?>

ZAMANLA ÖĞRENİYOR İNSAN

Mehmet Cevat Kerem

3 ay önce

İnsanın yolculuğu aslında bir öğrenme serüveni. Kitaplardan, öğütlerden, hatta başkalarının tecrübelerinden öğreniyoruz gibi görünse de en kalıcı dersleri hayatın kendisi veriyor bize. Zaman, sabırlı bir öğretmen, bedelini ödetmeden ders vermiyor.

İşte yaş aldıkça, sınandıkça, yandıkça öğrenilen bazı hakikatler…

Birincisi, herkes ile yola çıkılmıyor. İnsan gençken yanında çok insan olsun istiyor, kalabalıkla güçlü olacağını sanıyor. Oysa yol uzun, yük ağır. Bir noktada anlıyorsun ki, herkes aynı hedefe yürümüyor, herkes aynı yolda sabretmiyor.

Yol arkadaşını seçmek, yolun kendisi kadar önemlidir.

İkincisi, ailenin kıymetini anlıyor insan. Dostluklar, arkadaşlıklar güzel ama zamanla herkes kendi hayatına dağılıyor. Zor zamanda, kapısını çalabileceğin, koşulsuz yanında olacak tek yer ailenin yuvası oluyor ailesi…

Üçüncü olarak, hayata dair beklentileri azaltmak gerekiyor. Çünkü hayat, hiçbir zaman yüzde yüz bizim istediğimiz gibi akmıyor. Beklenti azaldıkça hayal kırıklığı da azalıyor ve insanın huzuru artıyor.

Dördüncü bir gerçek, insan iddiaları ile sınanıyor.

Kimden ne beklediysen, en çok da ondan imtihan oluyorsun. İyiliğin karşılıksız kalması, vefasızlık, hatta haksızlık… Bunlar yolun dikenleri. Ama sabırla geçilince insanı olgunlaştırıyor.

Beşincisi, hayır diyebilmek bir meziyet. Her şeye evet demek, herkesi memnun etmeye çalışmak, insanı tüketiyor. Hayır dediğin yerde kendini koruyorsun aslında. İnsan hayır diyebildiği kadar özgürdür bence…

Altıncı ders, tartışmanın çoğu kez faydasız olduğu. Haklı çıkmak uğruna huzuru kaybetmeye değmiyor. Sessizlik, çoğu kez en güçlü cevaptır. Kısa süreliğine haklı çıkmak uğruna kalpleri, kırmanın ne anlamı kalıyor. Kul hakkına girme, gıybet, dedikodu gibi toplumsal felaketlere ateş odunu olmak için değer mi?

Yedincisi, kendi başına yol almayı öğrenmek. Çünkü herkes aynı anda yanımızda olamıyor. Yalnızlık, bazen bir eksiklik değil, aksine insanın kendini keşfettiği bir fırsattır.

Yalnızlaştıkça güçleniyor insan…

Sekizinci hakikat, insanların değişmediği. Belki yüzeysel bazı alışkanlıklar değişiyor ama öz dediğimiz şey kolay kolay dönüşmüyor. Bu gerçeği bilmek, hayal kırıklığını azaltıyor. Hani derler ya, dağ yerinden oynar ama insan huyu değişmez misali.

Ve son olarak,  dünya işlerinin hiç bitmeyeceği. Koşuşturma, planlar, hedefler, yapılacaklar listesi… İnsan ölür, ama dünya işleri yine yarım kalır. O yüzden biraz yavaşlamak, biraz da anı yaşamak lazım.

Zamanla öğreniyor insan.

Belki geç, belki zor, belki acı çekerek. Ama öğrendikçe sadeleşiyor, kabulleniyor ve olgunlaşıyor. Çünkü hayat, aslında derslerden ibaret bir yolculuktur. En önemlisi başına gelmeden olaylardan ders çıkarabilmektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI