Geçen hafta içinde bu üç çelişkiyi bir arada yaşayarak, ekonomik bir şov daha yaşatıldı bizlere, önce merkez bankası politika kredi notu, 3 puan düşürüldü, ardında ÖTV ye kocaman bir zam ve kredi notunda yükselme!
Peki, bunların tamamına ekonomistler ve aklı başında muhalif iktisatçılar ne diyor, onlara kulak verelim, aslında tamamen bir İMF programı ve tamamen zamlara endeksli bir ekonomi.
Birincisi, enflasyon ile mücadele edilmeden ve reel olarak enflasyon ve zamlar düşürülmeden, özellikle devlet alacaklarındaki büyük zamlar dururken.
Böyle bir faiz indiriminin kime ne yararı olabilir, ihracatçı bu üç puanlık faizi indirimden ne kadar yarar görebilir?
İkincisi ÖTV ve Konut vergilerine yüklenen zamlarla vatandaşın omuzuna bindirilen bu faiz indirimi ile vatandaş inim inim inlerken nasıl bir fayda sağlanır?
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu MOODY’S B+ olan notumuzu Ba3 e yükseltmesi ne anlama geliyor?
Aslında verilen uluslararası tablolarda, bu kredi notunun karşısında ‘Spekülatif’ not ve ‘yatırım yapılamaz’ diye kategori belirlenmiş olmasına rağmen, iktidar maliye bakanı bunu bir müjde ve ekonomide bir iyileşme emaresi olarak gösterdi!
Türk kamuoyunu aldatmaya yönelik ve tamamen spekülatif bir oyun olduğu ortada olan bu iyileşme ile halka zamları dayatırken, dış kredi kuruluşlarını da manipüle eden bir yaklaşımla, oyun oynamaya devam ediliyor!
Ne indirilen faizin imalatçı ve ihracatçıya bir faydası olur, ne de yapılan ÖTV zamlarının ekonomik bozukluğa bir çaresi olur.
Bu agresif zamlar ile piyasayı tamamen bir durgunluğa ve halkın piyasadan çekilmesine, vergilerin tahsil edilememesine neden olarak, tam bir durgunluk dönemi başlıyor!
İflas eden temel şirketler, yapılamayacak olan ihracat ve verilemeyecek vergilerle bu kredi notu nereye kadar bu batık gemiyi yürütecek?
Vatandaş tamamen karın tokluğu ve gününü gün etmeye, iktidar ise emperyalist ülkeleri mutlu etmeye, bir taraftan Gazze derken diğer taraftan, İsrail şirketlerinin silahlarını ülkesinde satmaya, Türk elçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımasına ve İsrail aleyhine oylamalara katılmamasını bu halkın gözünden daha ne kadar kaçıracaktır.
Bu emperyalist ülkeler zırnık kuruş koklatmazken, her gün farklı bir fedakarlıkla her türlü oyunu oynamaya devam ediyorlar…
Bakın BM de oylamaya katılmamanın karşılığı olarak 40 adet
Eurofighter Tyhoon uçak alımı için satın taahhüdü alan Türkiye, bu oylamada Almanya ile iş birliği yapmanın ödülü olarak almıştır.
Oysa bu uçakların alımı bile tamamen oyun ve tamamen oylamadan ibarettir, nedenine gelince, bu uçak Avrupa ülkelerinin ortak yapımı olduğu için tüm ülkelerin ortak imzasına ihtiyaç vardır, bunun için Fransa’nın da ikna edilmesi gerekir!
Ona acaba ne ödünler verilecek ve ne sözler verilecektir, bunu bilmiyorum, ama bu iş için yeterli bütçe bulabilecek mi?
Yani her taraftan pis kokuların yükseldiği bir ekonomik programın son çıkmazı uçurum!