GÜVENLİ ÜRETİME EVET…

RAMAZAN PİLATİN

4 ay önce

Bugün dünyanın en önemli sorunlarından biri enerji kaynaklarının bu yüzyılın sonunda tükenebileceği ihtimalidir. Bu nedenle tüm sistemlerin devamlılığı için alternatif yollar aranmaktadır. Kaya gazını sondaj yöntemiyle yüzeye taşıyarak kullanılması yüz yıl önce başlamış.

Petrol ve doğal gaz sondajındaki kadar zor olmaması bir başka özeliğinin derin kuyu sondaj olması sondaj sırasında farklı bir yöntemin kullanılması gerekmektedir.

Sondajın derin olması ve kömür tabakasındaki gazın açığa çıkarılması için sadece yüksek basınçlı su kum ve bazı kimyasallar ile söz konusu formasyonun çatlatılmak suretiyle kömürün içindeki kaya gazının kuyya akması sağlanır.

Bu arada çatlatma işleminde kullanılan su gazdan ayrıştırtarak tekrar kullanılması için yabancı maddelerden temizlenerek başka bir sondaj kuyusunda kullanılmak üzere depolanır. Sondaj ve çatlatma işleminin maliyeti 500.000 dolardır.

Türkiye Petrolleri Milli Şirketi’nin (TPAO) Shell ile ortaklaşa yapmış olduğu Türkiye’deki kaya gazı arama tarama faaliyetlerine göre, Türkiye’nin Trakya, Güneydoğu Anadolu, Tuz Gölü ve Sivas çevresi olmak üzere, birçok bölgesinde kaya gazı rezervi mevcuttur.

Kaya gazı rezervlerinin çıkarılması aynı zamanda çok büyük çevresel kirlilikleri ve riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu ve buna benzer risk ve felaketlere rağmen, “Türkiye, AB ve Rusya gibi ülkeler kaya gazı rezervlerini işler hale getirip bundan yararlanmalı mı? Yoksa farklı enerji kaynaklarının tüketilmesine mi yönelmelidirler?” gibi sorulara cevap arayan bu çalışma; ABD, Çin ve Kanada gibi ülkelerin kaya gazı çıkarmalarının sonucunda çevreye vermiş oldukları zararları açıklamaya çalışmaktadır.

Avrupa, iklim değişikliğine karşı daha yeşil bir dünya hedeflerken enerji krizine çözüm için kömür ve nükleer enerji gibi kartları tekrar masaya yatırmıştı.

Ancak bu seçenekler arasında yasaklı bir enerji türü daha var. Çevrecilerin artan tepkileriyle beraber rafa kaldırılan hatta çıkarılamaması için zor şartlar sunulan kaya gazı üretimi Avrupa’nın tekrar gündeminde.

Kaya gazı, yeraltı ve yüzey sularını kirleterek çevreye verdiği zarar nedeniyle eleştirilen hidrolik kırma ve yatay sondajın bir kombinasyonu yoluyla çıkarılıyor. İklim değişikliği konusunda endişelendiren bu yöntem Avrupa ülkelerinin çevre dostu enerji dönüşüm politikalarına oldukça ters kalıyor.

Avrupa’nın çevreyle ilgili stratejilerine ket vuran Rusya-Ukrayna savaşı, bu durumun başrolünü oynuyor. Zira Rus gazının kesiliyor olması ve depolardaki gazın yeterli gelmeme ihtimali enerji politikalarında alternatifleri değerlendirmeye sevk ediyor.

Kaya gazı sondajlarında belirli bir derinliğe kadar dikey sondaj yapılırken içinde kaya gazı bulunan kömür tabakasına ulaşıldığı anda yatay sondaja başların. Bu uygulamadaki amaç daha fazla kömür tabakasından kaya gazı çıkarmaktır.

Mesele ile ilgili açıklamayı yapan Almanya’da eğitim görmüş yüksek jeoloji mühendisi arkadaşımdır. ‘’Almanya’nın en elit üniversitelerinden birinden mezun olmuş ve bir kaç yıl doktora çalışması yapmış, maalesef doktorayı maddi imkânsızlıklardan dolayı yarıda bırakmış, bir yüksek jeoloji mühendisi olarak bu yazını zevkle okudum ve bir şeyler öğrendim desem abartılı olmaz. Avrupa’da özelde Almanya’da kullanılan bu tekniğe (Fracking) karşı ciddi itirazlar var, bilhassa çevreci partilerden birinin üyesi olarak 16 yıldır bölge meclisin de görev yapmaktayım ve bunun 15 yılını meclis başkanı olarak yaptım gruplar bu teknolojiyi sorunlu bulmaktadır.

Bu uygulamalar depremlere sebep olabiliyor (kırılmalar vs.) ve yeraltı su kaynaklarının kirliliğine sebep olabiliyor. Kaş yapalım derken başka kazalara sebebiyet veriliyor.’’

Uzun yıllar yüksek jeoloji  mesleğini icra eden biri olarak böylesi uygulamalar konusunda Almanya’nın politikasını anlatırken çevre hassasiyetine verilen değeri de önemsediklerini aktarıyor.

Türkiye’de böylesi sondajların yapılması için teknolojisi yeterli midir?

Yaşanacak olumsuzluklara müdahale konusunda yeterli birikimi var mıdır?

Derin sondaj kuyuları açılırken olumsuzluklar aynı oranda artar. Takım kopması, yıkıntı ile sondaj malzemesinin sıkışması gibi. Ayrıca uzun mesafeli yatay sondaj yapmak için deneyimli personeller var mıdır? Bu eksiklikler giderildikten sonra çevre ile ilgili oluşacak her türlü olumsuzluklar için gerekli önlemleri almanın önemini anlatmaya gerek var mıdır?

Üretime evet, Çevrenin korunması kaydıyla.

YAZARIN DİĞER YAZILARI