BELİRSİZLİK VE KAFA KARIŞIKLIĞI…

M. Şah Ayaz

5 yıl önce

Biz o kadar yoğun bir algı operasyonları altında yaşıyoruz ki, kimin ne dediği, kimin ne yaptığı, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu, anlamakta zorlanıyoruz… Bir belirsiz, savaş ve bir belirsiz harekat, bu savaş veya harekette kim kimi niye vuruyor, kim kiminle dost ve düşman belli değil. Terör örgütü dediğimize, tüm dünya karşı çıkıyor, hareket dediğimizi dünya kabul etmiyor, İnsan hakları dediğimize dünya ihlal diyor ve bu karmaşa sürüp gidiyor… Dost, düşman ayırımı yapamıyoruz, Ruslar ve Amerikalılar, İranlılar ve Araplar, Avrupa ve Afrikalılar, tüm kıta ve ülkelere rağmen, biz bildiğimizi okuyoruz! Bildiğimiz ve daha doğrusu bize öğretilmeye çalışılan bir operasyonun sonuçlarının ne olacağı ve nereye varılacağı, bunu kestiremiyoruz… Bazı yazarlar ve gazetecilere göre bu konuda, hem devletimiz, hem de halkımız oyuna getirilmekte ve büyük bir uluslar arası tezgahta hepimizin zararlı çıkacağı…  Yazar Can Ataklı kendi köşesinde öyle bir kurgu oluşturmuş ki, bu savaşta hem aldatılan, hem dayatılan, hem de küçük düşürülerek, alay konusu edilen bizleriz… Biz cephede ve sınırda yapılanlardan çok, Trump ile Erdoğan’ın attıkları Tweet’ler le ilgilendik, arkasından gönderilen mektuplar ve gelen heyetler… Daha sonra aldık veya almadık, tartışması içinde geçen bir ateşkes veya ateşe ara verme, kısacası operasyonu durdurma kararı… Bu konuda, hala bu 13 maddelik Ankara protokolünde üzerinde uzlaşılamayan ve muallakta kalan bir sürü laf ve kelimeler… Eğer söylenenler doğru ise, artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu kestiremediğimizden dolayı, sınır kasabalarında, hala dökülen İnsan kanı ve verilen canlar, kaybolan hayatlar…  Kimsenin umurunda değil o İnsanların ne çektiği ve ne yaptığı, nasıl yaşadıkları ve hayatlarının geleceklerinin ne olacağını kimse bilmiyor… Uluslara arası AF örgütü bir rapor yayınlamış ama bu raporu bile tüm dünya ya rağmen bizler kabul etmiyoruz, edemiyoruz, yani hiçbir şey belli ve belirleyici değil… Öyle bir duruma geldik ki, bizim terör örgütü dediğimize dünya, demiyor ve hatta onları muhatap alıyor ve onlarla masaya oturuyorlar… İşte bu belirsiz ve bu çelişkili ortamda, maalesef bizlerinde ne yapacağı ve nasıl davranacağımız konusunda belirsizlik ve güvensizlik içindeyiz.      Bizler yatırımlarımızı erteliyor, bizler harcamalarımızı erteliyor, ihtiyaçlarımızı karşılamıyor ve yarından umutsuz, idarecilerimizden güvensiz bir yaşam içinde… Hele bir yarın olsun, hele bir bu operasyon tamamlansın, hele bir 120 saat dolsun, hele bir döviz yükselsin, hele birde faizler düşsün…. İşte bu beklentiler arasında, ömrümüz ve emeğimiz boşa harcanmış oluyor, iş yapamaz ve yatırım yapamaz hale geldik… Ekonomi ve sosyal hayatımız alt üst oldu, geleceğimiz karardı, bu sistem ve bu idare şekli ile artık sürdürülebilir bir yaşam standardı yakalamamız mümkün değil. Her gün bir iş yeri kapanıyor, her gün onlarca iş adamı iflasını açıklıyor, kimin umurunda, biz savaştayız ve bu ekonominin düzelmesi mümkün görünmüyor… Ama diğer yandan, yandaş iş adamına, faiz ve kredi affı, yen, ihaleler ve bol ödenekler, yeni işler ve yeni istihdam alanları… Bakın bu sıralarda ülke öyle bir güven kaybetti ki, Volkswagen fabrika kurmayı askıya aldı, yatırımcı birçok firma çekildi ve ticari anlaşmalar askıya alındı… Neden tüm bunlar çünkü belirsizlik, güvensizlik ve inandırıcılığımız kalmadı

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI