Dünya çok ilginç ve çılgın güçler tarafından yönetiliyor, bunun en açık örneği ise ABD ve Arap ülkeleri ile İsrail ve Türkiye’yi örnek verebiliriz.
Adalet hukuk ve İnsanlık özelliklerinden uzak, tamamen kişisel çıkarlara odaklanmış bir ilginç ve acımasız, iktidarlar.
Geçen hafta içinde, Hollanda hükümeti dağıldı ve ülke tam bir kriz içine girdi, hiçbir sözde Müslüman ve siyasi İslamcı, çevre bu istifalara ve bu kriz ile ilgili bir yorum yapmadı, hatta oralı bile olmadı!
Belki de birçok siyasal İslamcı kesim onlara enayi gözü ile baktı ve neymiş Filistin ve orada katledilen çocuklar için İsrail e daha fazla ambargo uygulamadı diye istifa etmiş!
Bu onların sorunu mu bunlar Müslüman bile değil diyen ve onları yadırgayan dinciler bile olmuştur, yani bu bizim davamız dercesine!
İşin özünü kısaca anlatalım: Hollanda dışişleri bakanı BM Filistin temsilcisinin “iki gün içine gerekli yardımlara müsaade edilmezse, 500 Filistinli çocuğun açlıktan öleceğine dair açıklaması üzerine” İsrail e daha fazla ambargo uygulanması için hükümete teklif vermiş ve bu teklifinin kabul edilmeyeceğine dair haber alınca, hükümetten istifa kararı almış, ardından dokuz bakanla birlikte.
Kendi makam ve mevkiini, gözden çıkardığı gibi, ülkesinin krize ve iktidarsız bir ortama sürüklenmesini göze alan bu bakan sizce nasıl değerlendirilmeli?
Tabi ben bu soruyu iktidarda olan Ümmetin halifesine ve Türk halkının milliyetçi liderine sormuyorum, nedeni ise zaten onların durumu ve olaya bakış açıları ortada.
İçerde kahramanlık ve slogan atarlar, dışarıda ise sessiz ve çaresiz bir şekilde olayları izler ve içerdeki halkın duymaması ve yorum yapmaması için engellerler.
Ümmettin lideri bu olayı duyar duymaz, ilk tepkisinin ne olacağı ortada, mal, mülk, servet ve makam endişe si ile olayı görmezlikten ve İsrail ile dostluğun bozulmamasından endişe ederek, başka gündemler oluşturur.
Milliyetçi liderimiz ise bu aralar mafya dostlarının cezaevinden çıkarılması için başı çok sıkıntı da Filistinli çocuklar ile uğraşacak zamanı yok!
Yani liderlerimizin endişesi ve ilgi alanı başka yerlerde, peki onun ortakları örneğin Dinci geçinen ve her gün meydanlarda Kahrolsun İsrail, kardeş Filistin sloganları atanlar ne yaptı ve nasıl bir tepki gösterdi?
Onlarda diğerleri gibi, bir de utanmadan her gün halkın vicdani ve Dini duygularını istismar ederek, Filistin’e ulaştırılmayan yardım kampanyaları düzenlerler!
Onlardan da çıt çıkmıyor, onlarında gündemleri farklı ve işleri başka, onlarında bu konuda samimiyetleri tartışılır!
Ne Diyelim bu olayın sonucuna ve değerlendirilmesine, Sizce Hollandalı Bakanlar mı Allah ve Vicdan sahibi, inançlı yoksa bizim siyasilerimiz ve liderlerimiz mi?
Cenneti sizce kim hak ediyor, Hurilere sizce kim sahip olacak ve Allah’ın huzurunda kim daha makul ve daha onurlu olacak?