29 Nisan dünya dans günü olarak kutlanmaktadır, dünya halkları kendi kültürlerinin ve bu kültürün eğlence yönü olan danslarının yaşaması için dünya genelinde bir gün belirlemişler.
Dans denilince bizde biraz daha fantezi ve batılı bir deyim olarak anılmaktadır, oysa her toplumun ve medeniyetin mutlu günlerinde sergiledikleri bir folklorik gösterileri vardır.
Batılılar bunu tek veya çiftler halinde dans ederken bizim gibi Asya toplulukları ise toplu ve kol kola girerek bunu uygulamaktadır.
Dünya dans günü nerden geliyor ve niçin kutlanıyor ona bir göz atalım; “Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) Dans Komitesi, 1982'de 29 Nisan'ı, dünyanın dört bir yanındaki dansçıların inanılmaz çeşitliliğini ve yeteneğini vurgulamak için Uluslararası Dans Günü olarak belirledi. Bu tarih, modern balenin yaratıcısı Jean-Georges Noverre'nin (1727-1810) doğum gününü işaret ettiği için seçildi.
Uluslararası Tiyatro Enstitüsü, bu bayramı dünya çapında dansı teşvik etmek, insanları dansın değerinden haberdar etmek ve dans topluluğunun çalışmalarını geniş çapta tanıtmasını sağlamak için yarattı. Umut, hükümetlerin ve kanaat önderlerinin dansın tüm biçimlerinin değeri ve öneminin giderek daha fazla farkına varmaları ve onu desteklemeleridir. Tüm bunların üstüne, Uluslararası Dans Günü, dansın tadını olduğu gibi çıkarmamız ve bu neşeyi başkalarıyla paylaşmamız için yaratıldı.”
Biz Kürt topluluğu ise dans yani modern dans anlayışını Govendleri ile bir hayat ve yaşam tarzı olarak yaşatmaktadır.
Kürtlerin iyi ve kötü günlerinde, acı ve tatlı hatıralarında sürekli Govend ve Halayları yer almaktadır, onlar için bir yaşam tarzı olan Kürt dansları, yaşamsal bir olgudur.
Bu konu ile ilgili yazılan bir makalede ise;
Kürtlerin yaşadıkları zulümler yadsınamaz, ancak kültürleri, folklorları ve mirasları, onlarca yıldır yaşadıkları trajedi ve şiddetin toplamından çok daha güçlü ve büyüktür. Dans, Kürtler için güçlü bir direniş, mücadele ve hayatta kalma biçimi olmuştur. Kürtler dans edebildikleri sürece direnebilirler
Kürt kültürü sadece eski ve canlı değil, aynı zamanda karmaşıklığını ve çeşitliliğini gösteren farklı unsurları da barındırıyor. Bu çeşitliliğin güçlü bir örneği, birçok yerel ve bölgesel çeşidi olan Kürt dîlanıdır (halay). Birçok Kürt için halay, kültürel kimliğin özü ve sadece Kürt olmanın ne anlama geldiğini tanımlamanın değil, aynı zamanda bu mirasın gerektirdiği her şeyi korumanın da temel bir parçası olarak kabul edilir.
Kürt folklorunu ve mirasını temsil eden çeşitli dans türleri vardır. Geleneksel danslar Govend ve Helperkê'dir. Bu danslar, bir grup insanın el ele tutuşarak, omuzlarını sallayarak, düzenli ve karmaşık bacak hareketlerini takip ederek ve tutarlı bir müzik ritmini takip ederek gerçekleştirilir. Ancak Kürtler, diğer kültürlerle olan temasları sayesinde öne çıkan diğer dans türlerini de icra edebilmektedir. Örneğin, bir Ortadoğu ve eski Mısır dansı olan oryantal dans oldukça popülerken, diğerleri Avrupa'da Rönesans'a kadar uzanan bale dansını tercih etmektedir.
Genel olarak Kürtler için dans, sosyal uyumu kolaylaştırdığı, Kürdistan'ı bölen sınırların ötesinde topluluk bağlarını geliştirdiği ve özgürlük, mutluluk ve hatta acı duygularını güzel ritmik hareketlere dönüştürebildiği için önemlidir. Dans, Kürtleri birlikte yaşadıkları diğer etnik ve dini gruplardan ayırmaya devam eden kültürel olarak kendini ifade etme biçimidir. Akademisyenler şunu ileri sürmüşlerdir:
"Bir direniş biçimi olarak dans, bir gruptakiler arasında sosyal uyum yaratırken grubun dışındakileri rahatsız edebilir. Genellikle dış grubun üyeleri iktidarda olanlardır, iç grubun üyeleri ise dansı direnmek, kendi iktidar biçimlerini yaratmak ve kullanmak için kullanırlar."
Belki de sonuç olarak, Kürtleri ayrı olarak tanımlayan bu kültürel unsur, aynı zamanda bir baskı ve ötekileştirme kaynağı olmuştur. Kürtler, Emma Goldman'a atfedilen ünlü "Dans edemeyeceksem bu benim devrimim değildir" sözünü temsil ediyor ve mükemmel bir şekilde somutlaştırıyor. Kürtler için dans, uzun ve trajik tarihlerinin en acılı dönemlerinde bile en belirgin şekilde var olmuştur. Kürt savaşçılar, Helperkê ya da Govend ile yaşam, umut, özgürlük ve demokrasi özlemlerini sık sık cephede temsil ederken görülürler.”
Tüm halkların dans gününü kutlar, Kürtlerin dansı olan govend’in yaşaması ve yaşatılması dileği ile…