?>

KURUMSALLAŞMAYI ZEHİRLEYEN ALIŞKANLIKLAR

Mehmet Cevat Kerem

4 ay önce

Her yönetici verimli bir işletme hayali kurar. Yüksek motivasyonlu ekipler, zamanında tamamlanan işler, üretken bir çalışma kültürü.

Ancak çoğu zaman bu hayal, fark edilmeden içten içe çürümeye başlar. Çünkü verimlilik, sadece iş süreçleriyle değil, aynı zamanda insanların duygularına, aidiyetine ve adalet algısına dokunmaktır.

Şirketlerin ve kamu kurumlarının çoğu, bazı temel hataları alışkanlık ya da  yönetim gereği olarak görüp geçiştiriyor. Oysa bu küçük görünen yönetim kusurları, uzun vadede verimliliğin en büyük düşmanına dönüşüyor.

İşte bu noktada karşımıza çıkan 9 kritik başlık, kurumların aynaya bakması gereken yerleri gösteriyor:

1. MAKAM ODALARINDA GEREKSİZ GÜÇ MESAFELERİ OLUŞTURMAK:

Kapısı kolay çalınamayan müdür odası, sadece fiziksel değil, zihinsel bir mesafedir. Bu mesafe, korku, çekinme ve içe kapanmayı getirir. Oysa liderlik, ulaşılamazlıkla değil, ulaşılabilirlikle saygı görür.

2. “ŞIMARIR” DİYE ÇALIŞANLARI ÖVMEMEK VE TAKDİR ETMEMEK:

Motivasyon, sadece maaş bordrosunda değil, söylenen güzel bir sözde de saklıdır. Takdir edilmeyen çalışan zamanla içe kapanır, sadece idare eder kıvamında çalışmaya başlar.

3. PROFESYONEL KARİYER VE ÜCRET YÖNETİMİ KURAMAMAK:

Belirsiz kariyer yolları, aynı işi yapanlar arasında uçurum gibi ücret farkları… Bu karmaşa, çalışanların aidiyetini sarsar. İnsanlar, emeğinin karşılığını alamadığı yerde uzun süre kalmak istemezler.

4. ÇALIŞANLARIN SÜREKLİ ZAYIF YÖNLERİNE ODAKLANMAK:

Güçlü yanlarını beslemek yerine zayıf tarafları didik didik edilen bir çalışandan gelişim beklenemez. Oysa insan, kendine güven duyduğunda ilerler. Eleştiri değil, yönlendirme gereklidir.

5. EŞİT ÖĞRENME VE GELİŞİM FIRSATI SAĞLAMAMAK:

Bir grup eğitimlere gönderilirken diğerleri  zaten gerek yok, denilerek dışlanırsa, aradaki uçurum büyür. Kurum içinde sınıf farkı yaratmak, ekip ruhunu zedeler.

6. FİKİRLERİNİ İFADE ETME FIRSATI SUNMAMAK:

“Sen sus, büyükler konuşuyor” zihniyeti hâlâ modern iş yerlerinde yaşıyor. Oysa bir kurumun en değerli kaynağı, farklı fikirlerdir. Dinlenmeyen çalışan, zamanla susar. Sustukça üretkenliği de kaybolur.

7. ÇALIŞANLARDAN SÜREKLİ ŞÜPHE DUYMAK:

Güvenilmeyen çalışan, güven vermemeye başlar. Sürekli kontrol altında tutulmak, psikolojik baskı yaratır. Güven ilişkisi olmayan kurumlarda “gönüllü” başarıdan söz edilemez.

8. ADİL MUAMELEDE BULUNMAMAK:

İki kişiye aynı davranışı gösteremeyen, biriyle ayrıcalıklı ilişki kuran yönetici, kurum içinde adalet duygusunu zedeler. Ve unutmayalım, Adaletin olmadığı yerde huzur, huzurun olmadığı yerde de verimlilik olmaz.

9. İNSAN KAYIRMACILIK;

Liyakatin önüne geçen akrabalık, hem işe alımda hem terfide yıkıcıdır. En çok da çalışanların kurumuna olan inancını yok eder. “Çalışsam da fark etmiyor” duygusu yayılırsa, verim yerini küskünlüğe bırakır.

Çünkü verimlilik, önce insanla, sonra sistemle inşa edilir.

Ve en sağlıklı verimli işlemler, sadece güçlü değil, adil olanlardır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI