Modern çağın emperyalist ekonomik ve sosyal çarkları arasında çiğnenip parçalanan Kadınlara bir gün armağan etmenin altında onları yok etme planları yatmaktadır… Gerçi dünya düzeninde yalnız Kadınlar değil, Erkekler de erkekliklerinden bir şey anlamış değiller, Kadınlar bile bu çarkta nasıl aldatıldıklarının farkında değiller…
Onları özgürleştirme adına yalnız kılık kıyafet ve makyaj malzemelerini tüketmeye yönlendirmeleri, tüketici emperyalist sistemin kapitalist oyunlarından başka bir şey değildir. Daha önce Kadın daha özgür, daha bilinçli ve daha sade idi, kılık kıyafetten çok bilgi ve birikimine önem veriliyordu.
Çağımızda bakımlı kadın demek, estetiğini, yapan, botoks, dikleştirme ve yağ aldırmaya fazla harcama yapan ve marka kıyafetler giyen Kadın anlamına geliyor… Oysa daha önceki çağlarda, bakımlı Kadın üstü başı düzgün, kendine yakışanı giyen ve aklı ile bilinci ve yeteneği ile toplumu etkileyen Kadındı…
Çağımız Kadınını siyasetin içine çeken Erkek hâkim toplum, onu daha çok kullanıyor ve daha çok kişiliksizleştiriyor. Kadın kendi özgürlüğünü eline alacak bir eğitim ve bilince kavuşmadan, Erkelerin dayatması ile siyasete ve yaşama katılınca, kendi iradesi elinden alınıyor…
Kadın ailenin temelini atmakta başarısız olunca onu iş ve siyaset, toplum ve sosyal hayatın içine atmaya başlıyorlar, bu girdaptan ise yalnız başına çıkması imkânsızlaşıyor… Kadının özgürleşmesi, Kadının kendi benliğine ve iradesine hâkim olması için onun eğitime ve kendini geliştirmeye daha fazla önem vermesi gerekir…
Özellikle aile içinde sevgiyi, paylaşımı, toplumsal ve siyasal düşünceyi yeterli şekilde alacak bir altyapıya sahip olmalıdır, Kadın yetiştiği aile ortamında kendini bulmalıdır. Özellikle aile içi şiddet ve baskılar sonucu, sosyal hayata kaçan ve toplumun içinde bir arayış içine giren yalnız başına olan Kadın, her kesim tarafından kullanılarak, her konuda alet ediliyor!
Biz Kadınımızı aile desteği ve yakınlarının güçlü güveni içinde onu hak ettiği yere oturtunca onun toplumda lider olma yeteneğini kazanması için, önce aile içinde saygı görmesini sağlamalıyız… Eşine, çocuğuna, ana ve babasına faydalı ve saygılı olmayan, onlarla iyi bir iletişim kuramayan ve saygınlığı kazanmayan Kadın, maalesef toplumda yeterli saygınlığı bulamıyor…
Kadınlar gününde Kadınları sokaklara ve eylem meydanlarına değil, daha çok eğitim ve bilinçlendirme, konferanslarına yönlendirerek onların hak ettiği, kişiliklerini kazandırmalıyız… Kadını mutlu ve huzurlu, yarınından güvende olmayan toplumların, gelişmesi ve huzura kavuşması mümkün değildir.
Bu toplumun gelişmesi ve kalkınması için bilinci Kadın ve eğitimli Erkeklerin iş birliği yaparak, her alanda, bir birilerini desteklemesi ile olur. Bir çiçekle, bir gülle Kadınların yaşamına bahar gelmez, bir yüzük bir bilezik ile servetlerine servet katılmaz…
Ancak onların beynine ve yüreğine dokunarak onların layık oldukların bilince ve yüreğe hâkim olması için verilecek en büyük armağan eğitim ve bilinçlendirme olacak… 8 Mart dünya Kadınlar gününüz kutlu olsun.