eksi rezervlerle, borç aldığı takas piyasasından borçlandığı dövizleri satması, etki yerine tepki oluşturabilir, müdahaleden sonra bu tepki olumsuz olarak kendini göstermiştir.
Diğer müdahaleler ise kulislerden kaynaklı, 100 doların üstündeki döviz mevduat hesaplarına vergi getirmesini şöyle tanımlıyor, ekonomist Bozkurt; “100 bin dolar sınırında vergi bombası” bu bomba acaba kimin elinde patlayacak ve kimin sonu olacak?
Bozkurt Dolarda 14 TL’nin iktidarın kırmızı çizgisi olduğu ve bu sınırın üzerine çıkacak olan Döviz kurlarının MGK alınan Ekonomik kurtuluş savaşında ekonomik silahların, devreye sokulacağı ve en kritik adımın atıldığını DDK tarafından BDDK dana alınan raporlarda 600 bin hesabın mercek altına alındığı ve bu tabloda yer alan döviz miktarının 130 milyar dolar olduğu, yani bu miktar döviz hesaplarının yüksek bir vergi ile vergilendirilerek, bu hesapların Türk Lirasına geçmesini sağlamak.
Yani bankalardaki döviz mevduat hesaplarının kısa süre içinde, dövizlerin yastık altına kaçmasına ve yurt dışına kaçmasına neden olacağı…
İktidar bu şekilde kaçırma yolu ile duracağını sanmayın, havız medyasının dile getirdiği, TÜSİAD ve diğer şirketlerin mevduatlarına el konulması gibi söylemleri dile getirmesi…
Birde zorunlu karşılıklar, mevduat hesaplarına el konularak, ihracatçıların emrine verilmesi, kiralık kasalara el konulması, özel bankalara müdahale edilmesi gibi sermaye sahiplerinin mal varlıklarına engel konulması…
Bu tür müdahaleler, ancak olağanüstü haller ve savaş hallerinde olabilecek, varlık vergisi gibi bir uygulama şeklinde olabileceği ifade ediliyor.
Bu şekilde yapılacak bir müdahaleler, TÜSİAD gibi sermayedarların bu yüklü vergileri vermek için, tıpkı cumhuriyetin kuruluş yıllarında olduğu gibi gayrimüslim vatandaşların başına geldiği gibi bir acı sonucun beklediği.
Bu güne kadar kurtulamadıkları bu cumhuriyet sermayedarlarının böylece mal varlıklarını bırakarak yurt dışına kaçması veya kamplara gönderilerek mal varlıklarına el konularak, yeni bir dinci sermaye sınıfının ortaya çıkarılması planları!
Bunların tamamına inanmak istemiyorum am bu tür bir sinsi plan varsa, çok acı tablolar ve çok acı hayatların sonucu ile sonuçlanacağı…
Bu güne kadar yapılanların yani hukuksuzluklar, ekonomik savaşlar ve silahlı güçlerin ortaya sürülmesi ile bu acı tablo için ön hazırlıklar mı?
Sermaye kaçacak yer bulamayacak ve iktidar içerdeki fareleri kovalamaya başlayacaktır, bunun için zaman ve zemin hazır...